Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Filistin’deki son olaylar ve Siyonist rejimin yaptığı vahşi saldırılar nedeniyle, İmam Hamaney son konuşmalarından birinde Filistin’inin durumunu değerlendirdi. İki konu; İnsani direniş, Batı Şeria ve bütün Filistin’in silahlandırılmasının gerekliliği Ayetullah Seyyid Ali Hamaney’in vurguladığı konular arasındaydı.
Seyyid Ali Hamaney’in eserleri yayın bürosu, İslam İnkılabı Rehberi’nin bu iki konunun nedenleri hakkında bir makale yayınladı.
Neden direniş Filistin için tek kurtuluş yoludur?
Kim direnişten vazgeçtiyse zarar etmiştir.
Filistinlilerden her kim direnişten geri durduysa zarar etmiştir. İsrail barış isteğinde dürüst değildir. Hatta eğer dürüst bile olsa halt etmektedir. Bu hususta hiçbir hakka sahip değildir. Ancak şu da bilinmelidir ki dürüst değildir. İsrail ile anlaşma yoluna gidenler düşmanın dayatmalarını kabul etmek zorunda kaldılar. Düşmanın dayatmalarını kabul etme yolundan uzaklaştıklarında ise ya dışlandılar ya da aşağılandılar. Öyle ki sizler bu iki durumu da gördünüz ve buna şahit oldunuz ki bazılarını dışladılar ve bazılarını da aşağıladılar. Kudüs’ün yolu, Filistin’in yolu, Filistin meselesinin yolu ve Filistin meselesinin çözüm yolu direnişten, mücadeleden başka bir şey değildir. Bu yolu kabul etmeyenler, bilerek ya da bilmeyerek, Filistin davasına darbe vurmaktadırlar. Eğer bilerek olursa bu ihanettir ve eğer bilmeyerek olursa bu gaflet ve cehalettir. Her iki durumda da bu iş Filistin meselesine bir darbe vurmaktadır. Filistin için direnişten başka yol yoktur. Bunu söylemediler ve bunu istemelidirler. İslam devletleri de bunu tekrar etmelidir.
Filistin’e teçhizat ve yardım yapmanın gerekliliği nedir?
Düşmanın Filistin’i silahsızlandırılmasındaki amacı, oraya kolayca saldırabilmeyi gerçekleştirmektir.
Bugün Gazze meselesi, İslam Dünyası için öncelikli bir meseledir. Nitekim Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: `Her kim Müslümanların işlerine (ve sıkıntılarına) önem vermeden sabahlarsa Müslüman değildir`. Bu emre uyma çabaları İslam dünyasının bütün uluslararası çabalarından daha ön planda olmalıdır. Tüm insanlar, milletler özellikle devletler hepsi bu konuda düşünmelidir.
İki şey kesinlikle gerçekleşmelidir: Birincisi mazlumlara yardım etmek, nitekim mazlumlara yapılan bu yardım onlar için hayati olanakların sağlanması anlamına gelmektedir. Bugün onların yemeğe ihtiyaçları vardır, ilaca ihtiyaçları vardır, hastaneye ihtiyaçları vardır, suya ihtiyaçları vardır, evlerinin, şehirlerinin ve konutlarının yeniden onarılmasına ihtiyaçları vardır. İslam Dünyası bunları sağlamakla sorumludur. Onların silaha da ihtiyacı vardır. Düşman onları silahsızlandırmak istiyor. Böylece canı her istediğinde bir bahane ile ya da bir bahane olmadan onlara saldırabilsin ve onlar da karşılık veremesinler; düşman işte bunu istemektedir. Bu haksız istek karşısında İslam dünyası kendini ortaya koymalıdır. Yapılması gereken ilk iş mazlumlara yardım etmektir.
وَ لِلمَظلومِ عَونا Ve lil mazlumi avna= mazlumlara yardımcı olun
Mazlumlara yardım edin, mazlumların yardımcısı olun. Bu yardım bütün İslam Dünyası’nın yapması gereken bir görevdir. Biz burada Müslüman devletlere- ki şuan elçileri burada hazır bulunmaktadırlar- diyoruz ki: Gelin, Gazze halkına yardım ulaştırma ve siyonist rejimin oluşturduğu engelleri kaldırma hususunda birleşelim, birlikte iş yapalım ve her türlü yardımı onlara ulaştıralım.
وَ لِلمَظلومِ عَونا Ve lil mazlumi avna= mazlumlara yardımcı olun
Filistin, siyonist rejim karşısında mücadele gücüne sahip olmalıdır.
Batı sulta sisteminin liderleri diyorlar ki, Hamas ve İslami Cihadı silahsızlandırmalıyız. Silahsızlandırmak ne demektir? Yani bu şu anlama gelmektedir: Hâlihazırda onların elinde en azından kendilerini savunacak kadar füzeleri vardır ama bunu da onlardan almalıyız. Yani
Filistin- özellikle de Gazze- öyle bir duruma getirilmelidir ki siyonist düşman her saldırmak istediğinde, her ateş yakmak istediğinde Filistinliler kesinlikle kendilerini koruyamasınlar; bunlar bunu istiyorlar. Amerikan başkanı bir fetva yayınlayarak direnişin silahsızlandırılmasını belirtmiştir. Evet, öyle; silahsızlandırılmasını istiyorlar ki bu şekilde bunca cinayet karşısında savunma amaçlı saldırıları da yapamasınlar. Biz diyoruz ki, aksine bütün Dünya, özellikle İslam Dünyası elinden geldiğince, gücü yettiğince Filistin halkına silah, teçhizat yardımında bulunmak zorundadır.
Siyonist rejimin cinayetleri kahramanca savaşılarak durdurulabilir.
Siyonist rejime karşı Filistinliler tarafından güç gösterilmelidir. Hiç kimse Gazze’de füzeler olmasaydı siyonist rejimin geri çekileceğini sanmasın. Hayır, şu an Batı Şeria’ya neler yaptıklarına bakın ve görün. Batı Şeria’da füze yoktur. Oradaki insanların tek silahı taştır. Buna rağmen orada siyonist rejimin neler yaptığına bir bakın. Elinden ne geliyorsa yapıyor; insanların evlerini yıkıyor, tarlalarını tahrip ediyor ve insanların yaşantılarını altüst ediyor. Onları aşağılanmış ve rezalet bir duruma sürüklüyor ve onları aşağılıyor. Gerek gördüklerinde suyu kesiyorlar, elektriği kesiyorlar.
Yaser Arafat gibi siyonistlerle uzlaşan birine tahammül edemediler. Onu kuşatmaya aldılar, aşağıladılar, zehirlediler ve sonunda ortadan kaldırdılar. Siyonist rejim karşısında güç gösterilmedikçe, kimsenin hakkını asla koruyacak değillerdir. Bu rejimin yıkılmasından önce tek bir yol vardır o da Filistinlilerin güçlü bir şekilde mücadele başlatabilmesidir. Eğer güçlü bir şeklide mücadele edebilirlerse karşı tarafın- ki bu rejim yırtıcı bir kurttur- geri çekilme ihtimali vardır.
Onlar şu an tüm güçleri ile ateşkes peşinde koşuyorlar. Çünkü onlar şu an çaresizdirler. İnsanları öldürüyorlar, çocukları katlediyorlar ve makul sınırların ötesinde zülüm yapıyorlar. Aynı zamanda acizdirler. Yani bir engele takılarak büyük bir sıkıntıyla karşı karşıyadırlar. Bu nedenle ateşkes peşindedirler. Bu nedenle Batı Şeria’nın da Gazze gibi silahsızlandırılması gerektiğine inanıyoruz. Güç, gereklidir. Filistin’in geleceğini düşünenler bu konuda bir şey yapmak istiyorlarsa öncelikle yapılması gereken oradaki insanların silahlandırılmasıdır. Filistinlilerin acısını hafifletecek tek şey güce sahip olmaları ve güçlü bir şekilde hareket etmelerinden ibarettir. Aksi takdirde, itaatkâr ve uzlaşmacı bir tavırla Filistinlilerin hayrına hiçbir şey olmayacaktır. Bu saldırgan yırtıcı kurt ve bencil varlığın saldırganlığından hiçbir şey eksiltmeyecektir.
İslam toplumları yapabildikleri her türlü yardımlarını, Filistin’in içinde savaşmakta olan bu insanlara ulaştırmalıdırlar. Bu ilahi, insani ve şeri bir görevdir. Eğer bugün siz Müslümanlar geri çekilir rahatınıza bakarsanız bilin ki kurt sıfatlı düşman bir siper daha ilerleyecektir. Bu dava hiç bir zaman bitmeyecektir. İsrail bir siperi daha alacaktır. İslam Dünyası’nın baş düşmanı Amerika bir siper daha ilerleyecektir. Eğer siz rahatınıza bakarsanız onlar ilerleyecektir. Onlarla İslam Ümmeti arasındaki düşmanlık bitmeyecektir. Çünkü bu müstekbir ruhlu küstahların isteklerinin sonu yoktur.
لِلمَظلومِ عَونا Ve lil mazlumi avna= mazlumlara yardımcı olun
