Ehlibeyt (as) Haber Ajansı ABNA - Bu krize karşılık vermekte yetersiz kalan sağlık ve tedavi sistemlerinin eksiklikleri G20 oturumunda ele alınan bir başka konu idi. Kovid 19 salgını dünyaya yayılmaya devam edip kurbanların sayısı arttığı sırada, sokağa çıkma ve karantina kuralları uygulandığı halde böyle bir oturum düzenlenmiştir. Son rakamlara göre dünya genelinde kovid 19 hasta sayısı 2 milyon 400 bini geçmiş ve kurbanların sayısı da 165 bini geride bırakmıştır. Bunların arasında ise Amerika 800 bine yakın hasta sayısı ve 40 bini aşkın kurbanı ile bu hastalıktan zarar gören ülkelerin başındadır.
Şimdi de koronavirüsün tüm dünya ülkelerine yayılması tüm hükümetleri ve yönetimleri özellikle sağlık ve hijyen alanında görülmemiş bir kriz ile karşı karşıya bırakmıştır. Bu alanda görülen eksiklikler Avrupa ve Amerika'da daha fazla göze çarpmaktadır. Bu bölgelerde hastaların büyük bir bölümü hayatlarını kaybetmektedirler. Örneğin İtalya, İspanya ve Amerika'da yeteri kadar ventilatörün olmaması ölüm vakalarının artmasına neden olmuştur. Ventilatörlerin sayısının az olmasının yanı sıra yeteri kadar doktor ve hemşirenin olmaması, test kitlerinin azlığı, yetersiz yatak sayısı ve sağlık malzemelerinin azlığı ve de tedavi masraflarının yüksek olması koronadan dolayı ölüm vakalarını arttırmıştı.
Aslında Avrupa ve Amerika ülkelerindeki koronavirüs salgını bu ülkelerin sağlık alanında çok kırılgan olduklarını gösterdi. Avrupa'da birçok sağlık sigorta şirketi olmasına rağmen pratikte kimi Avrupalı vatandaşlar masrafların pahalı olduğundan dolayı tedavi göremiyor ve bir diğer yandan da sosyal sigorta şirketlerin bir çok noktada gereken karşılığı vermediğini gösteriyor. Kimi Avrupalı ülkelerde kemer sıkma politikalarının uygulanması, sağlık ve tedavi sektörünün bütçesinin azalması ve de hemşireler ve doktorların maaşlarının azalması ve işlerinin iyice zorlaşması pratikte Avrupa ülkelerinde sağlık sektörünü neredeyse çöktürmüştür. Avrupa'nın yaşlı nüfusu ve de sağlık hizmetlerine ihtiyacın aşırı şekilde artması bu bölgede yaşanan diğer sorunlardandır.
Londra'daki Emperial College'de uluslararası sağlık hocalarından Franco Sassi ise İtalya dahil birçok sanayileşmiş ülkenin sağlık sektörünün koronavirüs gibi büyük bir salgın ile mücadele etmek için yetersiz olduğuna değinerek şöyle bir değerlendirmede bulundu:" Yoğun Bakım Ünitelerinin kapasiteleri daha fazla olsaydı ölüm oranı azalacaktı. "
Amerika'da da sağlık düzenine yönelik eleştiriler iyice artmıştır. Bütünleşik bir sağlık düzeni ve sosyal sağlık sigortası sisteminin olmaması, tedavi masraflarının yüksek olması, kesimler arasındaki farklar, yoksulların sayısı ve de etnik ayrımcılık koronavirüs kurbanlarının sayısının artmasına yol açmıştır.
Chicago belediye başkanı Lori Lightfoot ise şehrinde kurbanların yüzde 70'nin siyahiler olduğu raporunu dehşet verici olarak niteleyip şöyle bir açıklamada bulundu:" Bunlar sadece sayı değil koronaviriüs yüzünden hayatını kaybedenlerin oranıdır. Bunlar bu hastalıktan hayatları ve aileleri etkilenen insanlardır. Chicago sağlık alanında on yıllarca eşitsizliği bir kaç gün veya bir kaç hafta içerisinde değiştiremez. "
Koronavirüs birçok insanın hayatını tehdit eden bir hastalık olsa da küresel ve bölgesel işbirliği ve yardımlaşması ile yenilebileceği söylenebilir. Bu tehdit, devletlerin sağlık sektörüne yönelik ilgisini yoğunlaştırıp bu sektörün bütçesini ve de nüfusa göre ihtiyaçlarını ve imkanlarını arttırıp bir fırsata dönüştürülebilir.
..............
340