Fransa'daki İslam karşıtı girişimlerinin devam etmesi Charlie Hebdo mizah dergisinin Allah Resulü karikatürlerini yayımlaması ve ardından da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bu hakaret girişimini ifade özgürlüğü kavramına yerleştirmesi çabaları, Fransa'da şiddet olaylarına ve dünya genelinde de Müslümanların tepki göstermesine yol açtı. Bu çerçevede Fransız ürünler bile Müslümanlar tarafından boykot edildi.
Ehlibeyt (as) Haber Ajansı ABNA - Böyle bir ortamda Macron da yaptığı konuşmalardan ve açıklamalardan geri adım atmak zorunda kaldı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Al Jazeera kanalı ile yaptığı röportajda dolaylı bir şekilde geri adım atıp şu açıklamada bulundu:" Müslümanların hakaret içerikli karikatürlere yönelik duygularını anlıyorum. " Macron sözü geçen karikatürlerin hükümetin yönettiği bir husus olmadığını serbest, bağımsız ve sivil toplum kuruluşu çerçevesinde faaliyet gösteren bir dergi tarafından yayımlandığını iddia etti. Macron sözlerine geniş çaplı tepkilerin nedeninin onun sözlerinin çarptırılması olduğunu onun bu karikatürleri onayladığı izleniminin bırakılması olduğunu belirtti. Şimdi de görünen o ki ülke içi ve dışında Allah Resulüne yönelik hakaretleri ifade özgürlü çemberine sığdırma yönündeki mantık dışı ve inatçı sözleri ve tutumlarından dolayı geniş çaplı itirazlar ile karşılaşan bir diğer yandan da koronavirüs pandemisinin dayattığı zor ekonomik koşullar ile baş etmek zorunda kalan Macron şimdi de geri çekilmekten başka bir çare bulamamıştır.
Macron Cumartesi günü ise Arapça ve Fransızca olarak yayımlanan tweetinde şöyle yazdı:" Son günlerde sosyal medyada gördüğüm ve işittiğime göre ülkemizin hiçbir din ile ilgili sorunu yoktur. "
Bu iddiaya rağmen Macron daha önceki açıklamalarında açık bir şekilde İslam'ı kriz yaşayan bir din olarak adlandırmıştı. Macron 2 Ekim tarihinde İslamcılığı bile ölümcül bir ideoloji adlandırıp şöyle demişti:" İslam, şimdi de dünyanın her yerinde kriz yaşayan bir dindir. Sadece bunu bizim ülkede görmüyoruz. "
Böylece Fransa Cumhurbaşkanının esasında İslam'a olumlu yaklaşım içerisinde olmadığı söylenebilir. Bu doğrultuda Macron İslam karşıtı her türlü girişimi de pratikte desteklemektedir. Bu destekleyici girişimler ise hem Allah Resulüne yapılan hakaret sürecinde hem de Fransa'dan Müslümanların atılması ve camiler ile İslami merkezlerin kapatılması kapsamında ve de sekülerizmin güçlendirilmesi tasarısında da görülmektedir. Bunlardan güdülen asıl hedef ise Fransa toplumun İslam'ın zayıflatılmasıdır.
Britanya İslami İnsan Hakları Komisyonu başkanı Mesut Şecere ise şöyle diyor:" Macron açık seçik bir şekilde İslam'a saldırmıştır. Zaten " İslam krizde " demişti halbuki gerçekte Fransız siyasetçiler ve Avrupalı siyasetçiler krizdedir..... Macron ise geçmişe göre daha fazla ırkçılık ve İslamofobik çalışmaları yapıyor. Böylece aşırı sağcı gruplar ve kişilerin oylarını kazanmak istiyor. "
Buna rağmen dünya genelindeki Müslümanların tek vücut olarak tepki gösterip Fransız ürünlerine boykot uygulaması Macron'un işini zorlaştırdı. Şimdi de Müslümanlar Fransız makamların resmen özür dilemelerini de talep etmektedirler. Buna rağmen İslami ülkelerde Fransa karşıtı duyguların kabarması ile Fransa Cumhurbaşkanı Twitter'da Arapça ve Fransızca olarak mesaj yayımlayarak hiçbir şeyin onu geri adım attırmaya zorlayamayacağını öne sürmüştü.
Şimdi ise İslam aleminin tek vücut olarak gösterdiği tepkilerin Macron'un İslam karşıtı söyleminden geri adım atmaya zorladığı görülmektedir. Bir diğer yandan Fransa'da son günlerde İslamofobik çalışmalara karşı olarak şiddet olayları da artmıştır. Fransa içişleri bakanı ise açık bir dille gelecekte saldırıların artabileceğinden söz etmektedir. Bu durum ise kesinlikle Macron ve partisinin popülerliğini olumsuz yönde etkileyecek ve Fransa'nın siyasi geleceğini de zedeleyecektir. Böylece Macron gerçekte yaptığı konuşmalar ve açıklamalarından geri atmaktan başka bir çaresi yoktur.
342/