Bununla ilgili olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi'ndeki Ermenistan temsilcisi Yeğişe Krakusyan, Laçin koridorunun açılması talebi üzerine düzenlenen toplantısında, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bu eyleminin Karabağ'da "gıdayı karneye bağlamak" ve "tıbbi malzemeleri kısmak" amacını güttüğünü ileri sürerek mahkeme hakimlerine hitaben şunları söyledi: "Bu mahkeme Karabağ'da yaşayan Ermenilerin son umududur".
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde hazır bulunan Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Elnur Memmedov ise, Ermeni tarafının Laçin Koridoru'nun kapatılmasına ilişkin haberlerini "tamamen asılsız" olarak nitelendirdi. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bu diplomatı, Ermenistan'ı etnik temizlik konusunu gündeme getirdiği için gerçekleri çarpıtmakla suçladı.
Bu durumda Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde mahkûm edilmesinin İlham Aliyev hükümeti açısından birçok olumsuz sonuçları olacağı açıktır. Kesin hüküm verilmesi halinde Azerbaycan Cumhuriyeti aleyhine mali para cezalarının yanı sıra yaptırımlar da uygulanabilecektir. Gerçek şu ki, Karabağ Ermenilerinin Ermenistan'a tek ulaşım ve bağlanma yolu sayılan Laçin koridorunun bloke edilmesinden sonra ve on maddelik Moskova barış anlaşmasına göre Bakü hükümetinin açık tutması gereken bu koridorun bağlanması ile bölgedeki Ermeni halkı da zor durum yaşayacaklardır.
Bakü hükümetinin izni olmadan Kızıl Haç ambulanslarının bile durumu ağır olan hastaları Dağlık Karabağ'dan Ermeni hastanelerine nakletme hakkı yokken, İlham Aliyev hükümeti geçtiğimiz günlerde "Karabağ'da yaşayan Ermeniler bu bölgeyi özgürce terk edebilirler" iddiasında bulundu. Aynı zamanda Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Laçin Koridoru'nun işgalinin sebebi olarak çevrecileri öne sürmüştür.
İlham Aliyev hükümetinin tartışmalı Karabağ bölgesindeki Ermenilerin bölgeyi serbestçe terk edebilme iddiası, Bakü yetkililerinin Ermenileri Karabağ'dan zorla tahliye ederek bu bölgeyi münhasıran Ermenilerden almak niyetinde olduğu anlamına gelir. Bu, tarih boyunca Azeri vatandaşlarının yanı sıra Karabağ bölgesinde Ermeni sakinlerinin de bulunmasına rağmen gerçekleştirilmek istenmektedir. Ancak İlham Aliyev'in Dağlık Karabağ Ermenilerine yönelik katı tedbirleri ile Bakü'nün kendi kaderini tayin hakkı konusunda referandum yapmadan Ermeniler ve Ermenistan hükümeti üzerinde baskı kurarak Dağlık Karabağ bölgesini münhasıran kontrol etmeyi planladığı görülmektedir.
Bu amaçla İlham Aliyev hükümeti, Laçin Koridoru'ndan geçen Dağlık Karabağ'a gaz nakil hatlarını, elektrik kablolarını ve interneti defalarca kesti. Kış sezonunda doğalgazın kesilmesi de İlham Aliyev hükümetinin icraatlarını insan hakları örgütlerinin protesto etmesinin sebeplerinden biri oldu. Bu bağlamda, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde Ermenistan'ın avukatı"Constantinos Salonidis", Laçin Koridoru'nun Bakü tarafından bloke edilmesini "barbarca ve gereksiz bir abluka" olarak nitelendirerek, yol işgaline son verilmesini ve yolların yeniden açılmasını talep etti. Dağlık Karabağ bölgesine gerekli maddelerin transferi gerçekleştirilmeli vurgusunda bulundu.Uzmanlar, İlham Aliyev hükümetinin Ermenistan'a baskı yapmaktaki asıl amacının, Nahçıvan ile doğrudan iletişim kurmak için İran ile Ermenistan arasındaki ortak sınırı kesebilmek için Ermenistan'ın güney topraklarının bir bölümünü almak olduğuna inanıyor.
Erivan Üniversitesi İranoloji Bölümü Başkanı Ermeni siyaset uzmanı "Vartan Vuskanyan" bu bağlamda şunları söyledi: "Azerbaycan Cumhuriyeti'nin İran üzerinden Nahçıvan'a alternatif bir yolu varsa, Ermenistan topraklarından Zangezor Koridoru denilen yerin Azerbaycan'a verilmesinin anlamı yok. Buna ilaveten Erivan hükümetinin egemenliğinin kontrolü dışında böyle bir yolun buradan geçmesi mümkün de olamayacaktır.Bu nedenle, Türkiye ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Ermenistan topraklarından herhangi bir koridor alamayacağı açıkça belirtilmelidir, çünkü bunun Ermenistan için feci sonuçları olacaktır." Hiç şüphe yok ki Laçin Koridoru'nu kapatmak ve Ermenistan'a baskı yapmak bazı yabancı hükümetlerin kumpaslarıyla gerçekleşmektedir. Bu eylem bölgede uzun vadeli bir sorun haline gelebilir. İngiltere, Türkiye ve ırkçı İsrail rejiminin desteğiyle hayata geçirilen İlham Aliyev hükümetinin son dönemdeki çabalarının başta Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Müslüman halkı olmak üzere bölge halkları için vahim sonuçlar doğurabileceği aşikardır.
Dağlık Karabağ ihtilafı ile ilgili son olayların genel bir özetinde şunu söylemek gerekir ki 12 Aralık 2022'den itibaren İlham Aliyev hükümeti Dağlık Karabağ'dan Ermenistan'a giden ve Laçin Koridoru olarak bilinen tek yola el koydu. Bu eylemle 120 bin Dağlık Karabağ sakini Azerbaycan Cumhuriyeti ordusu tarafından kuşatıldı. Raporlar, Dağlık Karabağ'da gıda ve ilaç kıtlığının olduğuna işaret ediyor ve bölgedeki ve dünyadaki birçok hükümet ile insani yardım kuruluşları bu bölgede bir insani felaket olasılığı konusunda uyarıda bulunmaktadırlar. Buna rağmen Bakü yetkililerinin davranışlarında pek bir değişiklik olmamıştır. Bu durumda Ermenistan hükümeti Azerbaycan Cumhuriyeti'ni Karabağ'da "etnik temizlik" yapmakla suçlamıştır. Buna rağmen İlham Aliyev hükümeti, bölgedeki taleplerini yerine getirmek için hala yabancılara uyumlu olarak hareket ediyor.