Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- AKP hükümetinin, bugün herkesi şaşırtan bir kararla, kısa bir süre önce "terör örgütü" listesine dahil ettiği Nusra Cephesi'ni bu listeden çıkardığı öne sürüldü.
Irak'ta Irak-Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) hızlı işgali ve Türkiye'nin diplomatlarına yönelik tehdidi de düşünülürse, Suriye'deki resmi El Kaide kolu olan Nusra'nın terörist sayılmadığı iddiası, AKP'nin bu örgütlere desteğini yeniden gündeme getirdi.
Ancak biraz daha dikkatli bakınca, AKP'nin bu hamlesinin, yalnızca AKP'ye ait olmadığı, kararın bölgesel ve uluslararası bir plan dahilinde uygulamaya sokulmuş olabileceğini düşündürüyor
Makdisi'nin serbest bırakılışı
ABD ve müttefikleri, Suriye savaşının uzayacağını ve Beşşar Esad'ın sanıldığından daha güçlü olduğunu fark edince, bazı düzeltmelere gitmeye başlamışlardı. Bu düzeltmelerin en önemlisi, Esad karşıtı çetelere verilen desteğin tek bir merkezden koordine edilmesi, "ılımlı" muhalefete desteğin artırılması ve "aşırı" unsurların tasfiyesiydi.
IŞİD'e karşı Nusra, İslami Cephe ve eski Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) artıkları tarafından kurulan Suriye Devrimcileri Cephesi (SDC) ittifakı tarafından sene başında başlatılan saldırının hedefi, IŞİD'i bitirirken "ılımlı" muhalefetin güç kazanmasını sağlamaktı. Bu plan, IŞİD'in hamleleriyle boşa düştü.
IŞİD'in Irak'taki ilerleyişi ile birlikte Suriye sorunu Irak'la bir bütün haline gelirken, "ılımlı" muhalefetin eğitimi için ABD'nin merkez üslerinden olan Ürdün'de, dün dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Batı'da çok tanınmayan, ancak Ortadoğu ve İslam dünyasında, özellikle El Kaide bağlantılı unsurlar arasında çokça etkili olan bir isim, Ebu Muhammed el-Makdisi (gerçek ismi Asım Berkavi) isimli selefi şeyhi, kaldığı hapishaneden serbest bırakıldı. Makdisi, El Kaide'nin eski lideri Ebu Musab el-Zerkavi'den, şu andaki lideri Ayman el-Zevahiri'ye kadar çok sayıda tekfirci faaliyetin esin kaynakları arasında sayılıyor.
El Cezire'ye konuşan Ürdün Cihadcı Selefi Hareket lideri Ebu Sayyaf dahi, 5 yıllık hapis cezasını çekmekte olan Makdisi'nin serbest bırakılmasını beklemediklerini söylüyor. Haberde, "uzmanların", IŞİD'in faaliyetlerine eleştirel yaklaşan Makdisi'nin salıverilmesinin, Ürdün'ün ulusal güvenlik çıkarları ile uyumlu olduğunu belirttikleri aktarılıyor.
IŞİD'e 'sapkın' nitelemesi
Makdisi'nin "Tevhid" isimli internet sitesinde yayımlanan son mesajında, IŞİD "sapkın" olarak nitelendirilirken, cihadcılar doğru yola davet edilmiş ve akan kanı durdurmaları istenmişti.
Ürdün'de 2 bin IŞİD sempatizanı olduğu tahmin ediliyor. Ürdün hükümeti, IŞİD'in ilerleyişinin ardından Irak'ın sınırdaki askerlerini çekmesi nedeniyle endişelenmeye başlamıştı. Aynı Ürdün, bölgede ABD'nin en büyük müttefiklerinden. Suriye'deki "Güney Cephesi"nin ana karargahı Ürdün olarak belirlenmiş, ABD'li askerler "ılımlı" muhalefeti Ürdün'de eğitmeye başlamıştı.
Makdisi yandaşları, IŞİD'in bölgesel emelleri olduğunu, ancak Nusra Cephesi'nin bölgesel değil, yalnızca Suriye ile yetinen bir vizyonu olduğunu iddia ederek Nusra'yı destekliyorlar.
BM kararı
AKP'nin kararının uluslararası boyutu ise, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) dayanıyor. BMGK, 2 Haziran 2014 tarihli kararında, Nusra Cephesi'nin Irak'taki El Kaide bağlantılı örgütler listesinden çıkardı. Yani karar, Irak'ı kapsıyor.
BMGK'nın bu kararından yalnızca 10 gün sonra ise, "radikal" IŞİD Musul'u işgal ediyor. IŞİD ile Suriye'de çok sayıda ortak operasyona imza atan Nusra Cephesi ise, Irak'taki terör listesinden çıkartılıyor. Böylece Nusra, "bölgesel emelleri olmayan" bir örgüt olarak yeniden tanımlanıyor.