Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Suriye'de üç yıldır süren çatışmalarda Ürdün yüz binlerce mültecinin sığınmasıyla gündeme geldi. Ancak Ürdün aynı zamanda Suriye'nin güney cephesinde savaşarak Batı destekli silahlı gruplarıyla da gündeme geldi. Arap-Amerikan operasyonunun yürütüldüğü Ürdün'ün başkenti Amman'da bulunan harekat odası silahlı grupların paralarının verildiği, silahlarının ayarlandığı bir merkez. ABD'nin Suriye'de çatışan silahlı gruplara destek verdiği biliniyor ve bu ödeneklerin büyük bir kısmı gizli.
New York Times'tan Ben Hubbard'ın Suriye'de çatışan Ürdünlü silahlı grup üyeleriyle röportaj yaptı. Bir çok çete üyesi Obama yönetiminin sadece hayatta kalmalarını sağlayacak kadar yardım gönderdiğini düşünüyor, kazanması için gerekene yeterli olmadığını belirtiyorlar. Bu karanlık stratejinin savaşın sürdürülmesi için olduğu kanısındalar. Hatta bazen destekçileri olan güçlerin bazı stratejik hedeflere saldırmaktan kaçındıklarını, çatışmaların hep ateşli kalmasını zorladıklarını ifade ediyorlar.
'Sadece hayatta kalıyoruz'
Suriye'de savaş pilotu olan ve şimdi operasyon odasında çalışan Tugay Komutanı General Esad el-Zubi "Gelen yardımlar sadece bizi hayatta tutmaya yetiyor, ve azami ihtiyaçlarımızı karşılıyor" diyor.
"Onlar buna yardım diyor ama ben öyle kabul etmiyorum. Ben buna insanların zamanını satın almak ve onlara aslında olmayan bir yardımın varlığına inandırarak illüzyon yaratmak olduğunu düşünüyorum."
Suriye'nin Türkiye'ye komşu olan kuzey cephesinde silahlı grupların daha rahat gezdiği ve güneyin kontrol altında olduğu belirtiliyor.
Silahlı gruplar ve liderleri Esad'a karşı askeri tehdidi yükseltmenin planın bir parçası olmadığını düşünüyorlar.
Bilinen verilere göre ABD Suriye muhalefetine 260 milyon dolar "öldürücü nitelikte olmayan yardım" yaptığı söyleniyor. Ancak ordu yardımları, gizli ve dahil olan ülkelerden nelerin sağlandığını açıklayamayacaklarını belirtiyorlar.
ABD'nin silah yardımları
Ama Beyaz Saray sözcüsü Caitlin Hayden "ABD'nin savaş istediği yönündeki algı yanlış. Bizler ılımlı muhaliflerin kapasitesini arttırmaya çalışıyoruz ve kan dökülmesinin Suriye halkının acı çekmesinin gereksiz olduğunu düşünüyoruz." dedi ekleyerek bu çatışmada askeri bir çözüm olmadığını ihtiyaçlarının siyasi geçişi sağlayacak anlaşmalar olduğunu belirtti.
ABD Dışişleri, CIA ve Ürdün Suriye'de savaşan taraflardan hiçbirine yardım etmediklerini öne sürdüler. Ancak bir çok kaynak ABD'nin silah yardımı yaptığını doğruluyor.
Çeteler memnun değil
Silahlı grup liderleri bu kısıtlı yardımlardan oldukça rahatsız. Ürdün'ün Suriye'ye sınır olan kasabasında bir çok silahlı grup ailelerini korumaya çalışıyor ve savaşa ara veriyor. Savaştıkları dönemlerde de silahları ve para yardımlarını alabilmek için silahlı grupların komutanları Amman'a gittiklerini ve yetkililerden silah ve para istediklerini belirtiyorlar.
"Onlara gidiyoruz, ne istediğimizi açıklıyoruz ve onlar da hedefi ve ne kadar askere sahip olduğumuzu soruyor" diyen Tugay Generali Abdullah Karayiza Suriye'nin Nawa kasabasındaki silahlı grubun lideri. Silah taleplerinin iki kere reddedilğini belirtiyor. Hem askeri hem parasal açıdan sıkıntılar yaşadığını söyleyen Karayiza son iki ay içerisinde 25.000 dolar aldığını ve adam başı 50 dolar düştüğünü belirtiyor.
"Çocukları ve karısı olan bir insan için 50 dolar nedir ki?" diyor ve ekliyor "Sigarasını zar zor alıyor".
Operasyonların başlarında duranları arada ziyaret ettiklerini ve ana aktörlerin çıkarlarının dengelenmesi için karar alındığını açıkladılar. Aktardıklarına göre Suudi Arabistan daha çok para yardımı yaparak silahlı gruplara daha iyi destek sağlıyor, Ürdün sınır kontrollerini ayarlıyor ve ABD'de danışmanlık, silahların taşınmasını sağlıyor.
ABD eğitiyor
Ürdünlü bir çok silahlı grubun da ABD ve diğer ülkeler tarafından eğitim programları uygulandığını açıklıyorlar. Ama üst düzey yetkililer ve grupların liderleri programın aslında çok daha küçük olduğunu söylüyor. General Zubi Ürdünlü 15 ila 30 arası savaşçı olduğunu, bu programların savaşçılar için çok yararlı olmadığını çünkü bu kişilerin savaş alanında deneyim kazandığını ifade ediyor.
Diğer grup liderleri ise bir kaç yüz silahlının eğitildiğini, ama Obama yönetiminin bunu genişlettiğini ancak Ürdün'ün programı gizli tutmak için buna sınırlama getirildiği belirtiliyor.
Silahlı gruplar sağlanan destek konusunda kararsızlar. Esad'ın ordusuna karşı tanksavar füzelerini destekliyorlar. Türkiye’nin gevşek sınır kontrolü herkesin karıştığı kavga alanı yaratmasına yardımcı oluyor ve cihadçılar özel fonlarla destekleniyor ama Ürdün'ün sınır düzenlemeleri kuzey sınırında görülen kaosu engellemesi bir yanıyla iyi bir yanıyla kötü yorumlanıyor.
Güneyde El Nusra Cephesi öncü bir rolde değil, IŞID'in ise neredeyse hiç etkisi yok.
Ürdün'ün sınır kontrolü ve askerlerin ve silahların rastgele getirilmemesini olumlu bulan Beşar el-Zubi Yermuk bölgesindeki grubun lideri.
'İsrail'e zarar gelmesini istemiyorlar'
"Biliyoruz ki eğer isterlerse Esad'ı 10 günde devirebilirler" diyen silahlı grup liderleri istediklerinin zafer değil çatışmaların sürmesi olduğunu söyledi.
Aynı zamanda Ürdün gruplara stratejik bölgelerden çekilmeleri yönünde baskıda bulunuyor. Geçen sene silahlı gruplar Amman ve Şam arasındaki yolu bir aylığına tuttuklarını ve ticaretin aksamasını engellemek için tekrar açılmasının istendiğini iddia ediyorlar.
İhtiyaçları olan yüzde 100'lük kısımdan yüzde 10'nu alabildiklerini. Geri kalan ihtiyaçlarını Suriye'nin içerisinden temin ettiklerini ancak bunların ihtiyaçlarının sadece yüzde 50'sini kapsadığını belirten silahlı çeteler savaşın Suriye'yi zayıflatarak İsrail'i tehdit etmeyecek şekilde devam etmesini istediklerini düşünüyorlar.
Neden Askeri Harekat Komutası'nda çalıştığını soran muhabirlere General Zubi "Susuzluktan ölmek üzere olan bir adamın temiz suyu gördüğünü ama ancak pis suya ulaşabildiği bir durumu düşünün. Öleyim mi yoksa pis olan suyu mu içeyim? Kirli suyu içmeye zorlandım, ölmektense yaşamam daha iyi." diyor.
sol