Şerif'in son altı ay içinde Türkiye'ye ikinci ziyareti olan bu ziyaret, daha çok İslamabad ile Ankara arasındaki askeri ve ekonomik ilişkilerin genişletilmesine odaklanıyor ve Pakistan Donanması için Türk yapımı yeni bir geminin tanıtılması da bu gezinin odak noktalarından biri olarak açıklanmıştır. 75 yılı aşkın resmi diplomatik ilişki geçmişine sahip iki ülke, 19 turluk ikili müzakerelerin ardından geçen Haziran ayında Pakistan-Türkiye Tercihli Ticaret Anlaşmasını (PTA) imzaladı. İki ülkenin 2021-2022 ticaret hacmi 883 milyon dolar kadar oldu. Bu arada Pakistan'ın Türkiye'ye ihracatı 366 milyon dolar ve Türkiye'nin ihracatı da 517 milyon dolar kadar oldu. 2021-2022'de ticaret dengesi Türkiye'nin lehinde olmuştur.
Nisan 2022'de iktidara gelen Başbakan Şahbaz Şerif'in koalisyon kabinesi çok sayıda siyasi ve ekonomik krizle mücadele ediyor. İç siyasi istikrarsızlık ve terörizme karşı artan savunmasızlık, bu ülkenin sorunlarına eklendi. Bu nedenle Pakistan, acil ödemeler dengesi sorunlarını aşmak ve ayrıca uzun vadeli ekonomik istikrar için Uluslararası Para Fonu'ndan kredi alma programını benimsemiştir. Sübvansiyonları azaltmak ve vergileri artırmak için ekonomik kararlar almakta zorlanan İslamabad hükümeti, mali destek için defalarca çok taraflı kuruluşlara veya dost ülkelere yöneldi ve bölge ülkeleriyle bir ticaret geliştirme programı başlattı. Türkiye de Pakistan hükümetinin bu stratejisinde öne çıkan ülkelerden biridir.
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, iki ülke arasındaki ilişkilerle ilgili olarak, "Cammu ve Keşmir konusunda Türkiye'ye verdiği destekten dolayı teşekkür etmek istiyorum.Her iki ülke de bölgesel ve uluslararası meselelerde benzer görüşlere sahip ve ilişkilerin gelişmesini dört gözle bekliyor. Şimdi de ekonomik işbirliğine odaklandık. Türkiye ile Pakistan arasındaki ticaretin mevcut düzeyi, henüz iki ülke arasındaki mükemmel durumun gerçek bir yansıması değil" ifadelerini kullandı.
Pakistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin genişlemesi yeni bir olgu değil çünkü bu ilişkilerin büyüme eğilimi, iki ülke ile ABD arasındaki ilişkilerde yaşanan gerginliğin ardından 2017'den itibaren hız kazandığı görülmektedir. Siyasal alanda ise Washington'un Pakistan ve Türkiye'ye yönelik yaptırımlar uygulaması, iki ülkeyi ABD'nin rakip eksenine yaklaştırmış ve bu durum siyasi konumlarını ve ilişkilerini yakınlaştırmıştır. ABD'nin yeni askeri teknolojilerin Pakistan'a akışını engellemesinin ardından Pakistan, askeri alanda da bölge ve doğu ülkeleriyle ilişkilerini genişletmiş ve Türkiye ile askeri gemi inşası alanındaki işbirliği de bunun bir tezahürüdür.
Bununla birlikte, bölgesel geçiş ve transit yolunun etkinleştirilmesi ve iki ülke için olumlu sonuçlarının yanı sıra, Pakistan ve Türkiye arasındaki işbirliği, bazı Pakistanlı uzmanlar tarafından bazen şüpheyle karşılanmaktadır.
Bölgedeki bölgesel ilişkilerin ve mevcut kapasitelerin genişletilmesinin önemi göz önüne alındığında, Pakistan'ın bölge ülkeleriyle ikili ilişkilerinin bölgesel çıkarlar çerçevesinde olması ve transit gibi kapasitelerin kullanılmasına eğimli olduğunu gösteriyor. Pakistan'ın bölgesel ve uluslararası kalkınma anlayışı ile birlikte devasa "Tek Kuşak Tek Yol" (BRI) girişiminin tamamlayıcısı olarak Çin'in Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) stratejik planına 50 milyar dolarlık yatırımı bu alanda büyük bir rol oynuyor. İslamabad, Moskova ile de ilişkileri sürdürmek ve nihai olarak İslamabad-Tahran-İstanbul transit yolunun kullanımını ve bölgesel dengeyi geliştirmek için dünyanın bu bölgesinde ikili ve çok taraflı ilişkilerin oluşturulmasında başarılı bir model haline gelebilir.
342/