Bu oturumun sonuçsuz kalmasının en önemli nedeni, ABD ile Rusya arasında Ukrayna krizi üzerinden sözlü tartışmaya yol açan görüş ayrılıklarıdır. Ayrıca, G20 üyesi ülkeler arasında da bu krize ilişkin bir görüş birliği bulunmamaktadır. Yani ABD, G20 toplantısını Rusya üzerinde baskı kurmak için bir araç olarak kullanmaya çalıştı, ancak bu süreçte başarılı olamadı.
Almanya'da yayınlanan " Tagesschau" gazetesinin haberine göre Ukrayna krizi, G20 dışişleri bakanları toplantısına gölge düşürdü. Yeni Delhi ve bu toplantıya katılanlar bu konuda sert tavırlar aldılar ve sonunda toplantı bir açıklama yapılmadan sona erdi.
Siyasi meseleler uzmanı "Mohsen Rui Sefet" bu konuda şöyle bir değerlendirmede bulundu: "Belki cesurca bir değerlendirme yapılırsa G20 toplantısını Hindistan'ın ve uluslararası toplumun Ukrayna krizine ilişkin çelişkili görüşlerini yansıtması olarak değerlendirebiliriz. "
Başka bir ifade ile, Amerika'nın bu durumda Rusya'nın tecrit edileceğine dair iddialarına rağmen, Ukrayna krizine ilişkin görüş ayrılıkları ve ihtilaflar, Washington'un iddiasının doğru olmadığını ve uluslararası toplumun Ukrayna krizine ilişkin Washington'ın görüşüne sahip olmadığını gösterdi.
Hindistan'daki G20 dışişleri bakanları toplantısının koşulları çok kötüydü öyle ki, Rusya dışişleri bakanı toplantıyı saçma ve gülünç bir toplantı olarak nitelendirdi. Aslında bu, uluslararası toplantıları düşmanları ve rakiplerine karşı kullanmaya çalışan Amerika'nın oyunlarından biri olarak değerlendirmek mümkün.
Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, ülkesinin savaşın sonuçlarından en çok zarar gören ve acı çeken fakir ülkelerin aleyhine olan bu çatlağı dolduramadığını itiraf etti. Ona göre yakıt ve gıda maliyetleri çok önemli konulardır ve ihmal edilmesi gerçekten zararlı sonuçlar doğurur.
Siyasi konularda uzman olan "Farjad Emin" diyor ki: "Amerika tüm uluslararası toplantılarda her zaman şantaj politikası izliyor ve bu toplantıları ve bu tür küresel birleşmeleri kendi çıkarına kullanmaya çalışıyor. Her zaman anlaşmazlıklara neden olan ve başarısızlıklarına yol açan bir sorunla karşı karşıya kalındığı, bunun da Amerika'nın eylemlerinden kaynaklanıyor. Bu, ABD'nin uluslararası toplantıları politize ederek kendi çıkarı için azami kâr politikası izlediği anlamına gelir. Fakat ülkeler bağımsız bir pozisyon alarak Amerika'yı bu konuda yenmeyi başardılar."
Her halükarda G8 grubu, kararları uluslararası gelişmeleri etkileyebilecek dünya nüfusunun üçte ikisini, dünya ekonominin %80'ini ve dünya ticaretinin dörtte üçünü oluşturuyor. Ancak Amerika, bu zirveleri kendi politikaları lehine kullanmaya çalışarak uluslararası sisteme ciddi zararlar vermektedir ki Hindistan Dışişleri Bakanı da bunu açıkça belirtmektedir.
Ancak Ukrayna'daki kriz sadece küresel ekonomiyi ve güvenliği etkilemekle kalmamaktadır gıda durumuna ve temel hususlara da gölge düşürüyor, ancak Amerika'nın Rusya'ya karşı bir fikir birliği oluşturmadaki başarısızlığının bir simgesi de ortaya çıkmış durumdadır. Bu, Amerika'nın iddia ettiği gibi Ukrayna krizinde Rusya'ya karşı herhangi bir koalisyon oluşturulmadığı ve Amerika'nın müttefiki olan sınırlı sayıdaki ülke dışında Washington'un pozisyonunu kimsenin desteklemediği anlamına geliyor./