Trump hükümeti yönetiminin son günlerindeki girişimleri çerçevesinde Batı Asya bölgesinde müttefikleri ve ortaklarının isteklerini gerçekleştirmek doğrultusunda hareket etmektedir. Bunun açık göstergelerinden biri de Yemen Ensarullah hareketinin terör listelerine alınması ve yaptırımlara tabii tutulmasıdır. Suudiler ise bu girişimi tam bir memnuniyetle karşıladılar.
Ehlibeyt (as) Haber Ajansı ABNA - Buna rağmen Trump hükümetinin bu girişimi Amerika içinde de olumsuz tepkilere yol açtı. Amerika temsilciler meclisi dışişleri komitesi başkanı Gregory Meeks liderliğinde 25 kadar Amerika temsilciler meclisi üyesi Amerika dışişleri bakanı Mike Pompeo'ya hitaben yazdıkları mektupta Trump hükümetinin kısa görüşlülük örneği olarak Yemen Ensarullah hareketinin terör örgütü listelerine alınmasını kınadılar ve bu tür alelacele siyasi kararlara yol açan istihbari ve bilgilerin paylaşılması süreci hakkında bilgi verilmesini istediler.
Gregory Meeks ise bu mektupta şu ifadelere yer verdi:
" Bu girişim, Donald Trump hükümetinin son günlerinde kuşkusuz dünyanın en büyük insani krizini daha da büyütecek ve binlerce Yemenliyi daha büyük tehlikelere doğru sürükleyecektir. "
Yeni Amerika başkanı olarak seçilen Joe Biden'in ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan da Yemen Ensarullah direniş hareketini terör örgütü olarak adlandırmanın yanlış olduğuna vurgu yapıp bu girişime karşı olduğu bildirerek şöyle bir açıklamada bulundu: " Bu girişim sadece Yemen halkının çilelerini ve acısını daha büyütür. "
Şimdi de görünen o ki hem uluslararası düzeyde hem de Amerika içinde Trump hükümetinin bu mantık dışı ve insanlık dışı girişimlerine karşı geniş çaplı eleştiri dalgası başlamış bulunuyor. Daha önce de Birleşmiş Milletler Teşkilatına bağlı kurum ve kuruluşların başında bulunanlar Suudi Koalisyonun 6 yıllık zalimane saldırılarından ve başlattıkları savaştan doğan Yemen'deki vahim ve çok kötü insani duruma değinerek 19 Ocaktan itibaren Amerika tarafından Yemen Ensarullah hareketine karşı yaptırım kararını kınayarak bu kararın felaketlere yol açacak sonuçları hakkında kaygılı olduklarını belirtip bu tarafgir kararın iptal edilmesini istediler.
Buna rağmen Trump hükümetinin Yemen'e karşı savaşın asıl iki tetikleyici ülkesi sayılan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi yakın ilişki kurduğu iki ülke ile ilişkileri yüzünden bu kararını değiştirmesi muhtemel görünmüyor. Aslında bu girişim farklı hedefler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
İlk olarak bu girişim Yemen halkının direnişin kırılması ve azaltılması ve onların teslimiyete zorlanması çerçevesinde olduğu söylenebilir. Suudi Koalisyonu 6 yıllık sonuçsuz savaşın ardından, sivil Yemenlilerin başına her gün bomba yağdırmasının ardından hiçbir önemli ve kayda değer başarı ve kazanım elde edememiş tam tersi ağır askeri zayiat ve hasar görmüştür. Bu yüzden Donald Trump Suudi Rejiminin yakın ortağı olarak Yemen Ensarullah hareketine yaptırım uygulayarak aklısıra Yemen direnişini kırmak ve sonuçta Suudi Koalisyonu lehine adım atmak çerçevesinde önemli bir girişimde bulunduğunu düşünüyor. Buna rağmen gerçekler başka yöne işaret etmektedir. Aslında Ensarullah hareketine yaptırım uygulamak, milyonlarca insan için insani yardımların ve gıda yardımların gönderilmesinin engellenmesi demektir. Uluslararası arenada, hatta Amerika içinde bile eleştirmenler Trump hükümetinin bu girişimini bu yönden ele almışlardır. Kongre temsilcilerinin mektuplarında da bu hususa değinilmiştir.
Cumhuriyetçi senatör Todd Young ise şöyle bir Tweet attı:" Mike Pompeo'nun Husiler hareketini terör örgütü olarak tanıtma girişimi Amerika'nın Yemen savaşına karşı yaklaşımı çerçevesinde yanlış bir şekilde atılan başka bir adımdır. "
Trump hükümeti aslında gelecek Amerika hükümetinin bölgeye yönelik siyasetleri ve genel olarak dış siyasetinde engeller oluşturmaya çalışmaktadır. Amerika'nın Yemen'e yönelik siyasetlerinin defalarca kınanmasına rağmen Trump hükümeti yine de kendi bildiğini okumuş ve pratikte Joe Biden'i oldu bittiye getirmek istemiştir.
342/