AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Parstoday
Pazartesi

9 Ocak 2023

16:29:27
1337244

Biden'ın dünya ülkelerine saygısızlığı

AB dış siyaset sorumlusu Josep Borrel'in Avrupa'yı övüp dünyayı kötülemesinin ardından şimdi de ABD başkanı Joe Biden Kentucky eyaletinde yaptığı konuşmada ABD'nin dünyayı hiçe sayma, nihilizm politikasını ve doktrinini bir kez daha ortaya koydu.

80 yaşındaki Biden yaptığı konuşmada, altyapı bütçesini geçirmedeki başarısına ve Senato Azınlık Lideri Mitch McConnell ile partiler üstü işbirliğinin önemine vurgu yaparak ve kendi rolüne övgüde bulunarak, "En güzel günlerimiz önümüzde. Arkamızda değil.  dedi.   "Dünyanın 140'dan fazla ülkesini gezdim" diyen ABD başkanı Joe Biden, "Eski bir sözü farklı bir şekilde tekrarlayacağım: Dünyanın geri kalanı bizim pantolonumuza yaması bile değil, eğer biz yapmamız gerekeni yapmak istiyorsak, yaparız."

Biden'ın bu yöndeki açıklamaları birçok tepkiye neden oldu ve çoğu zaman ne söylediğini bilmeyen Joe Biden'ın sağlık durumunun nasıl olduğu sorusu gündeme getirdi. Amerikan muhafazakar siyasi blogu "Red State" köşe yazarı Buzz Patterson, Biden'ın sözlerinin yer aldığı videonun bu bölümünü yayınlayarak bir tweet'te, "'Joe Biden ne haltı dile getirdi bugün acaba?".   Amerikan yayını National Review'de muhabir olan  Claude Thompson ise "Ne diyor bu? " dedi.  Kevin McMahon ise şöyle bir  tweet attı: "Eski mahallelerinde gerçekten bunu söylerler miydi?".  Senatör Josh Hawley'in basın sekreteri Abigail Maron, Biden'ın sözlerine tepki olarak, "Beyniniz yumuşak hamursa çok mantıklı sözler. "

ABD başkanı Joe Biden'ı eleştirenlerin onun sözlerinin doğasından ve amacından şüphe duyulmaya çalışmalarına rağmen, farklı Amerikan başkanlarının yaklaşımına ve performansına bir bakış atıldığında her zaman ABD'nin diğer ülkeler, hatta Batılı müttefiklerine bile yukarıdan aşağıya, tepeden inme bir bakışa sahip olduğunu anlamak mümkün. ABD'nin  bölgesel ve küresel meselelere yönelik  tek taraflılığı ise her zaman ortada olan bir mesele olmuştur. Washington'un dış politikasının ana unsuru sayılabilecek Amerikan tek taraflılığı konusu, ABD'nin politikalarına ve eylemlerine karşı çıkan ve eleştiren ülkeler tarafından her zaman eleştirilmiş,  hatta Amerika'nın Avrupalı müttefikleri bile bu konudan şikayetçi olmuşlardır. Amerika Birleşik Devletleri, son yirmi yıldır tek yanlı politikaları doğrultusunda, teröre karşı küresel savaş bahanesiyle, George W. Bush yönetimi sırasında ve bu yönetimden itibaren Afganistan ve Irak'ın işgali de dahil olmak üzere bölgesel savaşlar başlatarak ayrıca Barack Obama'nın başkanlığında Suriye'deki yasal hükümeti devirmek amacıyla terör örgütlerinin çıkarları için Suriye'de yapılan saldırıları yöneterek, Batı Asya'da istikrarsızlığa ve güvensizliğe ve terörün yayılmasına zemin hazırlamıştır. Amerika'nın dayattığı kötü amaçlı  savaşları Batı Asya'da binlerce insanın hayatına mal olmuş ve aynı zamanda terörizme, özellikle de IŞİD gibi tekfirci terörist gruplara faaliyet zemini hazırlamış,  Suriye ve Irak'ta da bir sonraki aşamada Afganistan'da dönüşen ülkelerde görülmemiş suçlara ve cinayetlere yol açmıştır.  

Washington, özellikle Donald Trump'ın başkanlığı döneminde yukarıdan aşağıya bir bakış açısı geliştirerek tek taraflılık yaklaşımını büyük ölçüde genişletti ve sadece Çin gibi Amerika'nın rakipleriyle değil, Avrupalı ortaklarıyla bile siyasi ve ticari çatışma sahasına ayak bastı ve bunda tavizler almaya çalıştı. Böylece transatlantik yakınsama, Atlantik Okyanusu'nun iki yakası arasında giderek artan bir ayrışmaya dönüştü. Burada önemli olan husus, ABD'nin Joe Biden'ın başkanlığı döneminde tek taraflı yaklaşımından vazgeçmemesi ve devamında ısrar etmesiydi.  Bir örnekte, Washington'un Ukrayna savaşı bahanesiyle Rusya'ya karşı eylemlerde Batı bloğunun liderliğine vurgu yapması ve diğerlerini arka plana atmaya çalışması açıkça görüldü. 

ABD'nin üstten aşağıya bakışı ve tek taraflılığı bağlamında gündeme getirilen konular, kendi iradesini diğer ülkelere empoze etmek için çeşitli araç ve yöntemleri kullandığını gösteriyor. Bu bağlamda Washington, muhalif ve rakip ülkelere karşı tek taraflı, yasadışı ve baskıcı yaptırımlar uygulamıştır. Dünyanın en büyük ambargo uygulayan ülkesi olarak kabul edilen ABD, dış politika hedefleri doğrultusunda diğer ülkelere karşı her türlü yaptırımı en çok uygulama geçmişine sahiptir. Dünyadaki en yüksek askeri bütçenin bu ülkeye ait olması da durumu net bir şekilde gözler önüne seriyor.  Üstelik ABD'nin askeri bütçesi 2023 için 858 milyar dolara çıkmış durumda bu daha da açık ve şeffaf ortaya çıkmaktadır.

342/