AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : PARSTODAY
Salı

11 Ekim 2022

15:19:18
1312625

Hindistan'ın Yeni Delhi'nin petrol alımındaki bağımsız siyasetine vurgusu

Hindistan doğalgaz ve petrol bakanı Hardip Sing Puri, ABD enerji bakanı Jenniffer Granholm ile görüşmesinin ardından Hindistan hükümetinin, halkın enerji ihtiyacını istediği şekilde her hangi bir şekilde temin etmekle sorumlu olduğunu bunu etik bir vazife olarak gördüğünü ve nereden olursa olsun enerji temin etme hedefinde olduklarını söyledi.

Ukrayna krizinin ardından Amerika, Rusya'yı izole etmek için Hindistan dahil çeşitli ülkelerden Rusya'dan petrol almaktan kaçınmalarını istedi. Hindistan Petrol ve Doğalgaz Bakanı'nın bu ülkenin petrol satın alma eyleminin bağımsızlığına ilişkin yeniden vurgu yapması, bir yandan Hindistan'ın Rusya'dan petrol alımını durdurması için Amerika'nın baskısının devam ettiğini gösterirken, aynı zamanda Hindistan'ın bu baskılardan etkilenmediğini  Yeni Delhi'nin Rusya'dan petrol alımına devam etme isteğini göstermektedir. 

Hintli bir uzman olan "Ahmed Cavid" şöyle diyor: "Hindistan, dış siyasette bağımsızlık ilkelerine dayanarak, hükümetlerle ilişkilerinde her zaman bağımsızlık çizgisini takip etmeye çalışmıştır ve bu arada, petrol alımı konusu Yeni Delhi için büyük önem taşımaktadır, çünkü Hindistan'ın kamu ihtiyaçlarına ek olarak, Hindistan'ın ekonomik büyümesi de fosil enerjiye bağlı olmaya devam ediyor."

Hindistan, Soğuk Savaş'tan bu yana Rusya ile stratejik ilişkilere sahip ve hala ilişkilerin bu düzeyde devam etmesinde ısrarcı olmuştur. Bu nedenle enerji sektöründe Moskova ile ilişkilerini sürdürmesi doğaldır. Görünen o ki Hindistan, dış politikasını Amerika'nın taleplerine göre ayarlamaması gerektiğini anlamış durumda. Çünkü bu ülke bölgesel ittifaklarda ve işbirliğinde sadece kendi çıkarlarına bakar ve ortaklarının çıkarlarını güvence altına almak gibi bir arzusu yoktur. Bu nedenle Hindistan hükümeti, insanlara ve imalat sanayilerine karşı sorumlu bir hükümet olarak sadece kendi ulusal çıkarlarını gözetmekte ve bu konuyu birçok kez açıkça vurgulamaktadır. 

Hintli uzman "Alaaddin Şah" bu konuda şunları söylüyor: "Tüm hükümetler kendi kamuoyundan ve toplumsal talepler ve isteklerinden sorumludur ve bunu yabancı bir ülkenin istekleri için feda etmezler. Bu nedenle Yeni Delhi hükümeti, Amerika'nın Rusya'dan petrol almayı bırakma baskısına direndi ve bunu açıkça reddediyor. Görünen o ki Amerika'nın müttefikleri bile kendi ulusal çıkarlarının peşindeler ve Amerika'ya eşlik etmeye istekli değiller."

Her halükarda Hindistan, bölgesel ve uluslararası güçlerle ilgili çok yönlü politikasını izlese de, ulusal çıkarlarını çiğnemeye istekli değil. Ukrayna krizinde Rusya'ya karşı istediği koalisyonu kuramayan Amerika için de böyle bir politikanın Hindistan tarafından benimsenmesi büyük bir başarısızlık olarak sayılıyor. Çünkü Hindistan gibi ülkeler hiçbir şekilde Amerikan politikalarını körü körüne takip etmeye istekli olmadıklarını gösteriyor. 

Hindistan gibi bir ülke açısından bakıldığında, diğer ülkelere talepler dayatma döneminin sona erdiği ve hükümetlerin bağımsız politikalar benimseyerek ulusal çıkarlarını güvence altına almaya ve halklarının ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıştığı görülüyor. Bu nedenle Amerika Birleşik Devletleri, yaptırımlar da dahil olmak üzere araçlar kullanarak bağımsızlık isteyen ülkelerin fikrini yenmek için her türlü politikayı kullanması da etkisizliğini bir kez daha ispatlamaktadır. Sadece işe yaramamakla kalmıyor, aynı zamanda etkisiz kalan bir politika olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır.  ABD yaptırımları altındaki ülkeler koalisyonunun güçlenmesi de bu baskı siyasetinin yenilgisinin başka bir emaresidir. Bunun açık bir örneği, Amerikan saldırgan politikasının gövdesine ölümcül bir darbe indiren Rusya'ya ve İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik Amerikan saldırganlığının başarısızlığıdır.

342/