Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA – Bahreynli bir âlim Amerika’yı daha çok Arap bölgesinin efendisi bilerek şöyle dedi: Mazlum Yemen halkı Suudi koalisyonu karşısında direnmekle sömürü güçlerini haysiyetsizleştirdi.
Arap-Batı-İbrani koalisyonunun Yemen’in mazlum halkına yönelik saldırganlığının yoğunlaşmasıyla eş zamanlı olarak, 5 Şubat 2022 Cumartesi günü Uluslararası Erbain Vakfı’nın çaba ve gayretleriyle ve Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı ve sinerjik kuruluşların ortak işbirliğiyle “Uluslararası Yemen’deki Saldırganlığın Boyutlarının Araştırılması ” Konferansı düzenlendi.
Bu konferansta Bahreynli âlim Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Abdullah Dekkak konuşmasında Yemen saldırısının dini, stratejik ve ruhi boyutlar taşıdığını dile getirerek şu açıklamalarda bulundu: Bilindiği gibi dini açıdan ahir zaman rivayetlerinde bu topraklardan Yemenli birinin çıkarak İmam Mehdi’nin (a.s) inkılabına yardım edecektir.
Dünya sömürü güçleri İran ve Yemen’e bakışları dinidir. Bu güçler dini ve inançsal gelişmeleri dikkate alıyorlar ve bu iki bölge İmam Zaman’ın teveccüh ettiği bölgedir.
Yemen, Kızıldeniz, Arap Denizi ve Babulmendeb’e erişim için çok önemli bir bölgedir ve ticaret gemileri bu darboğazdan geçmektedir. Yeni araştırmalar, Afrika’nın zenginliklerinin çoğunun kıtanın güneydoğusunda, yani Somali ve Cibuti’de olduğunu ve Yemen’in bu bölgeye yakın olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bu muazzam zenginliğe erişim, Yemen’in Birleşik Arap Emirlikleri ve Babulmendeb’e hâkim olmak için ülkenin güney kıyılarına kadar genişlettiği bu zenginlik kaynağına erişmesini sağlıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri, yakındaki o bölgeyi ele geçirmek için dünyadaki stratejik bölgeleri ele geçirmek istiyor ve bu bölgeye hâkim olarak Babulmendeb’e kolayca hâkim olabilir. Sonuç itibariyle Birleşik Arap Emirlikleri için bu alana erişim büyük bir zenginliktir.
Âl-i Suud’un kurucusu Abdülaziz Âl-i Suud “Güçlü Arabistan’ı korumak istiyorsanız Yemen’i zayıf tutunuz, dolayısıyla Yemen’i zayıf tutmak zorundasınız” şeklinde vasiyet etmiştir. Suud hâkimi bu güzergâhı ve Necran’ı Ali Abdullah Salih hükümetinden beş milyar dolara kiralayarak kira süresi bittikten sonra da kendilerine mal ettiler ve Yemen hükümetine on beş milyar dolar verip onu susturdular. Dolayısıyla Suudi hükümeti kesinlikle Yemen’in bağımsızlığına tahammül etmeyecektir.
Arap ülkelerinin çoğunun efendisi Amerika’dır ve Yemen Amerika’nın kontrolünden çıkma aşamasındadır. Yemen bağımsız olma potansiyeline sahiptir ve böyle bir potansiyel bölge ülkeleri ve sömürü güçleri için korku yaratmıştır.
Bu bölgenin önemli ve geniş bir coğrafi ve ekonomik kapasitesi vardır ve bu bölgenin nüfus kapasitesi de büyük önem taşımaktadır. Yemen, Arap Yarımadası ülkeleri arasında en büyük nüfusa sahip, aynı zamanda gaz, petrol ve tarıma sahiptir ve coğrafi alanı da geniştir.
Suudi Arabistan ve diğer ülkeler Yemen’deki bu durumdan korkuyor. Yemen Suudiler tarafından değil, Amerika ve Siyonizm tarafından işkâl edilmiştir, dolayısıyla Yemen’in öncelikli düşmanı ABD ve Siyonist rejimdir. Ne var ki Yemen’in kazanacağını ve bu bölgede kendine has yerini alacağını göreceğiz.
...........................
167