Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Bahreynliler 14 Şubat 2011’den bu yana hükümetin değişmesi, seçilmiş hükümetin yönetime gelmesi, adalet, özgürlük ve eşitlik gibi değerlerin sağlanması, diktatörlüğün ve baskının sona ermesi için meydanlarda gösteriler düzenliyor.
Bahreyn halkı özgürlük, adaletin sağlanması, ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve seçilmiş kişilerin yönetime gelmesini istemekte.
Bahreyn rejimi bugüne kadar halkı bastırmak için muhalif liderlerden birçoğunu tutuklayarak uzun hapis cezalarına çarptırdı.
Washington’daki Fars Araştırma Merkezi Müdürü Ali El-Ahmet Tesnim Haber Ajansı’na verdiği röportajda Bahreyn’deki olaylar ve inkılabın 6.yıldönümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Uluslararası camia arasında Bahreyn’deki inkılap hareketi konusundaki ayrılık açık bir şekilde ortaya çıkmıştır
Ali El-Ahme röportajda şu açıklamalarda bulundu: Bahreyn İnkılabı çok sayıda çıkmazla karşı karşıyadır çünkü bölgesel ve uluslararası güçler inkılaba karşıdır. Şunu söyleyebiliriz ki inkılap konusundaki en açık örnek uluslararası camianın bu konudaki görüş ayrılığıdır ve uluslararası camianın bu hareketi siyasi bir hakaret olarak tabir edilebilir. Çünkü uluslararası camia ve Batı ülkeleri aynı zamanda Suriye’deki silahlı kişileri desteklediler öyle ki bu kişiler Suriye’de en vahşi cinayetleri işlediler. Ancak buna karşın Bahreyn’de tüm yönleriyle barışçıl olan halk inkılabına açıkça karşı çıktılar ve bu hareket karşısında direndiler.
Bahreyn halkının sıkıntıları ve acıları sadece Al-i Halife Rejiminin yıkılmasıyla son bulabilir
El-Ahmet sözlerini şöyle sürdürdü: “Bahreyn’de iki farklı hareket görmekteyiz; birinci hareket ülkede tamamen kabileci bir tutum sergileyen Amerika ve İngiltere’ye bağlı mevcut rejim, ikinci hareketin ise çoğunluğu Bahreyn halkından oluşmaktadır ve bu iki hareket birbirinin karşısında yer almaktadır ve hakim rejimin Bahreyn’de ıslahatlar yapacağına dair hiçbir ümit yoktur. Yani bu rejim olduğu sürece Bahreyn’deki inkılap hareketi de sürecektir. Çünkü Bahreyn halkın 6 yıldır çektiği acılar ve sıkıntılar sadece hakim rejimin yıkılmasıyla son bulacaktır. Gerçek şudur ki Al-i Halife rejimi Bahreyn’i işgal etmiştir ve Bahreyn halkına yabancıdır. Halka öyle bir uygulamada bulunuyor ki sanki bu ülkeyi işgal etmiştir ve bu bir hakikattır.
İngiltere Al-i Halife Rejimi emniyet güçlerinin eğitilmesini ve masraflarını üstlenmiştir
Washington Fars Araştırma Merkezi Müdürü açıklamalarının devamında kendisine yöneltilen “Amerika ve İngiltere gibi insan hakları savunucu olduğunu iddia eden ülkelerin Halife Hanedanı’nın cinayetleri karşısındaki suskunluğunun nedeni” ile ilgili soruya şöyle yanıt verdi: “Şu konuda şüphe yoktur; bu ülke sadece kendi menfaatlerini ve diğer ülkelerin servetini kullanmayı düşünmektedir ve Arabistan ve Bahreyn’deki yönetimler Amerika ve İngiltere’ye bağlı olduğu sürece Washington ve Londra’dan Bahreyn halkına karşı ahlaki bir davranış beklemek mümkün değildir. Amerika ve İngiltere İslam ülkeleri ile Arap ülkelerine aşağılayıcı bir gözle bakmaktadır ve hatta yakın zamanda İngiltere’nin Bahreyn halkını öldürmesi için Halife Hanedanı emniyet güçlerinin masraflarını ve eğitimini üstlendiği ortaya çıktı ve bu İngiltere için bir ilk değil.
Amerika Deniz Kuvvetleri Bahreyn’deki 5. filosunda bir istihbarat teşkilatı bulunuyor
Burada dikkat çekici nokta şudur; Amerika’nın Bahreyn’de bulunan 5.Deniz Kuvvetleri Filosu’nda bir istihbarat teşkilatı bulunuyor ve bu teşkilatın üyeleri Arap ve İngilizlerden oluşmaktadır. Bu teşkilata katılma şartlarından birisi Şii olmamaktır ve bu teşkilatın görevi Halife Hanedanı Rejimi muhalifleri ve siyasi aktivistler hakkında casusluk ve takip yapmaktır.
Şunu söyleyebiliriz ki Amerika’nın önünde iki seçenek vardır; insan hakları gözlemcilerini kullanarak halkı sakinleştirmek ve barışçıl faaliyetleri sürdürmelerini sağlamak. İkinci seçenek ise Al-i Halife rejiminin halka uyguladığı katliamları ve baskıları desteklemektir. Şunu söyleyebiliriz ki Al-i Halife rejimi bu güçlerin bir oyuncağıdır ve bunlar Amerika ve İngiltere’nin Bahreyn’deki temsilcisidir.”
16 Şubat 2017 - 15:30
News ID: 812131

Bahreynliler 14 Şubat 2011’den bu yana hükümetin değişmesi, seçilmiş hükümetin yönetime gelmesi, adalet, özgürlük ve eşitlik gibi değerlerin sağlanması, diktatörlüğün ve baskının sona ermesi için meydanlarda gösteriler düzenliyor.