Aslında bugün Amerika tarafından hiçbir zaman sorumluluğu üstlenmeyen felaket bir yalanın söylenmesinin yirminci yıldönümüdür.
Güvenlik Konseyi'nin bu oturumunun sonucu, Irak'ın ABD ve müttefikleri tarafından işgali ve ele geçirilmesi, bu ülkenin siyasi rejiminin değişmesi, yüzbinlerce ölü ve yaralı, milyonlarca mülteci ve Batı Asya bölgesindeki terörist grupların miras bırakılmasıydı. Ancak bu saldırının ve aslında ABD'nin Irak'ı işgalinin nedeni olarak öne sürülen o kitle imha silahları hiçbir zaman bulunamadı.
11 Eylül 2001 saldırılarının ardından Bush yönetimi, Ekim 2001'de terörle mücadele bahanesiyle Afganistan'a, Mart 2003'te ise kitle imha silahlarıyla mücadele bahanesiyle Irak'a saldırdı. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush'un talimatıyla gerçekleştirilen Irak'ın askeri işgali, Irak halkının ağır kayıplar vermesinin yanı sıra birkaç bin Amerikan askerinin ölümüne ve Amerikan ekonomisine ve uluslararası itibarına büyük bir zarar verdi ve pahalıya mal oldu. George Bush, Irak'a karşı yıkıcı bir savaş başlatırken, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve diğer istihbarat teşkilatları, Beyaz Saray'ın Amerika'ya saldırmayan bir ülkeye saldırısını haklı çıkarmak için geniş çapta yalan söylediklerine de tanıklık etti. Yaklaşık 9 yıl sonra, son Amerikan saldırgan grubu 15 Aralık 2011'de Irak'tan ayrıldı. Amerika'nın Irak'taki savaşında 130 binden fazla Iraklı öldü.Sonuçta bu savaşta çoğu Amerikalı olan beş bin koalisyon gücü de öldürüldü. Aynı zamanda çoğu Amerikalı olan 36 binden fazla koalisyon gücü yaralandı.
Bu, Bush'un Irak'a saldırdığında, bu saldırının Irak'ı kitle imha silahlarından arındırmak ve halkını kurtarmak, böylece dünyayı büyük bir tehlikeden kurtarmak için başladığını iddia etmesine rağmen oldu. ABD dönem başkanı George Bush görünüşteki zaferinden sonra safça davranarak ABD'nin, Irak'ta Baas rejiminin devirdiğini ve Irak savaşının sona erdiğini duyurdu. Ancak gerçek şu ki, Irak'taki Amerikan savaşı birkaç yıl boyunca fiilen bir yıpratma savaşına dönüştü ve binlerce kişi hayatını kaybetti ve on binlerce kişi yaralandı. Irak savaşının insani maliyetinin yanı sıra, Harvard Üniversitesi Kennedy Okulu da dahil olmak üzere Amerikan düşünce kuruluşlarının 2013 raporunda yayınladığı çok sayıda raporun ortaya koyduğu gibi, bu savaşın ağır bir mali masrafı ve karşılığı oldu. Amerika Birleşik Devletleri tarihindeki en pahalı savaşlardan birini yaşadı.
Amerika'nın genellikle bu savaşta dört ila altı trilyon dolara mal oldu. Bu da her Amerikan ailesi için 75 bin dolara eşit maliyet ve masraf anlamına geliyordu. Bu maliyet, uzun vadeli tıbbi hizmetleri ve askerlerin fiziksel engelliliği için tazminatı, askeri teçhizatın optimizasyonunu ve sosyal ve ekonomik maliyetleri içerir.
Bu savaşların diğer uzun vadeli maliyetlerinin çoğu, trilyonlarca dolarlık borcun ödenmesi ile ilgilidir.Bu fahiş maliyetlere ek olarak, bu savaşlarda kullanılan askeri teçhizatın değiştirilmesi ve güncellenmesi için de büyük masraflar harcanmaktadır.Aslında mali durumun gerilediği de açıkça görülmektedir. ABD federal hükümetinin mali açıdan kargaşa içinde olması özellikle bütçe açığı ve borç açısından zor durumda omlası da büyük ölçüde Bush ve Obama yönetimlerinin Irak ve Afganistan'daki savaştaki kışkırtıcı eylemlerinden kaynaklanmaktadır.Burada önemli olan husus bu trajedi ve faciaların bölge halkı üzerinde bıraktığı etkidir. Irak halkı temelde büyük bir yalan sonucu hayati tehlike altında kaldı. Sonuçta Irak'ta kitle imha silahlarının varlığına dayanan bir yalan bu sorunların temeliydi.
BM raporları ise bu silahların imha edildiğini gösteriyor. "Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü"nün 2002 tarihli raporuna göre, BM silah denetçisi Hans Blix tarafından listeye alınan Mart 2003'te ABD'nin Irak'ı işgalinden önce Irak'ın kimyasal ve biyolojik cephaneliklerinin çoğu imha edilmişti.
Birleşmiş Milletler tarafından yapılan çalışmalar, savaşın parçaladığı bu ülkede kitle imha silahlarının keşfedilmesine yol açmadı. "Savaşın Başlangıcı: Bush Yönetimi ABD'yi Irak'a Nasıl Dahil Etti?" kitabında Robert Drapper şöyle yazıyor:" Irak'ın nükleer programı, zehirli gazları ve ölümcül virüslerle dolu roketleri falan yoktu. BM ekibi birkaç ay boyunca araştırma yaptı ancak herhangi bir yasa dışı silah bulamadı.
342/