Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA – Dr. Şecere, Yemen’deki kötüleşen durumu ve gıda ve ilaç eksikliğini şiddetle eleştirerek şöyle dedi: Bu insanlar hiçbir tesisi olmadan, tüm alt yapılarının yıkılmasına rağmen ayakta duruyorlar ve sömürü güçlerine boyun eğmiyorlar.
Arap-Batı-İbrani koalisyonunun Yemen’in mazlum halkına yönelik saldırganlığının yoğunlaşmasıyla eş zamanlı olarak, 5 Şubat 2022 Cumartesi günü Uluslararası Erbain Vakfı’nın çaba ve gayretleriyle ve Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı ve sinerjik kuruluşların ortak işbirliğiyle “Uluslararası Yemen’deki Saldırganlığın Boyutlarının Araştırılması ” Konferansı düzenlendi.
Londra İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Mesud Şecere konuşmasında bu konferansa davet edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek şu açıklamalara yer verdi: Yemen halkına desteğimiz bu ülkenin zenginliğinden dolayı değil, aksine bu ülkede son altı yılda yaşanan soykırımdan dolayıdır.
Londra İnsan Hakları Komisyonu Başkanı körü körüne yapılan bombalamaları ve sivil insanların öldürülmesini şiddetle kınayarak sözlerini şöyle sürdürdü: Ayrıca tüm altyapı ve hastaneler yıkılmıştır. Birleşmiş Milletler Yemen’i en büyük felaketlerden biri olarak nitelendiriyor. Her yıl Yemen halkının zulme uğradığı, binlerce çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle öldürüldüğü, tıbbi malzemelerin tükendiği ve yıkılmayan çok az hastanenin kaldığı ve hatta halkın ekmeğe bile ulaşamadığı bildiriliyor. Yaptırımlar herkesi mahveden en önemli etkenlerden biridir.
Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve diğer ülkeler, para için silah sattıklarını iddia ederek Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’a silah satıyor. Yemenlilerin bu silah ve teçhizatları satın almak için harcadıkları para, bu ülkelerin toplam gelirlerinin yüzde bir veya bir buçuğudur, yani bu silahların alım fiyatının Batılı ülkelerin ekonomilerine bir etkisi yok, aksine, bu kendi kendini satan ülkeler kendi adlarına suç işliyorlar.
Uluslararası toplum üzerinde baskı kurmalıyız, çünkü milyonların hayatı tehlikede. Birleşmiş Milletlere baskı yapmalıyız. Elbette Batılı hükümetlerin veto etme hakkı var ve veto edecek, ne var ki biz kendimize düşün baskıyı yapmalıyız, özgürce konuşmalı ve tüm tribünlerde Yemen’in özgürleştirilmesi gerektiğini ve onu desteklememiz gerektiğini söylemeliyiz.
Yemenlilerin galip gelmesi için dua ediyorum, Yemenliler ve Husilerin bağımsız olması için dua ediyorum. Zalimler ve zorbalar ibret dersi alacak ve ilahi adaletin mahkemesinde yargılanacaktır.
...........................
167