AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ابنا
Çarşamba

8 Haziran 2022

04:42:00
1305615

Ayetullah Ramazani: İmam Humeyni (r.a) Asrımızda Allah’ın Birikimiydi / Dünya Milletleri Rahmetli İmam’a Âşıktı

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Fransa’da İmam Humeyni hakkında yaptığı konuşmasının hatırasının açıklamasında şöyle dedi: 400 kişiye konuşma yapıyordum ve konuşma bittikten sonra dinleyicilerden bazıları bana şöyle dedi: Rahmetli İmam Humeyni (r.a) sadece İranlılara has değil, aksine o, yeryüzünde Allah’ın tüm insanlar için birikimidir. Dünya milletlerinin tamamı İmam’ın aşığıdır.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Ehlibeyt (a.s) Üniversitesi’nde yabancı konuk, üstat ve düşünürlerin katılımıyla “İmam Humeyni'nin Ahlaki Düşüncesi ve İslam Devriminin Liderliği” konulu konferans düzenlendi. Bu programın özel konukları, Pakistan Misbahu’t-Duca Üniversitesi’nin doktora öğrencileriydi.

** İmam Humeyni’nin (r.a) Şahsiyeti Cihanşümuldür

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Ayetullah Ramazani bu konferansta yaptığı konuşmasında şunlara değindi: İmam Humeyni (ra) farklı boyutlarıyla konu edilmelidir; bu boyutlardan birisi rahmetli İmam’ın karakterinin evrenselliğidir. Örneğin İmam Humeyni’nin (r.a) kişiliği, varoluş görüşü keşfe ve sezgiye dayalı bir arif olarak incelenebilir. Bir başka açıdan İmam Humeyni (r.a) bilge olduğu için dünya, insan ve Allah hakkında bilge ve felsefi bir görüşe sahiptir ve bu görüş insana felsefi açıdan kapsamlı bir bakış açısı verir. Keza rahmetli İmam’ın tevhit ve irfan ahlakıyla kendisini ahlaklandıran bir âlim unvanıyla konu edilmesi de mümkündür.

Başka bir açıdan İmam Humeyni (r.a) bir hukukçu ve kapsamlı bir otorite olarak kabul edilir ve insan ve İslam toplumu ve Ehlibeyt’e (a.s) olan yakınlığına göre hayatın ve hükümetin fıkhını açıklar. Ayrıca bir yazar ve arif bir şair olarak da kişiliği incelenmelidir. Keza dini bir politikacı olarak da İmam Humeyni’nin (r.a) karakteri üzerinde durulabilir. Ayetullah Cevadi Amuli rahmetli İmam’ın Ayetullah Müderris’in cümlelerinin çok daha üstünde konuştuğunu buyuruyordu. İmam Humeyni (r.a) gerçekte şeriatımızın siyasetimizle ayanı ve siyasetimizin de şeriatımızın aynısı olduğuna ve keza tarikat ve hakikatimizin siyasetimizin aynısı ve siyasetimizin de tarikatımız ve hakikatimizin aynısı olduğuna inanıyordu ki bu söz son derece yücedir ve bu yönüyle de rahmetli İmam’ın şahsiyeti araştırılabilir.

** İmam Kendi Ahlakıyla Toplumu Yetiştirdi

Bu oturumda ben ahlaki açıdan İmam Humeyni’nin (r.a) mektebi üzerinde durmak ve İmam Hamanei’nin mektebine işaret etmek istiyorum. Ahlak o kadar önemlidir ki Peygamber Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ben ahlak için görevlendirildim.” Keza ahlak o kadar önemlidir ki hatta Peygamber Ekrem (s.a.a) bile güzel ahlakla ahlaklı olması gerekir ve bu açıdan Allah Teâlâ Peygamber Ekrem’in (s.a.a) ahlakını övmektedir. Bu ahlak bizim davranış ve amellerimizde kendini gösterirse, kesinlikle toplumda etki bırakacaktır. Bir toplumun lideri ahlaki bir lider olursa bu ahlak kendini her yönüyle toplumun yapısında gösterecektir. Rehber hekim olursa, bu hikmet ve anlayış kendini ortaya koyacaktır. İmam Humeyni (r.a) bu hedefler doğrultusunda toplumu yetiştirmiştir.

Nebevi toplumun 23 yılda gelişmesine sebep olan şey Peygamber Ekrem’in (s.a.a) ahlakıydı, zira o herkese saygı gösteriyordu. Cahili kültürle yaşayan kimseler, fedakârlık ve aşk kültürüyle tanıştılar, Peygamber Ekrem’in (s.a.a) toplumunda ahlaki değişim gerçekleşti ve toplum tevhide doğru hareket etti.

** Siyaset ve Medyada En Tehlikeli Ahlak

Platon ve Aristoteles ahlakı, bilgelik, cesaret, iffet ve adalet olmak üzere dört sütuna dayanmış ve bu doğrultuda Hıristiyan ahlakı aynı dört sütun üzerinde şekillenmiş ve ona umut, inanç ve yardımseverlik gibi üç ilke daha eklenmiş ve bunun karşısında gurur, tamah, şehvet, kıskançlık, oburluk, huşunet ve tembellik gibi çirkinliklerden kaynaklanan yedi çirkin ahlak yer almıştır. Bunun karşısında bugün siyasette, güçte ve servette istifade edilen Makyavelist ahlakı yer almaktadır ki hiçbir ahlaka bağlı değildir ve onların ahlakları ahlaksızlık olup hiçbir değer ilkesine bağlı değildir. Makyavelistler politikada, kralı ve prensi yasaların üzerinde ve her türlü kısıtlamadan uzak olarak görürler ve kral, iktidarı korumak için her şeyi yapabilir ve her yolu kullanabilir. Keza medyada da hiçbir ahlaki usule bağlı değillerdir. Makyavelist ahlak güç ve servete ulaşmak için her türlü araçlardan yararlanır ki bu da siyaset ve medyada ahlakların en tehlikeli türüdür.

İmam Humeyni'nin (ra) kendi yaşamında temel aldığı ahlak, insanın tabiatına ve iç eğilimlerine uygundur. İnsanların iç eğilimleri arasında erdem, doğruluk, sadakat ve halka hizmet vardır. Tüm ahlaki erdemler insan doğasında yerleşiktir ve gelişmesi gerekir ve eğer gelişirse, insan üstün olacak ve böyle bir insan ahlaki bir toplum için zemin sağlayacaktır. Rahmetli İmam’a göre ahlaki eylem fıtrat üzerine kuruludur. Elbette İmam Humeyni (ra) bütün inançların fıtrata, yani ilahiyata ve Allah’a tapınma fıtratı üzerine kurulu olduğuna inanır. Zira din, fıtrat ilkesine dayalıdır öyle ki insan bir tehlikeyle karşılaştığında yalnızca bir hakikate teveccüh eder ki o hakikat tek olan Allah’ın kendisidir.

** İmam Humeyni (r.a) Açısından Ahlak, Ameller ve İnançların Tamamı Fıtrat İlkesine Dayanır

Mead alanında da aynı şekilde İmam Humeyni (r.a) insanın meadının fıtrat ilkesince ebedi olduğuna ve ruhun ölümsüz olması hasebiyle ebediyete ulaşmak istediğine inanır. Dolayısıyla İmam Humeyni (r.a) açısından hem ahlak ve hem akait fıtrat ilkesine dayanır ve bunlardan çok daha önemlisi insanın amelleri de fıtrat üzeredir. Namaz, oruç, hac ve zekât gibi amellerin tamamı insanın gerçek ihtiyacı esasına dayanır. Keza İmam Humeyni (r.a) cennet ve cehennemin üç kısım olduğuna inanır: Amellerin cenneti, ahlakın cenneti ve inancın cenneti; amellerin cehennemi, ahlakın cehennemi ve inancın cehennemi. Dolayısıyla İmam Humeyni’ye göre dinde hem akait ve hem ahlak fıtrat üzeredir ve “Din fıtrat üzeredir” denildiği zaman, dini öğretilerin tamamının insan fıtratı üzere olduğu kastedilir. Toplumsal alanda da zulümle mücadele etmek fıtrat aslına göredir ve zulmü kabul etmek ise fıtratın muhalifindedir.

** İmam Humeyni (r.a) Allah’ın Yeryüzündeki Birikimiydi

İmam Humeyni’nin (r.a) öğretileri İran toplumu için değil, beşeri toplumun tamamı içindir. Beşeri toplum rahmetli İmam’ın çağrısını dikkate alırsa ahlaki ve insani gelişime ulaşacaktır. İmam Humeyni (r.a) efendiliği yalnızca İran toplumuna armağan getirmedi, aksine o, bu asırda Allah’ın mazlumların tamamı için birikimiydi. Onun büyük mucizesi uyanıklık, sorumluluk kabul etme, emanete riayet etme ve keza zorbaların karşısında durma ve Müslümanlara izzetin tekrar getirilmesiydi ve yıllarca İmam Hamamei de bu ilkeye göre hareket ederek izzeti ve zorbaların karşısında durmayı siyasi ahlakın ilkesi kararlaştırdı.

Beşeri toplum gelecekte her açıdan gelişip ilerlemek istiyorsa İnkılap Liderinin inkılabın ikinci adımının açıklanmasındaki yedi tavsiyesine teveccüh edilmelidir ki ilmi gelişim, kapsayıcı ahlak ve maneviyat, adalet ve fesatla mücadele bunların arasındadır.

İmam Humeyni’nin (r.a), tüm insan boyutlarına dikkat etmekle ilgili önemli bir cümlesi vardır ve bu Allah için kıyam etmektir ve her bir ferdin ve toplumun Allah için kıyam etmesi gerekir. Ferdi kıyam insanı tevhit ahlakına ve ilahi marifete ulaştırması içindir ve toplu kıyam Allah’ın hedefleri ve bu hedeflere uygun olan her şey için gerçekleşmelidir ki bu da kelimenin tam anlamıyla adalettir. Adalet ilahi nebilerin tamamının arzusu olup adalete ulaşılması için herkesin gereken bedeli ödemesi gerekir.

** İmam Humeyni (r.a) Dünya Müslümanlarının Tamamının İmamıydı

İmam Humeyni (ra) bu dönüşümü ve devrimi yarattı ve kalıcı bir konuma gelebilmemiz ve gerçek büyüklüğe ulaşabilmemiz için herkesi Allah için ayağa kalkmaya davet etti.

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Fransa'da İmam Humeyni hakkında yaptığı konuşmasının hatırasının açıklamasında şöyle dedi: 400 kişiye konuşma yapıyordum ve konuşma bittikten sonra dinleyicilerden bazıları bana şöyle dedi:  Rahmetli İmam Humeyni (r.a) sadece İranlılara has değil, aksine o, yeryüzünde Allah’ın tüm insanlar için birikimidir. Dünya milletlerinin tamamı İmam’ın aşığıdır. İmam Humeyni’yi (r.a) çok seven ve kendilerini rahmetli İmam’ın mukallidi olarak görenler arasında ondan siyaseti öğrenen Pakistanlılar da vardır. Şehit Mutahhari’ye göre İmam’ın ulusu sadece İranlılar değil, tüm Müslümanlardı. İmam Humeyni (r.a) hem hedefine, hem yoluna ve hem de ümmetine inanıyordu ve kendini İslam ümmetine adadı.