Bu alanda Sudan İslami Hareketi Genel Sekreteri "Ali Ahmed Karti", bu ülkenin dışa bağımlılığının olumsuz sonuçları ve bölgede güvensizlik yaratması konusunda uyarıda bulundu. Sudan İslami Hareketi Genel Sekreteri, siyasi eylemin tüm Sudan halkının doğal hakkı olduğuna işaret ederek, geçiş döneminin reforma doğru gitmesi için tarafsızlığa veya istisna tanımamaya dayalı olarak siyasi ve sosyal kesimleri kapsayacak milli barış sürecinin başlamasını istedi.
Bu arada, bu ülkenin halkı, özellikle geçtiğimiz yıl boyunca, protesto toplantıları düzenleyerek, her zaman iktidarın barışçıl bir şekilde bir başkasına devredilmesini istemiştir. Sudan'da siyasi krizin şiddetlenmesi ve bu ülkeye yönelik dış müdahalelerin son günlerde artmasına yol açmasının ardından, son dönemde de Sudan'daki sivil gruplar ve askeri yönetim konseyi, Sudan'daki mevcut siyasi krizi çözmek için anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre Sudan'daki sivil ve askeri gruplar, geçici başbakan seçildiğinde başlayacak, 24 aylık bir geçiş dönemi üzerinde anlaştılar.
Anlaşmanın imzalanmasına rağmen, birçok siyasi grup bu ülkedeki dış baskı ve dış müdahaleden endişe duyuyor. Birçok gösterici, "Yeni sömürgecilik istemiyoruz", "Sudan'ın iç işlerine dış müdahale istemiyoruz" ve "Sudan bir özgürlükler ülkesidir" sloganlarıyla bu ülkedeki dış müdahaleye son verilmesi çağrısında bulundu. Nitekim ordunun Sudan'da devam eden gücü, başta Suudi Arabistan ve Siyonist rejim olmak üzere yabancı ülkelerin Sudan'daki etkisinin artmasına neden olmuş.
Bu ülkenin vatandaşlarının istediği ise hiç de bu yönde değil. Hatta Sudan halkı müdahaleci girişimlerde bulunan BM'nin Sudan elçisi Volker Peretz'in sınır dışı edilmesini talep ettiler.
Sudanlılar, Hartum'daki yabancı büyükelçiliklerin müdahalesi olmadan sorunlarını çözebileceklerine inanıyorlar. Bu arada birçok ülke ve uluslararası kuruluş, bu ülkede barışı tesis etmek ve siyasi krizi çözmek bahanesiyle çeşitli planlar sunmuş ve Sudan'ın onların müdahaleci komploları ve politikalarına uymasını talep etmiştir. Sudanlı protestocular, yabancıların amacının kendilerine vesayet dayatmak ve Sudan'ın sorunlarını ve zorluklarını kendi çıkarları için kullanmak olduğunu söylüyor.
Sudan'daki siyasi krizin yoğunlaşması, geçtiğimiz aylarda hükümetin vaatlerinin aksine bu ülkedeki ekonomik koşulların daha da kötüleşmesi ve bu ülkedeki halk devrimine neden olan iki faktör olan yoksulluk ve işsizliğin artması ile alakalıdır . Sudan Tıbbi Laboratuvarlar Birliği üyesi Adel Ahmad İsmail, amaçlarının vaatlerini yerine getirmeyen hükümetin asılsız iddialarını ortaya çıkarmak olduğuna işaret ederek, "Devrim halk devrimidir ve hedeflerin peşinden barışçıl bir şekilde gidiyoruz." dedi.
Sudan'ın pek çok vatandaşı, barışın sağlanması ve ordunun iktidardan çekilmesi için anlaşmanın uygulanmasını umut ediyor, ancak bu ülkenin birçok tarafı ve vatandaşı da bu anlaşmanın nasıl uygulanacağı konusunda endişeli. Bu ülkeye yapılan dış müdahaleler ve verilen tavizler hususunda birçok kaygı söz konusudur. Sudan İslami Hareketi Genel Sekreteri'nin uyarısı da bu açıdan değerlendirilmelidir. Ancak önümüzdeki günler Sudan için kader günleri gibi görünüyor.
342/