AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ABNA24
Salı

1 Şubat 2022

07:09:19
1224763

Ayetullah Ramazani: Batıda Mehdilik Kültürünün Açıklanmasında Ciddi Boşluk Vardır / Tebliğcilerin Dünya Edebiyatıyla Aşina Olma Zorunluluğu

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri: Mehdilik kültürünün tebliği hakkında sadece İran ölçüsünce düşünüyoruz ve bu doğru değildir. Uluslararası dil ve edebiyatına tasallutumuzun olması gerekir. Bizler için bazı kavramlar açıktır ve şüphe götürmezdir, ama başkaları için bu kavramlar teoriktir ve batıda böyle bir sorunla karşı karşıyayız.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA – Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri: Mehdilik kültürünün tebliği hakkında sadece İran ölçüsünce düşünüyoruz ve bu doğru değildir. Uluslararası dil ve edebiyatına tasallutumuzun olması gerekir. Bizler için bazı kavramlar açıktır ve şüphe götürmezdir, ama başkaları için bu kavramlar teoriktir ve batıda böyle bir sorunla karşı karşıyayız.

Ayetullah Ramazani: Batıda Mehdilik Kültürünün Açıklanmasında Ciddi Boşluk Vardır / Tebliğcilerin Dünya Edebiyatıyla Aşina Olma Zorunluluğu

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Ayendeyi Ruşen Müessesesini ziyaret etti ve bu müessesenin faaliyetlerini yakından gördü.

Ayetullah Rıza Ramazani ziyaret öncesi Ayendeyi Ruşen Müessesinin sorumluları ve ilmi heyet üyeleri için yaptığı konuşmasında şu açıklamalara yer verdi: Mehdilik konusu benim sürekli düşünsel ve araştırısal kaygımdı. Kereç şehrindeyken aylık toplantılarda zuhurun beklentisi söylemini araştırıyorduk. Kaygılarım vardı ve Batı’da yaşantı tecrübeleri bu kaygılarımı artırdı.

- Batıda Mehdilik Kültürünün Açıklanmasında Ciddi Boşluk Var

Batıda Mehdilik kültürünün açıklanmasında ciddi boşluğun olduğunu dile getiren Ayetullah Ramazani konuşmasını şöyle sürdürdü: Bazılarının bu konudaki bilgileri uzmanlığa dayalı bilgiler değil, ama sizlerin çalışmaları çeşitli açılardan uzmanlık içerikli ve değerlidir.

“Hz. Mehdi’nin (a.s) Hâkimiyetinde Rahmet ve Direniş” konusunun üç aylık dergiye özelleştirilmesi çok uygun olur; bir konferans yapılmalı ve bu başlık altında Mehdilik doktrini için çağrı yapılmalıdır. Çünkü rahmet ve direnme kelimeleri tahrif edilmiştir. Bazıları rahmeti direnişin olmadığı bir şekilde yorumluyor. Hâlbuki rahmet, Kur’an’ın kabul ettiği temel ilkedir ve vahyin sırrı bu olmuştur. Keza Peygamber’in (s.a.a) yönetimi de rahmete dayalıydı.

- Mehdilik Kültürünün Tebliği Hakkında Sadece İran Ölçüsünü Düşünmemeliyiz

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri konuşmasının başka bölümünde Mehdilik patolojisi üzerinde durarak şu açıklamada bulundu: Mehdilik kültürünün tebliği hakkında yalnızca İran ölçüsünü düşünmemeliyiz, zira bu doğru olmaz. Uluslararası dil ve edebiyatına aşina olmamız gerekir. Bazı kavramlar bizler için açıkken başkaları için teoriktir ve Batı’da böyle bir problemle karşı karşıyayız. Bunun için muhatapların diliyle Mehdiliğin anlatılması çok önemlidir ve yazılarımızda bu ilkenin dikkate alınması da etkilidir.

İran’da bazı konuşmalar kesinlikle Batı için anlaşılır değildir. Dolayısıyla kendi bölge dillerini bilen yerel tebliğciler yetiştirmeliyiz. Mehdilik kültürünü doğru dürüst tanır ve tanıtabilirsek kesinlikle dünyada atmosfer hazır hale gelecektir, çünkü dünyada direniş coğrafyası genişlemiştir ve keza direniş yalnızca Lübnan, Suriye, İrak ve İran’a has değildir. Direniş söylemi diktatörlük karşısında başkaldırmaktır ve bu sebeple General Kasım Süleymani’ye savaş komutanı değil, barış ve sulh komutanı diyoruz, zira o, huşunet karşısında direndi.

- Tebliğcilerin Dünya Edebiyatıyla Tanışması Zorunludur

Bir kez daha tebliğcilerin dünya edebiyatıyla aşina olması üzerinde duran Ayetullah Ramazani bu konu hakkında şu ifadelere yer verdi: Batı’da “Şia ve Katolik Açısından Ahir Zaman” adı altında bir oturum düzenlenmişti. Bu oturumda ruhanilerden birisi şöyle dedi: “İmam-ı Zaman geldiği zaman dünya nüfusunun üçte ikisi ölecektir.” Bu sözün yanlışlığına ek olarak – çünkü bu türden rivayetler Ali b. Hamza Betaini’dendir ve rivayetler muteber değildir – bu edebiyat Batı’nın kabul edeceği bir edebiyat değildir ve Batı toplumu, bu fert – İmam-ı Zaman (a.s) – en iyi olamaz! diyecektir.

Peygamber Ekrem (s.a.a): “Onun pratik yaşamı, benim pratik yaşamımdır” buyurmuşsa bu buyruğu dünya edebiyatı diliyle açıklayınız. Bu iş Ayendeyi Ruşen Müessesesinin mucizesi olacak ve Mehdilik edebiyatını dünyada hâkim kılacaktır.

Batılıların “Saldırı Savaşı” algısı yanlıştır. Şia’nın büyük âlimi Allame Cevad Belaği şöyle diyor: “Ben Peygamberin (s.a.a) savaşlarının tamamını inceledim; Peygamberin (s.a.a) savaşlarının tamamı savunma savaşıydı ve hiçbirisi saldırı savaşı değildi.” Saldırı savaşı ıstılahı Ehlisünnetin kitaplarından bizim kitaplarımıza geçmiştir.

Bu hedefe ulaşmak için uzmanlardan yararlanınız. Örneğin dünyanın çeşitli bölgeleriyle tanışmak için Dr. Muhammad Legenhausen, Süheyl Es’ed ve… gibi şahsiyetler aracılığıyla oturumlar düzenleyiniz. İslam’ın Endonezya, Afrika ve Avrupa’da tanıtılması nasıl farklıysa Mehdiliğin tanıtılması da farklıdır. Avrupa’da ve Amerika’da İslam'ı tanıtmak için, öğretilerin ekseni ve ruhu akıl olmalıdır ve akılcılıktan uzaklaşılırsa onu kabul etmeyeceklerdir ve bu akılcılık İslam’da mevcuttur. Veya Pakistan’da İslam ve Ehlibeyt (a.s) mektebinde sevgi ve şefkatin duygusal yönleri vurgulanmalıdır.

- Cihat Kendine Has Açıklamayı Gerektirir

Günümüzde cihadın açıklanmasında eksik bir anlatım tutumu izlemeyelim. Cihat kendine has bir açıklamayı gerektirir ve mücahitler cihadın açıklanması alanında strateji, hedef ve siyasetlere aşina olmalı ve bölgeyi iyi tanımalıdırlar. Merhum Christian Bonaud şöyle diyordu: “Muhataplarınızın Mekki mi yoksa Medeni mi olduğunu iyi bilmelisiniz. Muhataplarınız Medeniyseler onlarla ‘Ey İman edenler” edebiyatıyla konuşunuz ve Mekki muhataplarınız için onlara inanç ve ahlakı öğretiniz.” Maalesef biz muhataplarımızı tek türden algıladık. Örneğin yaş sınırlandırması olan filimde olduğu gibi Mehdiliğin tebliğinde de muhataplarımızı dakik olarak tanımalıyız.

Muhatapların edebiyatıyla eserler üretilir de site ve kanallara bırakılırsa dünyada açıklama cihadında başarı kat ederiz. Mehdilik zihniyeti büyük bir hareketin alt yapısını oluşturabilir. Genç neslimizin Mehdilik hakkında şüpheleri vardır, çünkü biz doğru bir edebiyatla öğretileri tebliğ edemedik ve bu sebeple başkaları sahayı doldurdu.

- Merhum Ayetullah Teshiri Kelimenin Tam Anlamıyla Muhatabı Tanıyordu

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri tebliğde muhatabı tanıma konusuna değinerek şu açıklamalara yer verdi: Merhum Ayetullah Teshiri kelimenin tama anlamıyla muhatabı tanıyordu ve Ehlisünnetin önemli oturumlarında Caferi fıkhını savunuyordu.

Söylenilmesi gerekir ki bu oturumun başında Ayendeyi Ruşen Müessesesi Müdürü Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Seyit Mesud Pur Âgayî Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı ve Ayendeyi Ruşen Müessesesi arasındaki ortak işbirliğinin zorunluluğuna işaret ederek bu müessesenin faaliyetleri ve On Yedinci Uluslararası Mehdilik Doktrini Konferansı’nın düzenlenmesi hakkında bir rapor sundu.

...............................
167