15 Temmuz 2017 - 20:54
FETÖ tuzağına karşı Erbakan basireti

Erbakan Hoca, bir TV’deki gazetecilerle sohbetinde, “Türkiye’yi yönetecek kişide bulunması gereken 7 özelliği; 1. Birikim ve bilgi, 2. Tecrübe, 3. Hidayet, 4 Feraset, 5. Dirayet, 6. Şuur, 7. Vizyon şeklinde sayarak tek tek izah etmişti. Programın hanım sunucusu; “Efendim, bu özelliklerin sizde olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna cevaben, “Allah’ın bana vermesi için dua ediyorum” demişti.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA – Bismillahirrahmanirrahim; 

 
Erbakan Hoca, bir TV’deki gazetecilerle sohbetinde, “Türkiye’yi yönetecek kişide bulunması gereken 7 özelliği; 1. Birikim ve bilgi, 2. Tecrübe, 3. Hidayet, 4 Feraset, 5. Dirayet, 6. Şuur, 7. Vizyon şeklinde sayarak tek tek izah etmişti. Programın hanım sunucusu; “Efendim, bu özelliklerin sizde olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna cevaben, “Allah’ın bana vermesi için dua ediyorum” demişti.
 
Hoca, Türkiye ve dünyadaki olaylara feraset ve basiretle bakardı. FETÖ’ye, Dinlerarası Diyalog çerçevesinde Ilımlı İslam Projesi’ni yürütme görevi verildiğini biliyor; kadrolarını Gülen tehlikesine karşı uyarıyordu. Şu sözlerini çok kişi dinlemiştir: “İslam Allah yapısıdır. Kamil ve kusursuzdur. Tastamamdır; eksiği ve fazlası yoktur. Orta yoldur. İşlerin hayırlısı orta (tabii) olanıdır. İslam üstündür; ondan üstün din yoktur.”
 
Erbakan Hoca, siyasi çalışmalarını sağlam bir akide üzerine kurdu. Canla başla çalıştı; Allah’ın takdir ettiğini en iyi sonuç olarak gördü. Kadrolarını böyle yetiştirdi. Bu sebeple, Milli Görüş’ü içselleştirenler FETÖ’nün anlattıklarını hiç özgün bulmadı. Hep tereddütle baktı; ihtiyatla yaklaştı. Onlar da Milli Görüş’çülere mesafeliydi.
 
ABD, Türkiye üzerindeki emellerine FETÖ üzerinden ulaşmaya çalıştı. Kendisi için iki büyük tehlike olarak gördüğü Türkiye ile İran’ı savaştırmak istedi. 1993’te bu amaçla bir plan hazırladı. Türkiye’nin İran’la ilişkisini kesmesini istedi. Erbakan Hoca, oyunu fark etti. 1996’da başbakan olunca İran’la ticaret hacmini artırdı; iyi ilişkiler geliştirerek sinsi planı bozdu.
 

TÜRKİYE’YE FETÖ TUZAĞI
 

ABD, Erbakan’a istediklerini yaptıramayınca, Ankara Büyükelçisi Marc Grossman aracılığıyla Dinlerarası Diyalog üzerinden Gülen’i doğrudan devreye soktu. FETÖ, halkın seçtiği meşru hükümeti yıkmaya girişti. Nice etkili çevreler ona destek verdi. Hoca statüsündeki FETÖ, medyayı kullanarak hükümete başkaldırıp “Beceremediniz; artık gidin” derken kime güveniyordu?
 
Hoca, yapılanları Meclis’teki siyasi partilerle paylaştı. Birlikte mücadeleye çağırdı. Muhsin Yazıcıoğlu dışındakiler bu çağrıya uymadı. Nice etkili güçler de!
 
Siyasiler FETÖ’ye destek verdi; itibarını artırdı. Türkiye, 28 Şubat post-modern darbesine itildi. Milli irade yok sayıldı. Nice acılar, sıkıntılar yaşandı. Türkiye 50 sene geriye götürüldü.
 
28 Şubat sonrası siyaset yeniden yapılanırken AKP kuruldu. AKP’liler Gülen’le iyi ilişkiler kurdular. 12 sene gizli koalisyon gibi çalıştılar. Pek çok milletvekili Pensilvanya’yı yol etti. Abant Platformları, Türkçe Olimpiyatları’nın müdavimi oldu. AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, 25. 5. 2017’de CNN’in Tarafsız Bölge’sinde konuşurken, “Biz koruyup kollarken FETÖ değil; hizmet hareketiydi” demişti. Böylesine yaygın çalışma siyasilerin desteği alınmadan yapılamazdı. Siyasileri kullandılar. AKP’nin FETÖ’cülere “Ne istemişlerse vermeleri” düşündürücüydü!
 
AKP, 2001’de ilişkileri başlattığında FETÖ’nün şu özellikleri biliniyordu: 1. İslam akidesine aykırı sözleri, 2. Darbecilerle iş tuttuğu, 3. Halkın seçtiği meşru hükümeti yıkmaya giriştiği, 4. Aklı aşan  hızla yükselmesinin küresel güçlerin himayesiyle olabileceği.
 

ERBAKAN ALDANMADI

 

ERBAKAN Hoca, dünyada tuzaklanan sinsi planları çok iyi biliyordu. FETÖ’ye hiç aldanmadı. Ona ve onu kukla olarak kullanan sömürgeci güçlere mesafeli durdu. Deniz Harp Okulu eski Komutanı Tuğamiral Türker Ertürk, “28 Şubat korkunç hataydı. Fikirlerini paylaşmasanız da Erbakan antiemperyalisttir; asla işbirlikçi değildir” demişti.
 
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ anlatıyor: “2007 - 2011 yıllarında AKP, PYD ile ‘tam ittifak’ kurmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, ‘Bakın, tehdit var. Bugün bize, yarın size’ dediğimde, ‘Komutanım, çok büyütüyorsun’ dedi. Cemaatin TSK’ya sızması 1970’lerde başladı. Bir tek Erbakan’ın cemaate mesafeli durduğunu görüyoruz.” (Milli Gazete, 3. 8. 2016)
 
Ehli Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun AKP’nin yanlış hocaya oynadığını hatırlattı: “Erbakan Hocamızı önümüze koysalardı; bunların hiçbiri yaşanmazdı. Çünkü o, dost ve düşmanı çok iyi bilirdi. Darbe başarılı olsaydı Gülen, Alevi - Sünni planını devreye sokacaktı. Milli Görüş’ten ayrılanlar AKP’yi kurdu. Düşmanlar güçlendirildi; dostlar geri kaldı. Erbakan Hoca’nın öngörü ve tecrübelerine ihtiyacımız var.” (Milli Gazete, 24. 7. 2016)
 
TBMM “Darbe Raporu” da bu gerçeği yansıtıyor: “Öteden beri FETÖ’nün Erbakan ve Milli Görüş hareketiyle kan uyuşmazlığı olduğu biliniyor.”
 
Türkiye hassas çizgide! 15 Temmuz’dan ders alarak sömürgeci güçler ve işbirlikçilerine karşı dikkatli olmalıyız. Çözüm içimizdedir. Milli meseleler; milli, yerli çözümler gerektirir. Başa dönün;  yöneticilerde bulunması gereken 7 özelliği bir daha okuyun!
Şakir Tarım

Ekler