19 Mayıs 2017 - 11:53
Iğdır aynasında partiler

Bir dönemin sonuna gelindiği, başka bir ifadeyle “büyük bir değişim”in arifesinde olunduğu nasıl anlaşılır? Meşhur tanımdır: “Yönetenlerin eskisi gibi yönetemediği ve yönetilenlerin de eskisi gibi yönetilmek istemediği” durumlarda büyük ve köklü değişiklikler için koşullar uygun hale gelmiştir. Bu büyük gerçeği, söz konusu sistemle var olan siyasal güçlerin durumu ile ilgili olarak da şu şekilde ifade edebiliriz. Sistem partilerinin iç çatışmalara sürüklenmesi, çözümlerinin olmaması, kitle desteğini kaybetmeleri, attıkları her adımın aleyhlerine işlemesi ve devre dışı kalmaları; onların da bir parçası sistem gibi siyasal ömürlerini tamamlamakta oldukları anlamına gelir. 1950 sonrasında yarım yüzyıl boyunca Türkiye’yi yöneten merkez sağ partilerin artık bir daha geri gelmemek üzere devre dışı kalmaları bu gerçeğin sonucudur.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Bir dönemin sonuna gelindiği, başka bir ifadeyle “büyük bir değişim”in arifesinde olunduğu nasıl anlaşılır?
Meşhur tanımdır: “Yönetenlerin eskisi gibi yönetemediği ve yönetilenlerin de eskisi gibi yönetilmek istemediği” durumlarda büyük ve köklü değişiklikler için koşullar uygun hale gelmiştir.
Bu büyük gerçeği, söz konusu sistemle var olan siyasal güçlerin durumu ile ilgili olarak da şu şekilde ifade edebiliriz.
Sistem partilerinin iç çatışmalara sürüklenmesi, çözümlerinin olmaması, kitle desteğini kaybetmeleri, attıkları her adımın aleyhlerine işlemesi ve devre dışı kalmaları; onların da bir parçası sistem gibi siyasal ömürlerini tamamlamakta oldukları anlamına gelir.
1950 sonrasında yarım yüzyıl boyunca Türkiye’yi yöneten merkez sağ partilerin artık bir daha geri gelmemek üzere devre dışı kalmaları bu gerçeğin sonucudur.

Doğu ve Güneydoğu’da silinen CHP
Benzer bir durum, daha bugünden belli ölçülerde CHP için de geçerlidir. CHP; bilindiği üzere,1945 sonrasında zaman zaman Türkiye’yi yönetti. İktidarda olmadığı dönemlerde ise hep ana muhalefet Partisi oldu.
Ama bu durumdaki Partinin 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde Güneydoğu illerinin neredeyse tamamında, Doğu illerinin ise önemli bir kısmında aldığı oy yüzde bir civarında oldu.
CHP, şimdi yeni bir seçime gitmekte olan Iğdır’da da, 1 Kasım’da yok denecek bir sonuç almıştır.
Son olarak 2002 seçiminde Iğdır’dan milletvekili çıkaran CHP, sonraki her seçimde seçmenini kaybetmiş ve en sonunda yüzde birlere düşmüştür.
Bundan daha önemli olan gerçek ise CHP’nin kaybettiği seçmeni geri kazanma yeteneğinin olmamasıdır.
Iğdır seçimlerine CHP’nin tam liste olarak katılamaması, bu Parti’nin durumunu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
Iğdır’da ve genel olarak Doğu ve Güneydoğu illerinde yüzde birlere düşmüş olmak, sistemin en önemli iki Partisinden biri olan CHP’nin de aslında ömrünü tamamlamış olduğunu gösteriyor.
Yani Merkez Sağ’ın devre dışı kalmasından sonra sistemin Merkez Sol Partisi CHP de, Doğu ve Güneydoğu’dan başlayarak siyaset sahnesinin dışına düşmektedir.

“İnfilak eden Parti!”
Iğdır’da görüştüğümüz birçok MHP kökenli siyasetçi, Partilerinin durumu ile ilgili olarak “MHP infilak ediyor” tanımını kullandılar.
Son yıllarda yapılan seçimlerde en çok oyu alan iki Partiden biri olan MHP, 4 Haziran seçimleri için Aralık ilçesinden aday gösteremiyor.
Evet, MHP infilak ediyor ve dağılıyor. MHP seçmeni şimdi yeni Partisini arıyor.
Vatan Partisi’nin Iğdır Merkez ile Tuzluca ve Karakoyunlu ilçelerindeki birinci sıra adaylarının MHP kökenli olması aslında MHP seçmeninin yöneldiği adresin neresi olduğunu gösteriyor.

Sistemin “Has Partisi” HDP
HDP bilindiği üzere, bugün Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı silaha başvuran PKK’nın yasal Partisi’dir. Buna bakarak HDP’nin sistem dışı olduğunu düşünmek en büyük yanılgı olacaktır.
Tam tersine, içinde bulunduğumuz sistemi Atlantik Sistemi” olarak adlandıracaksak, HDP’nin, sistemin en başta gelen Partisi olduğunu da söylemek yanlış olmaz.
HDP, 7 Haziran’da Iğdır’da yüzde 55, 1 Kasım’da ise yüzde 51 oy aldı. Oy oranındaki düşmeyi açıklayan tek olgu, TSK’nın PKK’ya karşı harekete geçmesidir.
Sonrasında bilindiği üzere PKK, kazdığı hendeklere gömüldü. Türkiye “Fırat Kalkanı operasyonu” ile ABD – İsrail koridorunu bozdu. PKK silahlı tehdidinin hedefi olan kitleler özgürleşti.
Bütün bu gelişmelerin sonucu HDP’nin erimesidir. HDP, Iğdır’da yapılacak olan seçimde yüzde kırkı bulursa, bu sonuç onun için çok büyük “başarı” olacaktır.

Dönülmez ufkun akşamındaki AKP
AKP 1 Kasım seçimlerinde yüzde 32 oy aldı. Referandumda ise MHP ile yaptığı ittifaka ve HDP tabanından aldığı hatırı sayılır desteğe rağmen ancak yüzde 35 oy alabildi.
Yani durumu hiç de iç açıcı değil.
Bütün bu gerçeklerle birlikte AKP’nin iktidar partisi olması, Iğdır seçimlerindeki en büyük avantajı olacaktır.
Yerel seçimlerde, devlet olanaklarını kullanma durumunda olan Parti, diğer adaylara göre birkaç adım önde yarışa başlar. Bu avantajı AKP, Iğdır’da şimdi kullanıyor.
Bununla birlikte referandumda alınan sonuç gerçekte AKP açısından yolun sonunu göstermiştir. Bu gerçeği AKP de görmektedir. 4 Haziran seçimlerinde bu gelişmenin yansımalarını göreceğiz.

Sistem dışı biricik seçenek: Vatan Partisi
Vatan Partisi Iğdır seçimlerin de iflas eden sistem partilerinin karşısındaki biricik seçenektir.
Üç hafta içinde bütün ilçelerinde örgütlendi. İlçe binalarını tuttu. Bir beldesinde de temsilcilik binasını açtı. Seçimlere tam liste ile katılan üç Partiden biri.
Parti’ye çok rahat üye yapılıyor. Sistem Partilerinden kopan yurttaşlar açısından biricik seçenek olmanın avantajı her adımda net olarak görülüyor…
Vatan Partisi, seçim kampanyasına bütün diğer Partilerden daha evvel başladı. Dört ilçesinde dört giydirilmiş seçim aracıyla çalışıyor. Vatan Partisi’nin gençleri ve kadınları sokak sokak, köy köy bütün Iğdır’ı dolaşıyor. Bütün evlerin kapıları çalınıyor.
AKP, HDP ve CHP’nin seçim araçları; Vatan Partisi’nden 10 gün sonra dolaşmaya başlayabildiler. 15 Mayıs itibariyle daha dağıtabildikleri tek bir bildirileri yok…
Çünkü söyleyecek sözleri yok…
Kısacası “çok alametler belirdi…” Türkiye “Büyük değişim”in eşiğinde…

Mehmet Bedri Gültekin

Ekler