ABC'ye konuşan Joe Biden, "Putin planı alkışlıyor. Bu planın ne faydası var? Ben bu planda Rusya'dan başka bir tarafın işine yarayabileceğini gösteren bir şey görmedim." Amerika'nın Çin'in planına derhal ve açık bir şekilde karşı çıkması, Washington'un Ukrayna'daki savaşı sürdürme ve devam ettirme niyet ve hedefleri dikkate alındığında anlam kazanmaktadır. Biden yönetimi açısından Rusya'nın Ukrayna savaşında NATO çevresinde bile zafer kazanması, bu askeri örgütün itibarını sarsacak ve Rusya'nın bölgesel ve uluslararası nüfuzunun ve gücünün daha da genişlemesi anlamına gelecek ve, Avrupa'daki askeri ve siyasi denklemleri Batı'nın aleyhine değiştirecektir.
Ayrıca ABD Başkanı Joe Biden ve hükümetinin üst düzey askeri ve güvenlik yetkilileri, Ukrayna savaşının Rusya'ya olabildiğince karşı çıkmak ve Rusya'yı zayıflatmak için eşsiz ve tekrarlanamaz bir fırsat sağladığına inanıyor nihayetinde Rusya'nın ve başta da Putin'in çok kutuplu bir sistem vurgusunun tam olarak oluşmasını engellemeye çalışıyor. Bu nedenle Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı ne pahasına olursa olsun kazanmasını engellemeye kararlılar. Moskova'nın bakış açısından, Batı'nın bu savaşı sürdürmedeki amacı, Rusya'yı mümkün olduğu kadar zayıflatmak ve nihai hedefi bu ülkeyi parçalamaktır. Bu şekilde, 2023'te Ukrayna'daki savaşın sonu gelmediği gibi, Batı'dan Kiev'e benzeri görülmemiş askeri ve silah yardımının devam etmesi ve silah depolarını doldurması nedeniyle kapsamının genişlemesi bekleniyor. Aynı zamanda, Amerika'nın Çin'in barış planına karşı çıkması, Washington'un temelde Ukrayna'daki savaşı bitirmeye çalışmadığını böyle bir niyetinin de olmadığını gösteriyor.
Bu arada Rusya, Çin'in Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planını destekledi. Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Güvenlik Konseyi çerçevesi dışındaki her türlü kısıtlamanın yasa dışı olduğu ve eşitsiz rekabet ve ekonomik savaş aracı olarak görüldüğü konusunda Çin ile hemfikiriz. Önemli olan nokta, Ukrayna'nın Çin'in barış planına ilişkin muğlak duruşudur. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba bunu ilginç buldu ve herhangi bir dış teklifin BM Genel Kurulu kararına uygun olması gerektiğini söyledi." Kuleba," Çin'in önerdiği barış planına atıfta bulunarak, hemfikir olduğumuz unsurlar ve ilkeler olduğunu ancak bu planda katılmadığımız bir ilkenin olduğunu, bunun da Rusya'ya yönelik yaptırımların kaldırılması olduğunu , çünkü yaptırımların önemli bir araç ve baskı malzemesi olduğunu düşünüyoruz. " dedi.
Bu nedenle Ukrayna, ABD ile birlikte, Rusya karşıtı yaptırımların kaldırılması da dahil olmak üzere Rusya üzerindeki baskıyı azaltmayı içeren herhangi bir barış planına şiddetle karşı çıkıyor. Aslında Batılı liderler açısından Ukrayna'daki savaşın sonu düşünülse bile Rusya'ya yönelik yaptırımların hafifletilmesi veya unutulması beklenilmemelidir. Çin Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonlarının başlamasının yıldönümünde Cuma günü Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için 12 maddelik planını yayınladı.Bu "barış planı" Çin Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde de yayınlandı.
Bu planda Çin, Moskova ile Kiev arasında barış görüşmelerinin başlamasına, ateşkese olumlu bakmasına, Rusya'ya yönelik Batı yaptırımlarının sona ermesine, nükleer tesislerin güvenliğini sağlayacak önlemlerin alınmasına, tahliye için insani geçiş koridorlarının oluşturulmasına vurgu yaptı. Sivillerin güvenliğinin temini ve tahıl ihracatını garanti altına alacak adımların atılmasına da özel yer ayırdı. Çin'in barış planı aynı zamanda ülkenin tüm ülkelerin "egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü etkin bir şekilde garanti etme" konumunu vurgulamış ve "Soğuk Savaş zihniyetine" son verilmesi çağrısında bulunmuştur. Ukrayna'daki askeri operasyonları da kınamıştır. Pekin, Ukrayna'daki savaşa karşı tarafsızlığını her zaman vurgulamıştır ancak aynı zamanda Çin'in Rusya ile ilişkilerinin "sınırsız" olacağı da belirtilmiştir. Çin, Ukrayna'ya batı silahlarının gönderilmesini de eleştirmiş ve bunu savaşta "ateşine üflemek" olarak nitelendirmiştir. Aynı zamanda ABD ve Ukrayna'nın Çin'in barış planına ilişkin olumsuz tutumları göz önüne alındığında, Pekin'in bu planı ilerletebilmesi zayıf bir ihtimal olarak görülmektedir.
342/