2012 yılında da, Tahran'da Amerikan casusluk yuvasının ele geçirilmesinin ardından birkaç Amerikalı diplomatın İran'dan kaçışını konu alan eksik ve taraflı bir hikaye olan Argo filmi, Oscar ödülü almıştı.
Her yıl müzik ve film olmak üzere farklı sanat dallarında düzenlenen bu festivaller çeşitli nedenlerle başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere ülkelerin siyasi otoritelerinin müdahalelerinden her zaman etkilenmiş olsa da son on yıllarda siyasi Kazananların seçimine yapılan müdahaleler, daha belirgin hale geldi öyle ki bu ödüllerin bir kısmı, küresel gelişmelerde başta Amerika düşmanları veya rakipleri olmak üzere Amerikan dış siyasetinin etkisini arttırmak amacı ile veriliyor.
Aslında, kazananların isimlerini açıklamadan önce yapılan tanıtmalar ve Amerikan dış politikası tarafından dikkate alınan belirli bir ülkeye özel önem verilmesi, Amerikan dış politikasının Amerika’da eğlence sektörünün ilerlemesinde renkli bir rol oynadığını açıkça göstermektedir. Bu nedenle birkaç ay önce Grammy Müzik Festivali'nin organizatörleri, İran'dan Şervin Hacipur (Shervin Hajipour) gibi birine ödül verilmesine zemin hazırlamak için en etkili sosyal eser başlığı altında bir kategori açtı. Bu arada Hcipur’a verilen ödül konuşmasını Amerikan başkanı Joe Biden’in eşi tarafından yapılması ise olayın siyasi boyutunu daha da gözler önüne seriyor.
Gerçek şu ki içinde bulunduğumuz dönemde siyaset sanatı rehin almış ve uluslararası sistem yapısındaki yöneticiler sanat üzerinden dünya kamuoyunu yönlendirme ve böylece dünyaya hakim olma peşindedirler.
Bu siyasetin başında olan Beyaz Saray yönetimi, sanatı adeta siyasi hedeflerinin mezbahasına götürerek sanatı kendi siyasetlerine kurban ediyor ve tabi ki bu doğrultuda tüm araçları ve özellikle de halkın duygularını suiistimal ediyor. Bu da çoğu uluslararası festivallerde sanatın uygulamada siyasi hesaplaşma ve siyasi hedefleri destekleme arenası haline gelmesinin nedenidir. Bu konuda Batılı olmayan toplumların karanlık ve acı görüntülerini sergileyen filmlerin uluslararası festivallerdeki başarısından söz edebiliriz.
Kültür meseleleri uzmanı sn. Alirıza Moradi bu konuda yaptığı açıklamada, şöyle diyor: hiç şüphesiz tüm sanat festivalleri özellikle de küresel sinema etkinliklerinin siyasi tutumları vardır ve eğer birileri bu konuyu tekzip ederse, ya onları tanımıyor veya festivallerin hedefini bilmiyor. Aslında siyasetin gölgesi, tüm uluslararası festivallerin üzerini sarmıştır./
342/