Ayetullah Ramazani: İslam Dini; Kadın Haklarını Yüksek Seviyede Korur

     Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: Ayetullah Ramazani Dünya Ehl-i Beyt (a.s)  kurultayı Genel Sekreteri Brezilyalı Müslümanları davetile “İslam; "Diyalog ve yaşam dini"  konferansına kaıldı. Ayetullah Ramazani Latin Amerika bölgesinde çok sayıda Müslüman kadının bir araya geldiği toplantıda, kadınların kendine has özelliklerine değinerek şunları söyledi: Kadının kişisel ve kolektif (kendine has) yetenekleri vardır ve bu kişisel yeteneklerden biri de eğitim meselesidir.

    Allah sevgisi, anne sevgisinden binlerce kat daha büyük olmasına rağmen, kadında var olan duygu, ilahi sevginin bir örneğidir. Ailede eğitim rolü kadına veriliyor ve annenin eğitim rolü ön plana çıkıyor ve bu durumlar kadının bireysel olarak güçlendirilmesine kadar uzanıyor. İlahi davranış ve nezaket alanında bir kadının ruhu çok gelişebilir. Kadınların toplumda güçlenmesi açısından bakıldığında; kadınların bir takım kapasitelerinin sosyal faaliyetlerde toplanması halinde yenilmez bir güç haline geleceği söylenebilir.

    Dünya Ehl-i Beyt (a.s) kurultayı Genel Sekreteri: Geçtiğimiz yüzyılda Batı'da kadının son savunması feminizm alanındaydı ve bugün hala kadına ticaret gözüyle bakan bir  sistem vardır. Batılılar insan haklarını biz kurduk diyorlar, bu iddianın tarihi fakat geçen yüz yıldır; İmam Seccad (a.s) ise bin iki yüz elli yıl önce bir hukuk risalesi yazmıştı. Kadınlarla ilgili Peygamber Efendimiz (s.a.a)'in sözleri ve Hz. Ali'nin (a.s) sözleri mevcuttur. Tüm bu içerikler İslam'da kadının hakları arasında yer almaktadır. İslam'ın kadına kazandırdığı kimliği Batı toplumuna ve dünya toplumuna tanıtmalısınız.

    Kadınlar çok büyük bir sosyal varlıktır. Elbette tarih boyunca farklı dönemlerde kadınların değersiz yaratıklar olarak sunulduğu bir dönem oldu ve hatta kültür açısından kız çocuk sahibi olmanın ayıp sayıldığı bir noktaya ulaştı! Anonimlik (değersizlik) kadınlar için en büyük zorluklardır ve bu sorun eski cehalet döneminde de oldukça mevcuttu. Böyle bir dönemde Peygamber Efendimiz (s.a.a), kendisini kadınların kimliğinin ve onurunun savunucusu olarak görmüş, kadın haklarının savunucusu olmuş ve bir anlamda kadın haklarını savunmanın kurbanı olmuştur. Müşrikler onu ebtar olarak tanıtıp neslinin kesilmesini sağladılar. Peygamber (s.a.a) bu saygınlığı savunmak için kızının elini öperek yeni, derin ve doğru bir kadın imajı ortaya koyma noktasına geldi.

    Ayetullah Ramazani: Bir kadın toplumu ve aileyi sakinleştirebilir, insan ırkının eğitimini tamamlayabilir, bu ana rolü evinde de iyi yapabilir. Bir kadının sorumluluğu sadece evde kalmak değil, aynı zamanda sosyal aktivist de olabilir, hatta sadece eğitim sektöründe de olamaz; Daha ziyade kültürel ve politik sektörlerde bir akış oluşturucu olmalıdır.

Bu sayede kadın büyük bir kimlik bulur ve erkeklerin yanında büyük bir gelişme elde eder. Hatta bazı kadınların bu alandaki gelişimi erkeklerden daha fazladır, öyle ki Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Kadınları dövmek zavallı insanların ve zavallı eşlerin işidir. 

Erkekler için var olan tüm yetkiler aynı zamanda kadınlar içindir; İnsanlık erkek ve kadın tanımaz, insanlık kavramı aslına geri dönür. Allah kadının kimliğini ve itibarını o kadar yüceltmektedir ki, bazı kadınlar Kuran'da Allah tarafından örnek olarak gösterilmiştir.

    Ayetullah Ramezani, kadın aktivistler arasında güçbirliği ve işbirliğinin önemine dikkat çekti: Örgütlenme yönünde hareket etmeliyiz. Ehl-i Beyt (a.s)'ın kadın cemaati oluşturulursa bu geniş coğrafyanın kadınlarına pek çok nimetler sağlanabilir.