AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ABNA24
Pazartesi

27 Aralık 2021

04:25:49
1212757

Ayetullah Ramazani: Muhatapları İyi Tanıyalım ve Onların Edebiyatları Esasınca Tertemiz İslam’ı Tanıtalım / İslam’ın Manevi, Ahlaki ve İrfani Boyutları Açıklanmalıdır

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Ayetullah Rıza Ramazani’yle Kum İlim Havzasında tahsil gören Almanyalı bir grup öğrenci Kurultayın toplantı salonunda görüştü.

Ahlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA – Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Ayetullah Rıza Ramazani’yle Kum İlim Havzasında tahsil gören Almanyalı bir grup öğrenci Kurultayın toplantı salonunda görüştü.

Ayetullah Rıza Ramazani’yle Kum İlim Havzasında tahsil gören Almanyalı bir grup öğrenci Kurultayın toplantı salonunda bir araya gelerek söyleşi yaptılar.
9.12.2021 tarihinde Kum şehrindeki Kurultay Toplantı Salonunda gerçekleşen bu görüşmede Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri öğrenci ve ruhanilerin Almanya’nın üniversite ve akademik merkezlerinde yer almalarının zorunluluğu üzerinde durdu.

- Hz. Zeynep’in (s.a) Pratik Yaşamından Ders Almalıyız

Ayetullah Ramazani bu görüşmede Hz. Zeynep’in (s.a) doğum yıldönümü ve Hemşire-Hemşir Gününü tebrik ederek şu açıklamalara yer verdi: Hz. Zeynep’in (s.a) pratik yaşamından ders almalıyız. Özellikle Hz. Zeynep’in (s.a) Kerbela cereyanının önemli tebliğcisi unvanında Aşura hadisesindeki tebliğ misyonu örnektir ve dünya kadınları için bir modeldir.

Sorumluluğa amel etmek Hz. Zeynep’in (a.s) özelliklerindendir. Kerbela musibeti bel kırıcıydı, ne var ki Hz. Zeynep (s.a) zorlukların tamamını güzel görüyordu ve bu bizim için ödevlerimizin başında yer almalı ve bizler için örnek olmalıdır.

- Muhataplarımızı İyi Tanımalı ve Onların Edebiyatı Esasınca Tertemiz İslam’ı Tebliğ Etmeliyiz

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri tertemiz İslam’ın tanıtılmasında hiçbir zaman bu dönem ve bu koşullar gibi olmadığını dile getirerek sözlerine şöyle devam etti: Ehlibeyt (a.s) mektebinin tebliği için en iyi zamanda yaşıyoruz. Önemli olan muhataplarımızı iyi tanımak ve onların edebiyatı esasınca tertemiz İslam’ı tanıtmaktır. İslam’ın tanıtılması için bölgesel dilin tanınması zorunludur ve Allah’a hamdolsun ki sizler Almanca biliyorsunuz.

Almanca dünyanın önemli dillerindendir. Alman dili dünyada çok önemlidir ve Almanlar tarafından teoloji, felsefe ve beşeri bilimler alanlarında birçok yeni konu gündeme gelmiştir. Ayrıca, İngilizce’den sonra en yüksek tirajlı kitaplar Almanca kitaplardır. Almanca konusunda uzman bir kişi, birçok dilin kendiliğinden geliştiğini, ancak Almancanın belirginleştirilmiş olduğunu, bu dilin öğretmenlerinin Alman dilinin kurallarını çıkardığını ve düzenli bir dil olduğunu söyledi.

- Almanya’nın Akademik Merkezlerinde İlim Havzasında Tahsil Görenlerin Varlığının Kaçınılmazlığı

Ayetullah Ramazani Almanya’daki üniversitelerde ve akademik merkezlerde âlim ve din adamlarının bulunmasının gerekliliğine vurgu yaparak şunları söyledi: Ne yazık ki, akademik merkezlere gidebilen çok az insan var. Görüşmelerden birinde bir Alman üniversite yetkilisine, Şii kıraatine galip değil, mağlup kıraat sahiplerini davet ettiğini, ilahiyat fakültesinden maksimum dine bakış açısına sahip kişileri davet etmeleri gerektiğini, çünkü İslam'ın toplumsal kurallarının, bireysel kurallarından daha fazla olduğunu söyledim.

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Alman öğrencilerine hitapla sözlerini şöyle sürdürdü: Sizler Ehlibeyt (a.s) mektebinden mezun olmuş kimselersiniz ve davranış ve amellerinizde bunu göstermeniz gerekir. Konuştuğunuz zaman sizler için bunlar İmam Sadık’ın (a.s) mektebinde yetişmiş demelidirler.
Keza akılcılık ve dini ilimlerde derinleşmeyi önemli sayan Ayetullah Ramazani sözlerine şunları ekledi: Yumuşaklık, fedakârlık, müsamahakârlık gibi bireysel ve sosyal davranışlarda bu iki temel kendini göstermelidir.

- Almanyalı Öğrencilerin Ülkelerine Döndükten Sonra Sorumlulukları

Almanyalı öğrencilerin ülkelerine döndükten sonra vazifeleri hakkında da açıklamada bulunan Ayetullah Ramazani konu hakkında şunları dile getirdi: Kum’dan kendi ülkenize döneceksiniz. Önceki halinizle sonraki haliniz farklı olmalıdır ve sizler için şöyle demelidirler: Bunlar yetişmiş öğrencilerdir ve konuşmaları, yürümeleri, yemeleri, içmeleri ve… farklıdır. İnsanları Allah ile tanıştırınız. Pek çokları Allah’ın adını silmeye çalıştı, ama sizler insanları Ehlibeyt’in (a.s) evine götürünüz ve emin ve emanettar olunuz. Din emanet olarak bizlere ısmarlanmıştır. Ayetullah Behçet ile görüşmemizde şöyle buyurdular: “Allah’ı size emanet ediyorum.” Yani Allah’ın adını bazıları silmek istiyor ve bizlerin ihya etmesi gerekir.
Günümüzde batı İslam’ı çarpık tanıtıyor. Bazıları iyilikleri emredip kötülüklerden sakındırmak, hac, humus, zekat ve… gibi şeriat hükümlerinin olmadığı bir İslam’ı tanıtıyor ve dini teklifleri yerine getirmemek için bahane arıyor. Almanya’da cemaat imamı hanım olan liberal bir cami yaptılar. Keza İslam’ı bireysel ve tecrübeye dayalı anlatıyorlar.

- İslam’ın Manevi, Ahlaki ve İrfani Boyutlarının Belirginleştirilmesinin Gerekliliği

İslam’ın Manevi, Ahlaki ve İrfani boyutlarının belirginleştirilmesinin gerekliliğine vurgu yapan Ayetullah Ramazani şu açıklamalara yer verdi: İslam’ın maneviyatı, ahlakı ve irfanı şeriattan elde edilir ve Müslüman için bir program sunan şeriat son derece önemlidir.

Tebliğ alanında bir şeyler söyleyip gitmeyelim; kavramları muhatabın gönlüne ve kalbine oturtalım. Kur’an esasınca ulaştırmakla yükümlüyüz ve insanların kalbine ve ruhuna etki bırakmalıyız. Gençlerle ünsiyet oluşturunuz, onlarla kamlara gidiniz ve onların sorularını cevaplandırınız, zira Avrupa’da gençler için pek çok şüphe konu edilmektedir. Keza nefsin tezkiye edilmesinde dini bilgi ve maneviyattan yararlanınız.

Gençlere davranmasını bilmek zorundayız ve Kur’an hikmet ve en güzel cidalle davranılmasını açıklamıştır. Ahlaki güzelliklerde başarılı olmamız için kendimizi güzel ahlakla süslememiz gerekir. Güzel ahlak başkalarıyla karşılaşmada kendini gösterir ve insanın derunundaki güzel ahlak ise nefsi eğitme boyutuyla irtibatlıdır.

Konuşmasının başka bir bölümünde Kum’da ikamet eden Alman öğrencilere Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayının çeşitli birimleriyle irtibat içinde olmalarını tavsiye eden Ayetullah Ramazani Kurultayın faaliyetleri hakkında da şu açıklamalara yer verdi: Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Üniversitesi 16 bölümde etkin olup 14 milliyetten öğrenci bu üniversitede etkindir. Sakaleyn kanalının 18 milyon muhatabı var. Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı (ABNA) 25 dilde faaliyet gösteriyor. Dünya çapında pek çok tebliğcilerimiz var ve şimdiye kadar 61 dilde iki binin üstünde kitap bastık. Keza WikiShia 12 dilde faaldir ve dünya çapında pek çok muhatabı vardır.
Soru ve Cevap

Ayetullah Ramazani öğrencilerden birinin Batı ülkelerindeki seçimler konusunda izlenmesi gereken tutumun ne olması gerektiği sorusunu şöyle cevaplandırdı: Ülkelerin medeni kanunlarına karşı değiliz ve bunu vurgulamalı ve kanunlara uyulması konusunda duyarlı olmalısınız.

Batı’da yaşayan Müslümanlar toplumda aktif olmalıdır. Bu varlığın alanlarından biri de seçimlere katılımdır. Bazı Müslümanlar artık belediye başkanı veya milletvekili oldular. Alman parlamentosunda birkaç Müslüman temsilcimiz olsa mı daha iyi yoksa hiç olmasa mı? Açıkçası, bir Müslüman temsilcimiz olursa daha iyi olur. Elbette bir şehirde dinimizi koruyamıyorsak ve dinimiz tehlikedeyse orada olmamalıyız.

Bugün Müslümanların varlığını 50 yıl öncesiyle karşılaştırın; şimdi Batı’da çok sayıda Müslüman ve İslami merkez var ve Batı’da ne kadar çok Müslüman olursa, onların ne kadar çok çocukları olursa o kadar iyidir ve Müslümanların çocuk sahibi olmaları desteklenmelidir.

Müslümanların siyasete ve seçimlere katılımı kanunlar esasınca olmalı ve Müslümanların bu sahalarda varlığı belirgin ve etkin olmalıdır. Oy vermekle ve mecliste yer almakla İslam’ın kutsallarına ihanetin önü alınacaksa, birilerinin Müslümanların değerlerine ihanet etmemesi için bu işin yapılması gerekir. Bazen Müslümanların varlığı büyük bir değişime sebep olur. Örneğin Endonezya’da mütedeyyin tüccar ve tebliğcilerin varlığı bu ülkenin Müslüman olmasına sebep oldu ve Müslüman tüccarların bu ülkeye gelip gitmeleri onların Müslüman olmalarında büyük rol oynadı.

Bugün Batı yasalarına göre hareket özgürlüğü var ve Batı’daki Şiiler ve Müslümanlar, Şiilerin ve Müslümanların haklarını uygulamak için bir hukukçular ağı kurabilirler.

..................................
167