Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Tasnim haber ajansının bildirdiği haberde, İmam Hamanei’nin Eserlerini Koruma ve Yayınlama Ofisi, İran’ın mantıklı söylemi karşınsında ABD’nin sergilediği zikzaklı davranışlara değindi.
ABD’nin uluslararası alandaki paradoksikal ve çelişik davranışları bu günlerde her zamankinden daha fazla görünür olmuş ve uluslararası düzeninin üyesi olan bu devletin davranışını analiz etmeyi daha da zorlaştırmıştır. Şüphesiz, Amerikalıların yanıt vermekten kaçındıklar en önemli çelişki, kurulmalarında inkar edilmez bir rol oynadıkları aşrı guruplara saldırmak için oluşturdukları koalisyon ve planlardır.
ABD’nin İslam Cumhuriyetine karşı aldığı pozisyonların değişmesi de bu günlerde öncekinden daha çok hissedilir olmuştur. İran’ın İŞİD’le mücadeledeki rolü, Beyaz Saray yöneticilerini çelişkili tepkiler vermeye sevk eden bir konudur. Amerika Dışişleri Bakanlığı yetkilileri bir gün İran’ın sözde İŞİD’e karşı uluslararası koalisyona davet edilmemesinden dem vurmakta, diğer gün İŞİD çetelerine karşı İran’la müzakere etmek için kapıların açık olduğunu söylemekteler.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf bir süre önce, onlarla (İran) işbirliği yapmıyoruz yapmakta istemiyoruz diyerek Irak konusunda hiçbir şekilde İran’la işbirliği için bir programlarının olmadığını söylemişti. 1
Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry bundan bir süre önce,İŞİD’e karşı uluslararası koalisyona ilişkin müzakerelerde İran’ın koalisyona katılması için davet edilmesinin uygun olmayacağını belirterek halihazırda bu davet çeşitli sebeplerden dolayı doğru olamaz ve İran koalisyonda yer almayacaktır, demişti. 2
İslam İnkılabı Rehberinin Tutumu
Ancak birkaç gün önce, İslam İnkılabı Rehberinin taburcu olduktan sonra aldığı tutum ve pozisyon, Amerika Dışişleri Bakanının alelacele tavırlarında balans ayarı yapmaya neden oldu. İslam İnkılabı Rehberi, Amerikalı yetkililerin iddiaları hususunda şunları açıkladı: “Irak’ta İŞİD meselesinin çıktığı ilk günlerde Amerikalılar kendi büyük elçileri aracılığıyla Irak’ta büyük elçimizle temas kurarak İŞİD konusunda koordineli hareket etmek için görüşme talebinde bulundular. Büyük elçimiz konuyu bize bildirdi; bazı yetkililerimiz de konuya itirazları olmadı fakat ben itiraz edip bu konuda özellikle ABD ile birlikte hareket etmeyeceğiz, dedim… Ardından kamaraların karşına çıkıp bütün dünyanın gözü önünde, “biz İran’dan işbirliği yapmasını istemiyoruz” diyen aynı Dışişleri Bakanı şahsen Dr. Zarif’e, ‘gelin bu konuda işbirliği yapalım’ önerisinde bulunmuştu, fakat Dr. Zarif bu öneriyi reddetti.” 3
Bu açıklamalar, bundan önce Amerikalılar tarafından belirlenen oyunun kurallarını altüst etti. Söz konusu açıklamalara kısa bir süre geçtikten sonra tepki veren ABD Dışişleri Bakanı, Amerika’nın Irak ve Suriye konusunda İran’la istişare ve karşılıklı görüş alış verişinde bulunmak istediğini belirterek bunun New York’ta yapılacak nükleer müzakerelerde de gerçekleşebileceğini söylemişti. 4
Ancak John Kerry, kaç gün sonra ve bu zikzaklı, çelişkili tutum doğrultusunda İran’ın İŞİD’e karşı uluslar arası koalisyona çağrılmamasına ilişkin şöyle dedi: Bu, İran’ın katılmaması şartıyla koalisyona katılacaklarını söyleyen bazı bölge ülkelerinin önerisiydi. Kerry, pazartesi günü Paris’te düzenlenen “İŞİD’le Mücadele” toplantısının sona ermesinin ardından şunları dedi: Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinin tutumları, İran’ın bu toplantıya katılmasına Washington’un muhalif olmasının başlıca nedenleri olmuştur. Bu günün toplantısıyla ilgili şunu söylemem gerekir: İran’ın katılmamasına ilişkin yaptığım açıklamalar gerçekten böyle bir katılımın sağlanması için gerekli şartların olmayışından dolayı ileri gelmiştir. Örneğin Kral Abdullah, onların (İranlıların)gelmesi halinde Suudilerin gelmeyeceklerini bana bildirdi ve Birleşik Emirlikler de daha önce, onlar (İranlılar) gelirse kendilerinin toplantıya katılmayacaklarını bana haber vermişlerdi. 5
Ancak ABD’li yetkililerin tepkileri sadece bununla sınırlı kalmadı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, İslam İnkılabı Rehberinin açıklamaları ardından, ABD’nin İŞİD karşıtı koalisyona katılmayı İran’a teklif etmesine ilişkin olarak kendi Twitter sayfasında şöyle yazdı: Irak’ta İŞİD’e karşı mücadele etmek için İran’la görüşme yaptık, bu bir sır değildir. Söz konusu görüşme, nükleer müzakereler kapsamında gerçekleşti. 6
İran Neden ABD ile İşbirliğine Yanaşmadı?
Aslında John Kerry ve Jen PSaki gibi Amerikalı yetkililerin verdiği tepkiler, İslam İnkılabı Rehberinin açıklamalarını doğrulamıştı ve onlar, İran’ın İŞİD hususunda birlikte hareket ermek için davet edildiğini üstü kapalı bir şekilde değil, açıktan teyit etmişlerdir. Oysa, uluslararası İŞİD karşıtı koalisyonun toplantısında İran’ın bu toplantıya katılması konusunda ciddi görüş farklılıkları vardı. Fransa bu toplantının ev sahibi olarak Tahran‘ın söz konusu toplantıda bulunmasını istiyordu. Bunun yanı sıra Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi de Paris’te İŞİD karşıtı koalisyonun konferansından sonra bir basın toplantısında şunları belirtti: İran’ın Paris’te düzenlenen uluslararası konferansa katılmaması Irak’ı üzmüştür. Biz İran’ın katılmasını vurguladık fakat karar alma yetkisi bizde değildi. İran’ın bu konferansta yer alamamasından dolayı üzgünüz.
İran’ın ABD ile işbirliği yapmamasının nedenlerine gelecek olursak birkaç açıdan konuyu ele alabiliriz:
ABD’nin Politikalarına İlişkin Var Olan Kötümserlik
İslam Cumhuriyeti‘nin ABD ile işbirliğine karşı olmasının nedenlerinden biri, bu ülkenin dünyadaki ve özellikle Batı Asya bölgesindeki politikalarına karşı kötümser olmasıdır. Gazze macerası, Afganistan ve Irak savaşı gibi birçok terör saldırılarında ABD dolaysız ve dolaylı müdahil olmuştur. İslam İnkılabı Rehberi bir beyanatında bu hususu şöyle vurgulamıştır: “Bizler, ABD’nin terörle mücadelede samimi olduğuna inanmıyoruz; onlar sadık değiller ve doğru söylemiyorlar; onlar başka hedeflerin peşindeler. Biz, ABD’yi teröre karşı küresel hareketin öncülüğünü yapacak salahiyette görmüyoruz. ABD’nin eli, Siyonist rejimin yılların boyunca yaptığı cinayetlerin ve bu günlerde de büyük bir kasavet ve vahşetle sürdürdüğü cinayetlerin tümüne bulaşmıştır…İran milleti ve dünya kamuoyu için bir kez daha tekrar ediyorum: İran İslam Cumhuriyeti, liderliğini ABD’nin yapacağı hiçbir harekete katılmayacaktır.” 7
Bu açıdan bakıldığında, ABD’nin bölgesel emelleri noktasında bu ülkeyle işbirliğine karşı olmak, İslam Cumhuriyetinin sürekli izlediği strateji olmuştur ve İran, İslam Cumhuriyeti‘ni ABD’nin cinayetlerinin suç ortağı haline getirecek her türlü girişimden sürekli kaçınmıştır.
ABD’nin Irak ve Suriye’yi Balkanlaştırma Planı
ABD ve müttefiklerinin Irak saldırısının ABD’yi en önemli hedeflerinden birine ulaştıracağı gibi görünüyor. Beyaz Saray sürekli Suriye ve Irak’ı balkanlaştırma hedefini gütmüştür. İŞİD terör örgütü bahanesiyle bu iki ülkeye saldırılması, bu iki ülkeyi balkanlaştırmada katalizör işlevini görebilir.
ABD’nin her açıdan Kürdistan özerk bölgesinin bağımsızlığını himaye etmesi ve ABD’li yetkililerin bu bölgedeki referanduma verdikleri geniş destek, bu iddiayı doğrulayan bir delildir. 8
Esasen balkanlaştırmanın hedefi, istikrarın önünü almak ve güçlü bir ülkenin tehditlerinin riskini azaltmaktır. ABD bu senaryo ile birlikte bölgede iki güçlü devlet olarak Suriye ve Irak’ın olası tehditlerini bitirmek istiyor. Irak ve Suriye’nin direniş halkasına yakınlığını dikkate alırsak, bu iki ülkenin balkanlaşmasının bölgesel direniş üzerinde doğrudan bir etkisi olacaktır.
Bu, Irak ve Suriye’ye yeniden saldırı olduğu taktirde İran’ın öngördüğü bir senaryodur. Fakat İslam İnkılabı Rehberi, hastaneden taburcu olduktan sonra şu beyanda bulundu: Böylece ABD, Pakistan’da kurulu bir hükümet ve güçlü bir ordu bulunmasına rağmen izinsiz bir şekilde bu ülkenin topraklarına girip bir çok noktayı bombaladıkları gibi aynı senaryoyu Irak ve Suriye’de gerçekleştirmek için bahane arıyor. Ancak böyle bir girişimde bulundukları taktirde, geçen on yıl içinde Irak’ta karşılaştıkları sorunların aynısıyla kaşı karşıya geleceklerini bilmeleri gerekir.”
Beleşe sürme (Free Riding) sözcüğü, uluslar arası ilişkilerde yerleşebilmiş ekonomik sözcüklerden biridir. Bu sözcük, bireyin karşılığında hiçbir ücret ödemeden istediğini temin ettiği yerlerde kullanılır.
ABD’nin Afganistan ve Irak saldırıları sırasında yaşanan macera da tamı tamına bu nitelikteydi. Amerikalı uzmanlar ve düşünce merkezlerine göre, ABD’nin Irak ve Afganistan saldırılarından en kazançlı çıkan İran oldu; İslam Cumhuriyetinin iki büyük düşmanı olan Taliban ve Irak Baas Rejimi bu saldırılar sonucunda devrildi ve şu an İran bu ülkelerde önemli bir nüfuza sahiptir.
Kaynakça
1. http://www.state.gov/r/pa/prs/dpb/2014/09/231659.htm
2. http://www.cnsnews.com/news/article/patrick-goodenough/kerry-no-room-anti-isis-coalition-iran-they-re-their-own.
3. مصاحبه مقام معظم رهبری پس از مرخص شدن از بیمارستان. 24/6/93
4. http://www.washingtonpost.com/world/middle_east/kerry-us-open-to-talks-with-iran-on-islamic-state/2014/09/15/4f6b076a-3d38-11e4-a430-b82a3e67b762_story.html
5. http://www.washingtonpost.com/world/iran-wont-team-with-us-against-islamic-state/2014/09/15/92ea7648-3cd8-11e4-a430-b82a3e67b762_story.html
6. https://twitter.com/statedeptspox/status/511486629685760000
7. بیانات در دیدار خانوادههای شهدای نیروهای مسلح 4/7/1380
8. http://journal-neo.org/2014/07/10/rus-irakskij-kurdistan-nelegkij-put-k-nezavisimosti
Tasnimnews / Çev: Mehmet Gönül