Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Muhaliflerin meşru olmadığı gerekçesiyle boykot ettiği ve ‘kanlı seçim olarak’ nitelendirdiği devlet başkanlığı seçimlerini Suriye rejimi, ülke tarihinde ilk defa birden fazla aday yarıştığı için 'demokratik' olarak nitelendirdi. Seçimlere meşruiyet tartışmaları nedeniyle dünya basınının da fazla ilgi göstermediği görüldü. Devlet Başkanlığı için seçime mevcut başkan Beşar Esad, eski siyasetçilerden Mahir Abdulhafiz Haccar ve eski bakanlardan Hasan Abdullah El Nuri katıldı. Seçimden mevcut başkan Esad’ın galip çıkmasına ise kesin gözüyle bakılıyor.
Suriye’deki seçimleri ve seçimlere ilişkin ‘meşruiyet tartışmalarını gazeteci- yazar Hüsnü Mahalli değerlendirdi. Mahalli, Suriye halkının terör örgütlerine karşı mücadelesini 2. Dünya Savaşı’nda Alman Nazi kuvvetlerine karşı Sovyetler Birliği halklarının direnişini simgeleyen ve savaş açısından bir dönüm noktası sayılan Stalingrad savaşına benzetti.
“Muhalifler Seçimleri Neden Meşru Saymadıklarını Açıklamalı”
Seçimleri meşru saymayanların bunu neden meşru saymadıklarını açıklamaları gerektiğini söyleyen Mahalli, “Bundan üç yıl önce Suriye’de olaylar başladığında, ‘muhalif’ denilen grupların en ılımlısından en radikaline kadar hiçbiri, demokrasi ve insan hakları gibi kavramlardan söz etmedi. İlk günden itibaren silaha sarılan ve başaramadıklarında birbirini boğazlayan bu gruplar hangi gerekçeyle Suriye’deki seçimi meşru saymıyorlar? Anayasa değişti. Çok partili ve çok adaylı sisteme geçildi. Suriye Dışişleri Bakanı 6 ay önce Moskova’ya gittiğinde ve çok adaylı bir seçim yapılacağına, bu seçimlerin uluslararası gözlemcilerin denetiminde gerçekleşeceğine ilişkin söz verdiğinde muhalif gruplar kendilerine güvenmiş olsalardı, seçimler o zaman meşru olacak mıydı?” dedi. Kimsenin seçim, demokrasi ya da özgürlük gibi bir derdi olmadığını ifade eden Mahalli, sözlerine şöyle devam etti: “Şu ana kadar bu silahlı grupların Suriye içindeki ve dışarıdan taşınan yabancıların Suriye’deki mücadelesinin herhangi bir anlamı var mı? Onun için bu söylemlerin hiçbiri ciddi değil. Suriye’de muhaliflerin tüm tehditlerine rağmen dün seçimler yapıldı. Yoğun bir katılım oldu. Baktığınız zaman dünyadan da bir tepki yok. Yapılan birkaç açıklama da zaten çok anlamsız.”
“Uluslararası Gözlemciler Seçimlerin Şeffaf Ve Açık Gerçekleştiğini Söylüyor”
Suriye halkının ezici çoğunluğunun bu silahlı grupların yaptıklarından nefret ettiğini aktaran Hüsnü Mahalli, şunları söyledi: “Bu silahlı gruplar olmasaydı Suriye halkı, Halep’te ya da Şam’da keyfi yerinde yaşıyor olacaktı. Bu grupların kendi çektikleri görüntüleri internette gören Suriye halkı ne yapsaydı? Ben, Suriye halkının ve devletinin bu teröristlere ve arkasındaki emperyalist ülkelere karşı mücadelesini Stalingrad Savaşı’na benzetiyorum. Çünkü o boyutta bir savaş bu. Suriye halkı tüm bunları biliyor. Bu durumda gidip onlara da oy verecek halleri yoktu. Mısır’da Arap Baharı’nın ne olduğunu gördük, Libya’da, Irak’ta, Tunus’ta ne olduğunu gördük. Suriye halkı da bunları gördü. O yüzden seçimlerde gidip oy kullandılar ve Esad yönetimini desteklediler. Sonuçlar açıklanınca görecekseniz en az yüzde 80 destek alacak. Bu sonuçlara inanmazlarsa uluslararası gözlemcilerin denetiminde bir daha seçim yapsınlar. Nitekim şimdi de 30 ülkeden gözlemci var. Onlar da dün seçimlerin gayet şeffaf ve açık gerçekleştiğine yönelik raporlar verdiler.”
“Dünyanın Dört Bir Yanından Gelen Teröristler Türkiye Üzerinden Suriye’ye Giriyor”
Peki, yeniden devlet başkanı seçilmesine kesin gözüyle bakılan Beşar Esad, gerçekten tekrar başkan seçilirse bu durum muhalifler ve uluslararası arenada nasıl karşılanır? Mahalli, onlar için bunun hiçbir şey ifade etmeyeceğini düşünüyor ve şöyle yanıtlıyor: “Emperyalist ülkelerin, Suriye’deki terör örgütlerinin artık işi bitti. Hepsi çuvalladı. Bakın dün Avrupa Birliği El Nusra’yı terör örgütü olarak sınıflandırdı. Hemen birkaç saat sonra Türkiye hükümeti de El Nusra’yı terör örgütü olarak nitelendirdi. Dünyanın dört bir yanından gelen teröristlerin Türkiye üzerinden Suriye’ye girerek terör örgütlerine katıldığını herkes biliyor. Ne oldu peki? Neden El Nusra birden bire terör örgütü oldu? Demek ki herkes çuvalladı. Suudi Arabistan bile Mart’ta Müslüman Kardeşler’i, İŞID’i, Nusra’yı terör örgütü olarak nitelendirdi. Demek ki herkes anladı. Bu iş olmaz. Üç yıl geçmiş ve siz Suriye halkını ayaklandıramamışsınız, üç yıl geçmesine rağmen Suriye ordusunu parçalayamamışsınız. Bu işin olmayacağını Obama da anladı. ABD’nin Suriye Büyükelçisi Robert Ford “Obama bizim istediğimiz gibi davranmadı, savaş yapmadı” diyor. Nasıl yapacaksın bunu? Karşında Rusya var. Uluslararası hukuktan bahsedeceksek de Birleşmiş Milletler var, Güvenlik Konseyi var.”