Çinli mevkidaşı ile video konferans yöntemiyle görüşen Rusya Devlet Başkanı, iki ülke arasındaki askeri işbirliğinin güçlendiğini de belirtti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jin ping, Cuma günü Ukrayna savaşı da dahil olmak üzere uluslararası gelişmeler hakkında video konferans yoluyla görüştüler. Putin, Rusya'nın önümüzdeki yıl'da Çin'e gaz ihracatını artırmayı beklediğini söyledi.İki ülke arasındaki işbirliğinin askeri alan da dahil olmak üzere her alanda güçlendirildiğini söyledi. Putin, istikrar unsuru olarak Rusya-Çin ortaklığının öneminin arttığını da belirtti.Çin cumhurbaşkanına hitaben yaptığı konuşmada, önümüzdeki baharda Moskova'ya yapacağı ziyareti sabırsızlıkla beklediğini açıkladı. Rusya ve Çin arasındaki ilişkiler son yıllarda daha da yakınlaştı.Geçtiğimiz aylarda Çin, NATO ve ABD'yi Ukrayna'daki savaşın asıl nedeni olarak görmüş ancak Pekin'in bu savaşın bir an önce bitmesini istediğini vurgulamıştı.
Rusya cumhurbaşkanı, Pekin ve Moskova'nın küresel jeopolitik konjonktürdeki tavırlarının ve mantığının aynı olduğunu kaydetti. Rusya ile Çin arasındaki iş birliğinin askeri alan başta olmak üzere her alanda güçlendiğini belirten Putin, "Pekin ile Moskova arasındaki iş birliği, küresel baskılara karşı bir direniş modelidir. Gelecek yıl Çin'e Rus gazı arzının artmasını bekliyoruz." dedi.
Çin Devlet Başkanı, Rus mevkidaşı ile yaptığı bu görüntülü görüşmede , "Pekin ile Moskova arasındaki işbirliği geniş çapta genişliyor" dedi. Amerika Birleşik Devletleri, 2022 Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesi de dahil olmak üzere üst düzey stratejik belgelerinde bu iki uluslararası gücü, yani Rusya ve Çin'i rakip ve aslında ana düşman olarak belirlemiştir. Nitekim üst düzey ABD askeri yetkilileri, Çin'i ABD için en önemli jeostratejik meydan okuma meselesi ve sorunu olarak da tanımlamışlardır.
Bu bağlamda 2023 yılı için 858 milyar dolarlık askeri bütçenin onaylanması aslında Washington'un Avrupa arenasında Rusya, Asya Pasifik arenasında Çin ile karşı karşıya gelme hamlesinin bir simgesidir. ABD'nin askeri bütçesindeki artış, Washington'ın dünyadaki savaş çığırtkanlığı politikalarının devamının bir başka işareti olarak görülebilir.
Beyaz Saray politikası doğrultusunda Ukrayna'ya askeri yardım için 800 milyon dolarlık bütçenin onaylanması da bunun delilidir. Bu bağlamda, Avrupa'da Rusya ve Asya Pasifik bölgesinde Çin ile başa çıkmak için Doğu Avrupa'da Ukrayna'ya ve Doğu Asya'da Tayvan'a yapılan yeni askeri yardımın onaylanması, yalnızca bu ülkeler arasındaki gerilim ve çatışmaların devam etmesine yol açacaktır. Ukrayna'ya askeri yardım için 800 milyon dolarlık bir bütçenin onaylanması, Beyaz Saray'ın Rusya'nın askeri gücünü ve ekonomisini olabildiğince zayıflatmak ve yıpratmak amacıyla Ukrayna'daki savaşı sürdürme politikasıyla uyumlu olarak yapılmaktadır.
Tayvan'a benzeri görülmemiş askeri yardımlar, Pekin'in Tayvan'ı Çin anakarasına yeniden katılma kararlılığını kırdırmak için se yapıldı. Şimdi Rusya ve Çin, Washington'un saldırgan ve provokatif eylemlerine karşı birleşmeye çalışmaktadır. Rusya ile ilgili olarak, Ukrayna'daki mevcut yıkıcı savaşı sürdürmek amacıyla Kiev'e benzeri görülmemiş ABD silah yardımı durumu açıkça izah etmektedir.
Biden hükümetinin bu girişimlerden hedefi, Rusya'yı başta askeri kabiliyeti olmak üzere mümkün olduğunca zayıflatmak ve Moskova'ya yönelik benzeri görülmemiş yaptırımları sürdürmek ve büyük mali ve ekonomik kayıplara neden olmaktır. Bu girişimler, Washington'un Rusya'nın uluslararası güç konumunu bölgesel güç konumuna indirgemek ve küresel ilişkilerdeki rolünü mümkün olduğunca küçültmek olan ana hedefi ile uyumludur.Tayvan konusunda ise üst düzey Amerikalı yetkililerin ziyareti gibi Pekin'in Tayvan'ın Çin'e ait olduğu konusunda uzun süredir devam eden iddialarına meydan okumaya ve bir yandan Çin'in politikasını sorgulayan Tayvan'a askeri yardım ve silah satışının onaylanması ile alt etmeye çalışıyor
Bu, Avrupa ve Doğu Asya'daki Amerikan askeri varlığının sürekli artması ve Rusya ile Çin'e karşı bir koalisyon kurma girişimi ile birlikte gelmektedir. Bu durum ise Moskova ve Pekin'i askeri ve silah işbirliğini artırmaya, ortak deniz, hava ve kara tatbikatları düzenlemeye yöneltti. Bunun yanı sıra, Batı'nın Amerika Birleşik Devletleri liderliğindeki hareketlerine karşı koymak için Çin ve Rusya Batı Pasifik Okyanusu'nda ortak hava devriyeleri de düzenledi.
Putin, "Artan jeopolitik gerilimler bağlamında, istikrar sağlayıcı bir faktör olarak Rusya ile Çin arasındaki stratejik ortaklığın önemi artıyor." diyor. Aynı zamanda, Rusya ve Çin ortak bölgesel ve uluslararası grup ve örgütlere üyelik yolunda ilerliyor. Bununla birlikte iki ülke arasındaki ve bu grup ve kuruluşlara üye olan diğer ülkelerle olan işbirliklerini önemli ölçüde arttırmış oldukları da görülmektedir.