AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Abna24
Pazartesi

30 Mayıs 2022

04:52:01
1262094

Ali el-Hatip: Dünya Şialarının İttihadı Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı ve Lübnan Şiaları Yüksek Meclisi’nin Ortak Hedeflerindendir

Lübnan Şiileri Yüksek Meclisi Başkan Yardımcısı, dünya Şialarının Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı tarafından örgütlenmesini överek şöyle dedi: Kurultayın mezheplerin yakınlaştırılması alanında da etkin olması gerekir.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA – Lübnan Şiileri Yüksek Meclisi Başkan Yardımcısı, dünya Şialarının Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı tarafından örgütlenmesini överek şöyle dedi: Kurultayın mezheplerin yakınlaştırılması alanında da etkin olması gerekir.

Lübnan Şiileri Yüksek İslam Meclisi Başkan Yardımcısı Kum şehrinde Kurultay binasında Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Ayetullah Rıza Ramazani ile bir araya geldi.

Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Şeyh Ali el-Hatip bu görüşmede şu açıklamalara yer verdi: Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayının temel görevi Şiaların ittihadının sağlanması ve onların işlerinin yürütülmesidir. Bu mesele iki kompleksin ortak kesişim noktasıdır, çünkü Şiaların ittihadı, Lübnan Şiileri Yüksek İslam Meclisi’nin hedeflerinden birisidir. Bunun için Kurultay ve Yüksek İslam Meclisi önemli ve mukaddes bir görevi üstlenmiştir.

Kurultay ve Yüksek Meclisin ortak çalışma ve yardımlaşmasının zorunluluğunun altını çizen el-Hatip sözlerini şöyle sürdürdü: İmam Musa Sadr, Lübnan Şiaları İslami Yüksek Meclisini kurdu. Sadr düşünsel ve stratejik azamet ve derinliğe sahipti ve etkiliydi. İmam Musa Sadr’ın kaçırılmasından sonra Allame Şemseddin temel rol ifa etti. Allame Şemseddin Arap dünyasında ve Fars Körfezi ülkelerinde Şiaların sorunlarının halledilmesi peşindeydi.

Lübnan iç savaşında çok sayıda sivil ve masum insan hayatını kaybetti ve Lübnan’da iç savaşı başlatmanın amacı İmam Musa Sadr’ın reformist planını durdurmaktı.

Güney Lübnan’ın sorunları ve Şiilerin yoksun bırakılması, Lübnan vatandaşlarının yerinden edilmesine yol açan Siyonist rejimin saldırganlığı ile birlikte, ülkedeki silahlı grupların varlığının ve güvensizliğin bir sonucuydu. Lübnan iç savaşı, dini gruplar arasındaki bölünmeler ve hükümetin zayıflığı nedeniyle gerçekleşti. Siyonist rejim de bu fırsatı değerlendirerek Lübnan’a saldırdı. Bu atmosferde gerçek bir direniş yoktu. Bu nedenle İmam Musa Sadr, Lübnan topraklarını savunmak için direniş grupları

kurmuş ve mevcut tüm sorunlara rağmen Siyonist rejime karşı direniş grubunun temel taşını atmayı başarmıştır.

İmam Musa Sadr Beyrut’ta bir camide oturdu ve Lübnanlıları iç çatışmayı sona erdirmeye ve Siyonist düşmana karşı silah kullanmaya çağırdı. İmam Musa Sadr’ın faaliyetleri ve etkileşimi Arap ülkelerinin Şiilere bakışını değiştirmiştir. Çünkü Şiileri Filistin sorununda düşman olarak görüyorlardı. Arap ülkeleriyle de çok iyi ilişkiler kurdu, etkileşim ve diyalog yoluyla Şiiler üzerindeki baskıyı azalttı.

Allame Şemseddin, İmam Musa Sadr’ın yolunu sürdürdü ve her ne kadar Suriye ile Lübnan Şiileri arasındaki ilişkiler stratejik olsa da Arap ve Sünni ülkelerle ilişkilerini derinleştirdi. Allame Şemseddin Sünnilerle ilişkilerini derinleştirdi ve sorunları çözmek için onlarla çalıştı. Merhum Allame Şemseddin derin ve nüfuzlu bir düşünceye sahipti ve Lübnan gibi farklı bir toplumda Taif anlaşmasını imzalayarak bu ülkede akan kana son vermeyi başardı.

Lübnanlı Şiilerin, Sünnilerle olan yanlış anlaşılmayı çözmek için Arap ülkeleriyle etkileşimde bulunma deneyimi çok değerlidir. Mısır ve Suudi Arabistan’da Şiiler aforoz edildi; Allame Şemseddin Mısır’a giderek oradaki yanlış anlaşılmayı giderdi ve onlar da izledikleri tutumlarından geri adım attılar.

Kurultayın mezheplerin yakınlaştırılması alanında da etkin olması gerekir ve bu doğrultuda Lübnan Şiaları İslami Yüksek Meclisi, Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayıyla ortak işbirliğine hazırdır. Lübnan Şiaları İslami Yüksek Meclisi dünya çapında değerli tecrübelere sahiptir ve dünyada Yüksek Meclise kabulcü bir bakış vardır.

.................................
167