İlhan Omar, Kaliforniya'dan "Kevin McCarthy" Cumhuriyetçi temsilcisi ve Temsilciler Meclisi Sözcüsü'nün onun Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu'ndaki varlığının devam etmesini engelleme girişimleri hakkında şunları söyledi: "Bazı Cumhuriyetçiler İslamofobik akımla hemfikir." ABD Kongresi'nin Müslüman temsilcisi, "McCarthy gibi cumhuriyetçiler, Kongre'de diğer Müslümanların sesi olabilecek bir Müslümanın varlığına katlanmıyor, tahammül edemiyor" dedi. İlhan Omar ayrıca şu açıklamada da bulundu:" Pek çok Cumhuriyetçi temsilci, bir Müslümanın, bir mültecinin, bir Afrikalının bırakın Dış İlişkiler Komisyonunda görev yapmak şöyle dursun, Kongrede bile olmaması gerektiğine inanıyor. " McCarthy, Müslümanlara karşı koymak ve İslam karşıtlığı doğrultusunda adım atmak için Somali asıllı ilk Amerikalıyı ve Kongre'ye seçilen ilk iki Müslüman kadından birinin Dış İlişkiler Komitesi'nden çıkarılmasını hedef almış durumdadır. Ancak İlhan Omar'ın görevden alınması için herkesin oy kullanması gerekiyor. Temsilciler Meclisi üyelerinin bu alandaki oyları belirleyicidir. McCarthy'nin "Donald Trump"ı destekleyen radikal bir Cumhuriyetçi olarak İlhan Omar'ı Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nden ihraç etmeye çalışmasının temel nedeninin, özellikle anti-İslam yaklaşımı olmak üzere, aşırı düşücnelerinden kaynaklanıyor. Bu arada İlhan Omar'in İsrail karşıtı düşünceleri de önemli bir faktör olmuştu.
Bu bağlamda İlham Omar Tel Aviv'in Filistinlilere karşı eylemlerini, özellikle de Siyonist rejimin vahşice saldırılarını defalarca eleştirmiştir ve Washington'a İsrail'e mali ve askeri yardım sağlamayı yeniden gözden geçirmesi çağrısında bulunmuştur. Bu nedenle Siyonist rejim, Amerikan Müslüman temsilcileri İlhan Omar ve " Raşide Talib"in işgal altındaki Filistin'e gitmesine izin vermemiştir. İlhan Omar, bu konuda "İsrail hükümeti, Filistin topraklarının işgalini eleştiren herkese aynı politikayla davranıyor" dedi. Amerika'da özellikle Müslümanlara karşı sert bir tavır sergileyen Cumhuriyetçilerin İslamofobi meselesi ve İslam karşıtlığını yayma ve Müslümanlarla karşı karşıya gelme ve hassas konumlara gelmelerini ve belirleyici konumlara gelmelerini engelleme çabaları son birkaç yıldır yoğunlaşmıştır.
Aslında Amerika da dahil olmak üzere Batı'da İslamofobi her geçen gün yeni boyutlar kazanarak İslam ve Müslümanlarla pratik karşılaşmalar anlamına gelen İslam karşıtlığının oluşmasına yol açmıştır. Bu karşılaşmalar farklı siyasi, sosyal, medya ve şimdi de fiziksel boyutlar bulmuştur. Yaygın ve sistematik İslamofobi dalgası, resmi ve gayri resmi çeşitli biçimlerde ortaya çıkmış, İslam ve Müslümanlara dair karışık ve çarpık bir imaj çizerken, Batı ülkelerinde yaşayan Müslümanlar üzerinde birçok psikolojik ve hukuki kısıtlama ve baskılara da yol açmıştır. Aynı zamanda birçok üst düzey Batılı yetkilinin tutum ve eylemleri İslamofobiyi yaymaya ve Müslümanlara karşı şiddeti teşvik etmeye yönelik olmuştur. Özellikle ABD'nin eski başkanı Cumhuriyetçi Parti'den Donald Trump, Amerika'da ve Batı'da İslamofobi ve Müslüman düşmanlığının lideri olmuştur. İlhan Omar'ın ABD Temsilciler Meclisi'ndeki varlığını bizzat defalarca eleştirmiş ve bu Meclis'ten ihraç edilmesini talep etmiştir.
Ekim 2019'da Trump, "Kongre Üyesi İlhan Omar, Amerika'dan nefret eden bir sosyalisttir" dedi. İlhan Omar, Trump'ın eleştirilerine yanıt olarak, "Kampanya mitinginde beni Amerika düşmanı ve bir skandal olarak tanıttı. Hakkımda yabancı düşman muamelesi yaparak komplo teorileri savuruyor. Bu bölge insanlarını bana oy vermekle suçluyor."
Amerika'da, özellikle Donald Trump'ın başkanlığı döneminde aşırı sağcı grupların önemli ölçüde artması nedeniyle İslam karşıtlığı ve Müslümanlara yönelik ayrımcılık eylemleri ve sözlü ve fiziksel şiddet arttı. Camilere saldırmak ve İslami ibadethaneleri ateşe vermek, Batı Asya'daki İslam ülkelerinin halkına benzeyen Müslümanlara ve hatta gayrimüslimlere yönelik fiziksel ve sözlü saldırılar ve İslam müritlerine karşı çeşitli eğitim ve mesleki konularda ayrımcılık, bu İslamofobik akımın örnekleridir. İslam karşıtlığının artması ve Müslümanlara karşı nefret yaymak sadece bu örnekleri de düşünmemek gerekir. Siyaset uzmanı Nusratullah Tacik, "Öyle bir akım var ki, Müslüman topluluklar daha önce Batı'da kendilerini güvende hissediyorlarsa, şimdi öyle hissetmiyorlar ve İslamofobinin baskısı altındalar" diyor.