25 Ağustos 2017 - 08:11
Nasrallah: IŞİD Kuşatıldı… Lübnan Halkı ''Yeni Zaferlere'' Hazırlıklı Olsun

Tekfirci terör örgütü IŞİD komutanlarına seslenen Nasrallah şunları söyledi: Kesin ve kati surette kader belirleyici savaşımıza devam edeceğiz ve bu savaşın neticesi de kesin bellidir ve biz bu fırsatı elden vermeyi düşünmüyoruz.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA – Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Narallah: Hizbullah’ın asıl hedefi; Lübnan’ın doğu sınırlarında başlatmış olduğu operasyonla, Suriye-Lübnan sınırında yuvalanan tekfirci terör örgütü IŞİD militanlarını temizlemektir.

IŞİD’in işi, Lübnan’ın doğu sınırlarında bitmiştir.

Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Narallah, dün akşam yaptığı konuşmada; Hizbullah’ın, Lübnan’ın doğu sınırlarında tekfirci terör örgütü IŞİD’e karşı birkaç gün önce başlatmış olduğu temizlik operasyonuna değindi ve operasyonun asıl hedefinin; Lübnan için tehlike oluşturmaya başlayan tekfirci teröristlerin bölgeden tamamen temizlenmesi olduğunun altını çizdi.

Tekfirci terör örgütü IŞİD’e karşı başlatılan operasyonun bir diğer hedefiyse; teröristler tarafından kaçırılan Lübnanlıların özgürlüğüne kavuşturulmasıdır. Ayrıca Suriye’de Lübnan sınırlarına kadar uzanan Batı Kalamun bölgesinin yeniden ele geçirilmesi, operasyonunu diğer hedefleri arasında yer almaktaydı.

Biz Lübnan ve Suriye’de aynı hedefler uğruna savaşıyoruz, bu iki yerde ki savaşımızı birbirinden ayırt edemeyiz zira bir Cerud Ersal cephelerinde son 6 günde çok büyük kazanımlar elde ettik.

Lübnan ordusu profesyonel bir şekilde operasyon başlattı ve en az insan kaybıyla sona eren operasyon kapsamında, Lübnan’ın 20 kilometrelik toprağı tekfirci terör örgütü IŞİD militanlarından temizlenmiş oldu.

Tekfirci terör örgütü IŞİD militanlarından geri alınan bölgenin tamamı 120 kilometredir, bunun 100 kilometresini Lübnan ordusu ve 20 kilometresini de Direniş erleri özgürlüğüne kavuşturmuştur.

Suriye’de Kalamun bölgesinde 270 kilometrelik alan tekfirci terör örgütü IŞİD’in elinden kurtarılmıştır fakat 40 kilometrelik alan halen IŞİD’in kontrolündedir.

Yürütülen operasyon kapsamında tekfirci teröristler 20 kilometre Lübnan sınırları içerisinde ve 40 kilometre de Suriye sınırları içerisinde tamamen muhasaraya alınarak kuşatılmış durumdadır.

Cerud Ersal operasyonu sırasında onlarca tekfirci terörist etkisiz hale getirildi. Suriye’de onlarca IŞİD militanı kendini teslim etti. IŞİD komutanları kuşatma altında ki üyelerinin bölgeden sağ çıkmasını istemedikleri için müzakereye yanaşmıyorlar.

Nihai zafer için belli bir zaman tayin etmedik zira bizim için önemli olan Cerud Ersal savaşından zaferle çıkmaktır.

Biz şu anda iki cephede; savaş meydanında ve müzakere masasında savaş vermekteyiz. Suriye’de bulunan IŞİD komutanlarının müzakere taleplerini değerlendiriyoruz, bu sayede tekfirci teröristler Lübnan ve Suriye’den çekilecek ve bizde Lübnanlı esir askerleri özgürlüğüne kavuşturarak, ailelerine geri döndüreceğiz. Bu bizim onlar hakkında vermiş olduğumuz bir ahlaki taahhüttür.

Benim kanaatime göre; her iki taraf yani Lübnan ve Suriye orduları savaşmaya devam edeceklerdir zira IŞİD komutanları için kendi emirleri altında savaşan militanların hiçbir değeri yoktur. IŞİD komutanları kuşatma altında olan üyelerinin bölgeden sağ çıkmasını istemiyor. Elbette Suriyeli yetkililer anlaşmaya onay vermiş durumdalar fakat anlaşma sağlanamayacak zira Suriye ordusu ve Hizbullah’ın asıl hedefi; kaçırılan askerlerin akıbetidir.

Tekfirci terör örgütü IŞİD komutanlarına seslenen Nasrallah şunları söyledi: Kesin ve kati surette kader belirleyici savaşımıza devam edeceğiz ve bu savaşın neticesi de kesin bellidir ve biz bu fırsatı elden vermeyi düşünmüyoruz.

Siz değerli Lübnan halkı; çok büyük bir zafere doğru ilerlemektesiniz bu büyük zafer ile gurur duymalısınız.

Nasrallah, Büyük Şeytan Amerika ve bazı Lübnanlılara da şunları söyledi: Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Ben bazı medya kuruluşlarının itibarını kaybettiğini düşünüyorum zira Kalamun zaferini örtbas etmeye çalıştılar ve gündeme getirmediler zaten insanlarımız bu tür medya kuruşlarını kabul etmemektedir.

Bazı siyasiler ve medya kuruluşları, aynı hedef uğruna savaşan ve şehit düşen iki gence, birine şehit diğerineyse hayatını kaybetti diyerek, ayırım yapmaya çalışıyorlar, bazı Lübnan medya kuruluşları buna dikkat etmeli ve ahlaki açıdan Lübnan’ın yararına olacak şekilde haber sunmalıdırlar.

Bu savaşta en büyük kazanımımız ‘‘Ordu, Millet ve Direniş’’ birlikteliği olmuştur, buna Suriye ordusunu da katmalıyız.

Çok yakın bir zamanda Lübnan-Suriye sınırında nihai zafer kaçınılmazdır. 25 Mayıs 2000 bizim ilk nihai zaferimizdi, şimdiyse ikinci nihai zaferimiz yoldadır ve bu büyük zaferin kadrini bilmeliyiz.

ABNA24.COM

Ekler