Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Ayetullah Rıza Ramazani Çabukser- Hüccet b. Hasan Askeri (a.s) Camisinde âlimlerin saygınlığı ve bu bölgeye ait iki şehidin saygıyla anılması doğrultusunda düzenlenen merasimde her bölgede böylesi merasimlerin düzenlenmesinin zorunlu olduğunu dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: Gilan felsefe, irfan ve matematik gibi övünç dolu pek çok şeylerin sahibidir.
İlde çeşitli konularda iftihar müzesinin yapılması önerildi. Tarih boyunca âlimlerin en önemli rolü toplumda yol göstermek, eğitim ve öğretimdir. Eğitim ve öğretim ilahi nebilerin konumudur ve âlimler ise nebilerin varisleridir.
Âlimler tarih boyunca sürekli örnek olmuşlardır. Çokları ruhaniyeti halktan ayırmak için plan kurma düşüncesindedir. Bazı aydın kimseler Kur’an’ı sadık rüya unvanında konu etmekte veya İmam Zaman’ın (a.s) varlığını inkâr etmektedir. Kur’an ilahi bir kitap olup yaklaşık 400 ayeti cihat ve direniş hakkında nazil olmuştur.
Otokratlara karşı direnilmesi gerekir ve bu doğrultuda kendi sorumluluğumuza amel etmeliyiz. Düşman rivayetler, Kur’an’ın anlaşılması ve… gibi konularda şüphe yaratma peşindedir. Bizim Kur’an ayetlerine amel etmemiz ve Kur’an’a yönelmemiz gerekir. Bugün dindarlık bizim elimize bırakılmıştır.
Dindarlık çoğu din âlimlerinin büyük çabaları aracılığıyla bize ulaşmıştır. Olması gereken ve olmaması gerekenlerimiz fakihin aracılığıyla belirlenir. Bizim Allah Teâlâ’ya, kendimize ve başkalarına nispetle adabımız vardır ve toplumda doğru bir rol ifa etmemiz için kendimizi yetiştirmeliyiz.
Allah Teâlâ’nın insana öğrettiği ilim nurdur. İslam toplumu ilimle gelişmelidir ve ilmin olduğu bir toplum öndedir. Rabbani âlimler insanları Allah’a doğru davet ederler. Toplumun ahlak ve maneviyata ihtiyacı vardır ve topluma maneviyat ve ahlak aşılanmazsa başkalarıyla hiçbir farkımız kalmayacaktır.
İlim havzalarını seçkin kılan eğitim ve öğretimde maneviyatın önderleri olmasıdır. Maneviyat ve ahlak insana ivme kazandırır. İnsan yaşamında düşünmek değişim oluşturur. Nietzsche gibiler, Allah’ın isminin insan toplumundan silinmesi gerektiğini söylerler ancak din alimlerinin en önemli rolü, insana ve topluma hayat veren Allah’ın ismini insan kalplerinde diriltmektir. Allah’ın olmadığı bir toplum boştur ve Allah’ın olduğu bir toplum her şeyin sahibidir.
Allah insanın kalbinde yer almazsa hiçbir hakikatten faydalanamaz. Bugün beşeri toplum bizim üstün bir hakikate sahip olmamız gerektiğini kabullenmiştir. İnsan üstün hakikati kabullenmezse yaşam anlamsızlaşır ve Batı’da geçerli olduğu gibi depresyonla sonuçlanır ki bu sebeple Batı kimlik ve kişilik oluşturma kliniği oluşturma peşindedir.