8 Aralık 2025 - 16:47
AB’nin Washington’a Yönelik Yumuşatma Hamleleri Duvara Çarptı

Avrupa Birliği’nin, ABD yönetimiyle doğrudan bir siyasi kırılmayı engellemek amacıyla yürüttüğü uzlaşmacı diplomasi girişimlerinin sonuçsuz kaldığı ve Brüksel’in beklentilerinin boşa düştüğü ortaya çıktı.

       Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA-  Diplomatik kulislerde konuşulan bilgilere göre, Avrupa Birliği son aylarda Washington yönetimiyle tansiyonu düşürmek için yoğun bir diplomatik trafik yürüttü. Ancak bu çabaların, karşı cephede herhangi bir somut karşılık bulamadığı ve ilişkilerin beklenen yumuşamaya ulaşmadığı ifade ediliyor.

Brüksel kaynakları, özellikle ticaret, savunma ve enerji başlıklarında geliştirilen “denge politikası” stratejisinin, ABD’nin tek taraflı adımları karşısında işlevsiz kaldığını dile getiriyor. Perde arkasında yapılan görüşmelerde, AB tarafının daha esnek bir tutum benimsemesine rağmen somut kazanım elde edemediği belirtiliyor.

Uzmanlar, Avrupa’nın bağımsız dış politika üretme kapasitesinin bu süreçte bir kez daha sınandığını ve AB’nin Washington karşısındaki siyasi ağırlığının ciddi biçimde tartışmaya açıldığını vurguluyor. Diplomatlara göre gelinen nokta, Atlantik hattındaki güç dengesinin tek taraflı biçimde şekillenmeye başladığını açıkça ortaya koyuyor.

AB liderlerinin ABD karşısındaki pasif tutumuna rağmen, Donald Trump’ın saldırgan ve öngörülemez politikalarına boyun eğmek yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü bu tavır sadece Avrupa’nın uluslararası arenadaki konumunu zayıflatmakla kalmaz, aynı zamanda küresel düzen ve güçler arasındaki ilişkilere geniş kapsamlı etkiler yaratır. Geçmiş deneyimler göstermiştir ki, Washington baskısına boyun eğmek, özellikle Trump döneminde, yalnızca ABD’nin taleplerini artırmış ve krizleri derinleştirmiştir.

Bunun Başlıca Nedenleri:

1. Trump’ın dış politikasının doğası: Trump, uluslararası kurallara ve anlaşmalara bağlı kalmak yerine, tehdit, yaptırım ve ekonomik baskı ile hedeflerine ulaşmayı tercih ediyor. 2018 Mayıs’ında ABD’nin İran nükleer anlaşmasından tek taraflı çekilmesi ve geniş çaplı yaptırımlar uygulaması bunun en somut örneğidir. Avrupa’nın bu duruma boyun eğmesi, uluslararası bir anlaşmanın açıkça ihlalini kabul etmek ve AB’nin çıkarlarını koruyamayacağını göstermek anlamına geliyordu.

2. Ekonomik ve politik sonuçları: Avrupa, ABD’nin İran ve Çin’e karşı yaptırımlara uyum sağlama baskısına karşı alternatif çözümler sunmaya çalıştı, ancak bağımsız ekonomik politikalarını sürdüremedi. Bu durum, Avrupa şirketleri için zararlı oldu ve ABD pazarına aşırı bağımlılığın Avrupa’nın pazarlık gücünü ciddi şekilde azalttığını gösterdi. Avrupa Trump karşısında boyun eğerse, Washington’un ekonomik ve ticari politikalarını kıta üzerinde dayatmasına izin vermiş olur.

3. Jeopolitik etkiler: Trump’ın tek taraflı politikaları NATO ve Avrupa ülkelerinin güvenliğini zayıflattı. Avrupa bu duruma sessiz kalırsa, kendi kolektif güvenliğini tehlikeye atmış olur. Trump karşısında boyun eğmek, Avrupa’nın küresel güvenlik denklemlerindeki rolünün azalmasını kabul etmek demektir ve bu durum Rusya ve Çin gibi güçlerin Avrupa’daki etkisinin artmasına zemin hazırlar.

4. Ahlaki ve hukuki sonuçlar: Trump’ın göç, çevre ve insan hakları politikaları defalarca eleştirildi. Avrupa, insan hakları ve uluslararası hukuk değerlerinin savunucusu olduğunu iddia ediyorsa, bu politikalara boyun eğmek etik itibarını zedeleyecektir. ABD’nin insan haklarına aykırı eylemleriyle sessiz kalmak veya uyum sağlamak, AB’nin savunduğunu iddia ettiği değerleri ihlal etmek anlamına gelir.

Sonuç olarak, Avrupa’nın Washington ile gerilimi önleme çabalarının başarısızlığı, bu pasif ve Trump karşısında boyun eğen yaklaşımın bir sonucudur. Deneyimler, uzlaşmacı politikanın Atlantik’in iki yakasındaki gerilimi azaltmadığını, aksine ABD’nin taleplerini artırdığını göstermiştir. Avrupa, bağımsızlığını, itibarını ve güvenliğini korumak için ABD’nin tek taraflı politikalarına karşı durmalı ve kıta içi ve uluslararası işbirliklerini güçlendirerek küresel sistemdeki konumunu sağlamlaştırmalıdır. Kısacası, Trump karşısında boyun eğmek yanlıştır, çünkü bu, hâkimiyetin kabulü ve Avrupa’nın savunduğu değerlerin zayıflatılması anlamına gelir.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha