Ehlibeyt (as) Haber Ajansı ABNA - Libya’da savaş yoğunlaşırken, ülke toprakları sadece Ulusal Mutabakat Hükûmeti- UMH ve Halife Hafter komutanlığındaki askeri güçlerin savaş meydanı değildir, yabancı güçler açıkça Libya’nın siyasi ve askeri sahalarına karışıyorlar. Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Arabistan Libya’nın siyaset satrancında Halife Hafter’e destek sağlarken Türkiye ise UMH’nin başlıca hamisi olarak Libya’da bulunuyor.
Son aylarda Libya UMH Türkiye’ye bağlı askeri milis güçlerinin desteği ile ülkede Halife Hafter güçlerinin işgalindeki birçok bölgenin kontrolünü sağlamakta büyük ve göz kamaştıran başarılara imza atmıştır. Öyle ki UMH Libya’da büyük zaferden söz ederken ateşkesin ve barışın sağlanması için yeni müzakerelerin başlama önerilerini kabul etmedi.
Bu bağlamdaki önerilerin en önemlilerinden biri Mısır tarafından gündeme geldi; Kahire, Libya’da ateşkesin ilan edilmesi, Cenevre'de BM’nin denetimi ile barış müzakerelerin başlaması, silahlı milis grupların iptal edilerek silahlarının Libya Ulusal ordusuna teslim edilmesi, yabancı paralı güçlerin dışarı atılması ve yine BM denetiminde 5+5 görüşmelerinin devam etmesini önermişti.
Libya UMH ordusu resmi sözcüsü Muhammed Kanunu Mısır ve Halife Hafter’in önerisine tepki olarak, “UMH’nin boşa harcayacak zamanı olmadığını, Libya ordu güçlerinin kudret ve kararlılıkla Hafter’in terörist milis güçlerini takip operasyonlarına devam edeceğini” söyledi.
UMH güçlerinin Trablus'un güneyinde ve Terhune kentinde Haziran 2020’nin başlarındaki zaferi ardından el-Cefre üssü ve Sirte’yi geri almak için kente doğru ilerlemeye başladı. Fakat Sirte’ye doğru ilerlemek, aslında Mısır için bir tehlike sinyaliydi öyle ki Sisi bu konuda uyarıda bulundu ve Sirte’nin kendisi için kırmızıçizgi olduğunu belirtti.
Mısır cumhurbaşkanı Sisi, ”Mısır ve Libya ulusal güvenliği için bir tehdit olabilecek Sirte gelişmeleri karşısında eli kolu bağlı kalmayacağız; biz bu ülkedeki askeri durumu hızlı ve kesin bir şekilde değiştirebiliriz” dedi.
Mısır tehdidi, Libya UMH yetkililerinin Kahire’nin müdahaleci girişimleri hakkında uyarıda bulunduğu bir ortamda gündeme geldi. UMH yetkilileri açısından Mısır, Libya’da ihtilafların körüklenmesi ve savaşın devam etmesinin başlıca müsebbibidir.
UMH dışişleri bakanlığı sözcüsü Muhammed el-Kablavi de yaptığı açıklamada, “Mısır cumhurbaşkanı hedefinin barış olduğunu söylüyor, fakat Libya’da çatışmaları körüklüyor” dedi.
Mısır’ın kararı ile Libya’daki siyasi düzen değişerek daha da karmaşık bir hal aldı. Aslında Libya şimdi Türkiye ve Mısır temsilcileri tarafından bir vekalet savaş meydanına dönüşmüştür. Her iki ülke bizzat batı ve bölge ülkeleri tarafından desteklenirken Libya savaşında kazanan taraf olmaya, burada güç kazanmaya ve Libya’nın servet ve kaynaklarından kendi ve müttefiklerinin lehine yararlanmaya çalışırken üstelik Afrika’nın kapısı sayılan Libya’daki zaferi sayesine kıtadaki etkinliğini genişletmeye çalışıyorlar.
Önümüzdeki günler Libya’nın siyasi geleceği için önemli ve kader belirleyici günlerdir. Görünüşe göre Mısır'ın askeri müdahalesi durumunda Türkiye’nin de askeri varlığı daha yoğunlaşacak ve Libya’da tam ve gerçek anlamda bir savaş yaşanacak. Fakat buna rağmen Libya’da ateşkesin sağlanması için diplomatik çalışmalar da devam ediyor./
342/