AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ABNA24
Çarşamba

24 Kasım 2021

06:10:16
1201660

Ayetullah Ramazani: Beşeri Toplumlarda İnsani Değerlerin En Güzelinin Yayıcısı Olalım / Dünya Kiliseler Konseyi Genel Sekreteri: İran Halkı Zulme Uğramıştır

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri: Duyusal yani maddi insanın akli ve sezgisel insan aşamasına ulaşması ve insanın insanla ilişkisinde insani ortak noktalara dikkat edilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Ahlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA – Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri: Duyusal yani maddi insanın akli ve sezgisel insan aşamasına ulaşması ve insanın insanla ilişkisinde insani ortak noktalara dikkat edilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Ayetullah Rıza Ramazani İsviçre ziyaretinde Dünya Kiliseler Konseyi’nin daveti üzerine, Dünya Kiliseler Konseyi (WCC) Genel Sekreteri Dr. Yuan Saoka ile bir araya geldi.

11.11.2021 yılında Cenevre şehrinde düzenlenen bu görüşmede her iki taraf da dinler arası yakınlaştırıcı etkinlik ve söylemler üzerinde tekit etti.

Ortak Değerleri Gösterelim

Toplantının başında Sayın Saoka, Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri’ni memnuniyetle karşıladı ve İran İslam Cumhuriyeti ile ilişkilerinin çok uzun bir geçmişi olduğuna vurgu yaparak şu açıklamalara yer verdi: Bu ilişkiyi 1995’ten beri resmen başlattık ve neredeyse her 18 ayda bir Tahran veya Cenevre’de bir konferans yapıyoruz. Bu toplantıların ve görüşmelerin kapsamı İran’ın Kum ve diğer şehirlerine bile ulaştı.

Dünya Kiliseler Konseyi Genel Sekreteri konuşmalarına şöyle devam etti: Son konferanslarda daha ziyade, “İbadet güzergâhı yürüyüşleri” ve “Erbain yürüyüşü” gibi ortak ibadet ve ziyaretlere odaklandık. Ortak noktalar olmaksızın da ortak değerlere ulaşmak için çaba gösterilebileceği söylenebilir. Papa’nın da belirttiği gibi, bu barış içinde bir arada yaşama ve hepimizin amacı ve görevi, Allah’ın belirlediği yönde hareket etmektir.

İslam ve İlahi Dinlerin Gerçekleri Irkçılığa Karşıdır

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Ayetullah Rıza Ramazani de Dünya Kiliseler Konseyi Genel Sekreterinin davetinden ötürü duyduğu memnuniyeti dile getirerek şu ifadelere yer verdi: Tarih boyunca kabullerin çoğu içsel ve kalbi olmuş ve herkes bu kabullere entelektüel ve ruhsal yeteneklerine göre inanmıştır. Bu açıdan önemli olan beşeri toplumun kabullerinin ötesi dikkate alınmalıdır.

Batı’da bazı ırkçı görüşler var. Dünyanın başka yerlerinde bazıları Arapları Arap olmayanlardan, bazıları da Arap olmayanları Araplardan üstün görüyor! Oysaki bu söz doğru değildir ve ilahi dinler ırkçılığa karşıdır. İslam’da rengi, ırkı ve dili ne olursa olsun, insanın özü “saygındır” ve önemli olan insanın “takva ve sakınması”dır.

İnsanın Allah ile ilişkisi ve maneviyata olan ilgisi, insanın kendisiyle ilişkisi ve insanın doğa ile ilişkisinin çözüm yolları vardır. Örneğin insan, kendisine karşı maddeci ve dünyevi olmamalıdır. Duyusal insanın, yani materyalist insanın akli ve sezgisel insan aşamasına ulaşması gerektiğine inanıyoruz. İnsanın insanla ilişkilerinde insani ortak noktalar da göz önünde bulundurulmalıdır. Her dinde ibadetin özel bir tanımı vardır ve bu tanım sayıyla karşılanmalı ve bu güçlendirilmelidir.

Ölçülülük ve Aşırılıklardan Kaçınma, Bir Arada Yaşama ve Etkileşim Atmosferi Hâkim Olmalıdır

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri konuşmalarına İslami birkaç duaya değinerek şöyle dedi: İslam bize hastalara dua etmemizi öğretmiştir: “İlahi! Hastaların tamamına şifa ver.” Yani hastanın Müslüman ya da Mesihi olması arasında fark yoktur. Keza İslam bize açlara dua etmemizi öğretmiştir: “İlahi! Açların tamamını doyur.” Yani fakirlerin ve açların ihtiyaçlarının giderilmesi için dua etmeliyiz.

Hz. Emirü’l-Müminin Ali’nin (a.s) çok çekici ve derin buyruklarından birisinde şöyle buyrulmuştur: “İnsanlar ya senin din kardeşindir veya yaratılışta senin benzerindir.” “Din kardeşindir” ifadesi din kardeşliğine işaret eder ki buda fırka ve mezhepleri kapsar. Yani İslam’ı kabul edenlerin tamamı kabul ve düşünce farklılıklarına rağmen birbirinin kardeşi olmalı ve barışçıl yaşamalıdırlar. “Yaratılışta senin benzerindir” ifadesi de tüm beşerin insani yönü hakkındadır. Yani insanların tamamı varlığın özünde ve insani saygınlıkta ortaktırlar ve bu ortaklık onların barışçıl yaşamalarının temelidir.

Dolayısıyla bu fırkasal bölünmelere rağmen din önderleri bu noktalara inanabilirler.

Kur’an’da insanlara sınıfsal bakılmaması gerektiğini ifade eden iki ayet vardır. Bunlardan birinde şöyle buyrulmaktadır: “insanlara güzel söz söyleyin.” Bir diğer ayet adaletin uygulanması konusunda olup Allah Teâlâ bu ayette adaletsizliği doğru bulmuyor. Dolayısıyla beşeriyetin böylesi kavram ve öğretilere aşina olması gerekir ki bunun da gereği bir arada

İnsanlık kendine, Allah’a ve diğer insanlara yabancılaşmadan mustariptir ve insanın tek çözümünün kendisiyle, Allah’la ve insanlarla uzlaşması olduğuna inanıyoruz. Bu, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz.

Muhammed’in (s.a.a) öğretilerinde defalarca tekrarlanan önemli ahlaki ve tasavvufi söylemdir ve din önderlerinin önemli görevlerinden birisi bu öğretileri yaymalarıdır.

Farklı Mezheplerin Savaşının Kutsal Kitaplarla Hiçbir İlgisi Yoktur

Bu noktalar, geleneğimizde ve dinimizde tam olarak sahip olduğumuz noktalardır ve biz de İnsanoğlunun bu üçünden ayrılamaz olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle ırkçılıkla mücadele için bir dernek kurduk. Siz Kuran'a göre konuştunuz ve ben Hıristiyanlığın öğretilerine göre konuştum, ama ikimizin de bir bakışı vardır. Biz insanlar kardeşiz ve kendi aramızda ayrım yapamayız, çünkü hepimiz aynı kökenden geldik ve prensibimiz aynıdır.

Papaz Yuan Saoka konuşmanın devamında şu açıklamalara yer verdi: Programın farklı bölümlerinde dinler ötesi diyalogumuz var ve tüm Müslümanların sorunsuz bir şekilde bir araya gelmesi mümkün. Tarih boyunca dinler ve farklı mezhepler arasındaki savaşın kültürel farklılıklarla ilgili olduğuna ve dinlerin kutsal kitaplarıyla hiçbir ilgisi olmadığına inanıyoruz. Dünya Kiliseler Konseyi başkanı olarak ortak sonuçlara ulaşılmasını memnuniyetle karşılıyoruz.

İfrat, Tefrit ve Aşırıcılıkla Savaşılmalıdır

Görüşmenin devamında Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri konuşmasını şöyle sürdürdü: Biz de ifrat, tefrit ve aşırıcılıkla savaşılması gerektiğine inanıyoruz. Tüm dini liderler, insanların zulmünü önlemekle yükümlüdür. Bu amaçla temel stratejilerden biri siyasi egemenliğin işbirliğidir, çünkü politikacılar, siyasi işlerde peygamberlerin ilahi öğretilerini uygulamak zorundadırlar.

Hiçbir ülke nükleer silah üretmemeli veya kullanmamalıdır, çünkü ilahi dinler açısından böyle bir şey yasaklanmıştır. İslam İnkılabı Rehberi’nin açıkça ifade ettikleri nükleer silah üretiminin ve kullanımının yasaklanmasına ilişkin fetvası da bu doğrultudadır. Ancak bazı ülkeler için ne yazık ki nükleer silaha sahip olmak, diğer ülke ve milletlerden zorla para almak için bir baskı kaldıracı olarak görülüyor. Hâlbuki insanlar barış ve emniyet içinde yaşamlarına devam edebilirler.

Beşeri Toplumlarda İnsani Değerlerin Yayıcısı Olmalıyız

Bizler beşeri toplumlarda insani değerlerin yayıcısı olmalıyız ve Bu tür değerlerin gerçekleşmesi bu tür toplantıların en güzel sonucudur. Bildirilerin tamamı dini liderler aracılığıyla iletilmelidir. Diğer dinlerin kutsallarına hakaret edilmemelidir, çünkü ifade hürriyeti kutsallara ihanet etmekten farklıdır ve kutsallara ihanet edilmesi dindarların kalplerinin incinmesine sebep olur.

Dünya Kiliseler Konseyi Genel Sekreteri Yuan Saoka da konu hakkında görüşünü şu şekilde dile getirdi: Bizim çabamız, herhangi bir olay meydana geldiğinde bir mesaj göndermek ve medya ile iletişim kurmaktır. İnsanların sosyal hayatta acı çekmemesi gerektiğine, insan haklarına ve insan onuruna tepki gösterecek cesarete sahip olduğumuza inanıyorum. Sevgili İran milleti ve yaptırımların kaldırılması hakkında cumhurbaşkanlarıyla bir açıklama yaptım ve konuştum, çünkü İran milleti mahrum bırakılmış ve baskı altına alınmıştır.

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri görüşmenin sonunda dini iki rehber arasında yeni bir söylemin oluşturulmasından dolayı duyduğu memnuniyeti şu şekilde dile getirdi: Mesele son derece sevindirici ve ümit vericidir ve Allah’ın izniyle bu doğrultuda çaba sarf edeceğiz.

Hatırlatılmasında fayda vardır ki Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Üniversitesi Rektörü Hüccetül-İslam ve’l-Müslimin Dr. Said Cazari de bu ziyaret gezisinde Kurultay Genel Sekreterine eşlik etmiştir.

.............................
167