Romanya'nın başkenti Bükreş'in ev sahipliğinde 29 ila 30 Kasım Çarşamba günü NATO dışişleri bakanları toplantısı gerçekleştirilirken, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Macaristan'ın Ukrayna'nın tekliflerini reddettiğini duyurdu. Bükreş te NATO ülkelerinin dışişleri bakanları toplantısına katılımına karşı çıktığını duyurdu.NATO üye devletlerinin Ukrayna'nın bu Batılı askeri örgüte katılımı konusunu NATO dışişleri bakanları toplantısında gündeme getirmeyi reddetmesi, 2008'den bu yana Kiev hükümetine bu konuda verilen birçok söze aykırıdır. Aslında, Ukrayna'nın NATO'ya katılımı konusu, bu ülkedeki mevcut savaşın önemli nedenlerinden biri haline geldi. Rusya, Batı tarafından kışkırtılan bu eylemi ulusal güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit olarak görmektedir. Rusya Milli Güvenlik Konseyi sekreter Yardımcısı "Alexander Vendiktov", Ukrayna'nın NATO'ya hızlı üyelik talebinin aslında siyasi bir propaganda olduğunu belirtti.
Ukrayna'nın NATO'ya üyeliği konusu NATO'nun Avrupalı ve Amerikalı liderleri tarafından gündeme getirildi ve bu şekilde Ukrayna liderlerinin bu talebi sürdürmeleri için çifte motivasyon yarattı. 2008'deki Bükreş zirvesinde, NATO üye devletlerinin başkanları, NATO'nun doğuya doğru genişleme politikası doğrultusunda, Rusya'ya yakın iki ülke olan Ukrayna ve Gürcistan'a katılma hakkı tanıdıkları kararlarını açıkladılar.O zamandan beri bu konu, özellikle Ukrayna'nın NATO'ya üyeliği, Rusya ile NATO arasındaki çekişme ve gerginlik konularından biri haline geldi. Ukrayna liderleri açısından bunun gerçekleşmesi, Ukrayna'nın Batı bloğuna entegrasyonu ve özellikle Rusya'dan gelen dış tehditlere karşı kilit bir güvenlik garantisi oluşturulması yönünde önemli bir adım anlamına geliyordu. Batı'nın Ukrayna'ya NATO üyeliği konusunda verdiği birçok söze ve hatta son yıllarda Ukrayna'yı bu alanda pratik adımlar atmaya teşvik etmesine rağmen, örneğin ülke anayasasında yapılan değişiklikler gibi adımlara zorlamalarına rağmen ancak uygulamada üyeliği yönünde olumlu bir adım atılmadı.
Bu bağlamda NATO üyeleri arasında mutabakat bile söz konusu değil. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg geçtiğimiz günlerde Ukrayna'nın NATO'ya üyeliğinin bu ittifakın 30 üyesinin tamamının mutabakatını gerektirdiğini vurguladı. Stoltenberg, Ukrayna'ya "kesintisiz" ve "kararlı" destek vermeye azimli olduğunu iddia etse de, bunun NATO'yu Rusya ile çatışmanın taraflarından biri yapmadığını da vurguladı.
Son otuz yılda NATO ve ABD, Rusya'yı çevrelemek ve kuşatmak amacıyla sürekli bir genişleme süreci izlemiştir ve temel olarak Ukrayna'daki savaşın ana nedenlerinden biri, Batı yönelimli hükümetin buna ısrarı olmuştur. Rusya bunu defalarca ulusal güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit olarak ilan ederken ve hatta Aralık 2021'de NATO ve ABD'ye teklifler sunarak bu sürecin durdurulmasını ve NATO güçlerinin 1997 sınırlarına geri dönmesini talep ederken, yani Doğu Avrupa ülkelerinin üyeliği talepleri ve bu askeri teşkilat içinde bir merkez haline gelmesi durumu karıştırmıştır.Bu aslında Moskova'nın Batı'ya verdiği son ültimatomdu ve NATO ve Amerika'nın saldırgan duruşu nedeniyle Rusya'nın Batı'nın senaryolarının gerçekleşmesini engellemek için 24 Şubat 2022'de Ukrayna'ya saldırmasının zemini hazırlanmıştı. Şimdi Ukrayna'daki savaşın 10. ayında ve bu ülkeye ciddi insani ve maddi kayıplar verilmiş bir durumda NATO'nun Kiev'in talebini, yani NATO'ya üyeliği talebini, bu askeri ittifakın dışişleri bakanlarının gündemine sokmayı reddetmesi, gündeme gelmiştir. Amerika ve NATO'nun vaatlerine güvenip Rusya ile yüzleşmek ne kadar yanlış olduğu da şimdi ortaya çıkmıştır.
342/