10 Kasım 2018 - 13:57
Suud'dan yalan üstüne yalan

Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de, ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesinin ardından 40 gün geçerken, cesedinin nerede olduğu sorusu hala cevap bulamadı

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu'nda, öldürülmesinin üzerinden 40 gün geçerken, cesedinin nerede olduğu sorusu hala cevap bekliyor.

Levent'teki Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na 2 Ekim'de girdikten sonra bir daha çıkamayan Kaşıkçı'nın akıbetiyle ilgili ilk başlarda inkâr yolunu seçen Suudi Arabistan'ın aksine Türkiye, olayın başından itibaren attığı etkili adımlarla cinayetin örtbas edilmesini önledi.

Kentteki birçok güvenlik kamerasında binlerce saatlik görüntü dökümünü en ince ayrıntısına kadar araştıran İstanbul polisi, Kaşıkçı'nın konsolosluk binasından hiç ayrılmadığını, kıyafeti, gözlüğü ve sakalıyla Kaşıkçı'ya benzetilmeye çalışılarak İstanbul'da dolaştırılan kişinin de gerçek kimliğini deşifre edip ayrıntılara hâkim olduğunu ortaya koydu.

Suud'dan yalan üstüne yalan

Kaşıkçı'nın cinayet planı çerçevesinde konsolosluk görevlilerinin Yalova'da ve Belgrad Ormanı'nda keşif yaptığını da belirleyen ekipler, Suudi Arabistan yönetiminden günler sonra gelen izin doğrultusunda konsolosluk binası ve konutunda detaylı inceleme yaparak, cinayet delillerini ortaya çıkarmak için yoğun çaba harcadı. Suudi Arabistan, Türkiye ve uluslararası kamuoyunun yoğun baskısının etkisiyle olaydan 18 gün sonra kısmi bir itirafla gazetecinin 'yaşanan boğuşma' sırasında öldüğünü açıkladı.

Elde edilen delillerle cinayeti örtbas etme çabalarını boşa çıkaran İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 31 Ekim'de yaptığı açıklamayla 60 yaşındaki Kaşıkçı'nın kendi ülkesinin konsolosluğunda boğularak öldürüldüğünü ve cesedinin parçalanarak yok edildiğini duyurdu.

Kaşıkçı'nın nerede, ne zaman ve nasıl öldürüldüğü ortaya çıkarken, "Cemal Kaşıkçı'nın cesedi nerede?" sorusuna halen cevap bulunamadı. Bu bağlamda son olarak Kaşıkçı'nın öldürüldükten sonra hidroflorik asitle eritilerek yok edildiği iddiası ortaya atıldı. Kaşıkçı'nın ailesi, dostları ve sevenleri, 60 yaşındaki gazetecinin İslami usullere uygun defnedilmesi için cesedinin bulunup kendilerine teslim edilmesini bekliyor.

MBS Evanjelistlerden medet umuyor

Kısaca MBS olarak adlandırılan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Cemal kaşıkçı cinayetinin azmettiricisi olarak biliniyor. MBS, Kasım ayının başında Riyad'da bir grup Amerikalı Evanjelist ile özel toplantı yaptı.

ABD Başkanı Trump'ın da Evanjelist Hıristiyan olması nedeniyle söz konusu ziyaret önem arzediyor. MBS, ziyarette gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde sorumluluğu olanları cezalandıracağını belirterek, derin Amerikalılara hoş görünmeye çalıştı.

Bu arada Washington Post yazarı Kathleen Parker, ABD'de 6 Kasım'da yapılan ara seçimler sonrası yeniden hayatın soğuk gerçeklerine dönüldüğünü belirterek, "Cemal Kaşıkçı'nın acımasız cinayet emrini kim verdi ve sonuçları ne olacak?" diye sordu.

Ekler