Bu da Afganistan halkına yapılan yardımların yüzde 25 azalması anlamındadır. OCHA raporuna göre Dünya Gıda Örgütü, 2023 yılının başından Şubat ayına kadar Afganistan'da 14 milyon ihtiyaç sahibine yardımda bulundu ancak 2023 Mart ayında sadece iki milyon ihtiyaç sahibine yardımda bulundu.
Rapora göre, Nisan ayına kadar Afganistan'daki insani krizi çözmek için 93 milyon dolara ihtiyaç var. Aynı zamanda çeşitli sebeplerden dolayı Afganistan'a yapılan uluslararası yardımların miktarı halen azalmakta ve bu durum çeşitli yardım kuruluşlarının sürekli uyarılarda bulunmasına neden olmaktadır.
Afganistan'daki siyasi meseleler uzmanı Seyyid İsa Hüseyini Mezari şöyle diyor: "Afganistan, özellikle gıda sektöründeki ihtiyaçlarını karşılama potansiyeline sahip. Ancak bu kapasiteler, son 20 yıllık işgal dönemi de dahil olmak üzere farklı dönemlerde yok edildi. 20 yıllık işgalde Amerika ve Afganistan'daki müttefikleri, ülkede tarım da dahil olmak üzere tüm üretim altyapısını yok ettiler halbuki Afganistan yüksek tarımsal kapasiteye sahip bir ülkedir.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi'ne göre Afganistan, krizler ve doğal olaylar açısından en savunmasız dördüncü ülke ve herhangi bir tehdit ve uluslararası yaptırımlara karşı en savunmasız sekizinci ülke. Ama, Afganistan'ın tüm altyapıları sadece işgal döneminde yok edilmedi; Amerika'nın Afganistan'dan çekilmesinden sonra Washington, yaptırımlar uygulayarak ve bu ülke halkının mal varlıklarına el koyarak Afganistan'ın sanayi, ticari ve tarımsal üretim kapasitesini yok etti.
Ayrıca Ukrayna'daki kriz, Afganistan'daki insani krize uluslararası ilginin azalmasına neden oldu. Bu ülkenin tüm bu sorunlarının ve acılarının nedeni, şom uygulamalarını gerçekleştirmek için Afganistan da dahil olmak üzere dünyanın farklı bölgelerindeki insanlara karşı her türlü kozları kullanan Amerika ve müttefikleridir.
Afganistan'daki siyasi meseleler uzmanı Golam Hüseyin Naseri, "Afganistan, bölgedeki stratejik konumuyla her zaman uluslararası çevrelerin ve güçlerin odak noktası olmuştur. Aynı nedenle tüm çabalarını Afganistan'ı zayıflatmaya ve bağımlı kılmaya odakladılar. Dolayısıyla bu ülke, 40 yılı aşkın bir süredir açıkça işgal ve iç savaşlarla karşı karşıya kalmıştır. Öyle ki bugün Afganistan'ın tüm iç kapasiteleriyle uluslararası yardıma ihtiyacı var." diyor.
Her halükarda Afganistan'ın başta tarım olmak üzere üretim kapasiteleri göz önünde bulundurulduğunda bu ülke halkının beklentisi milli plan ve yöntemlerle tarımsal üretimin yeniden canlandırılmasıdır. Bu arada Afganistan'ın yönetimini ikinci kez devralan Taliban bu konuda ağır bir sorumlulukla karşı karşıya; üstelik Afganistan'ın tüm tarımsal kapasitelerine rağmen dış yardıma ihtiyaç duyması hem Afganistan halkı hem de bölge çevreleri için kabul edilebilir değildir.
Afganistan'da iktidara geçen Taliban, özellikle İslam ülkelerinden olmak üzere bölgesel ve uluslararası yatırımları çekmeye çalışarak imalat sanayilerinin ve tarım sektörünün büyümesini canlandırmak için gerekli yeteneğe sahiptir. Ulusal çözümlerin benimsenmesi ve bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesi, Afganistan'ın ekonomik büyümesini canlandırma planlarının ilerlemesine yardımcı olabilir.
Aynı zamanda, Afgan Taliban'ın bazı yönetimle ilgili konularını gözden geçirmesi, bölge çevrelerinin Afganistan'la işbirliğini geliştirme ve bu ülkeye yatırım yapma konusundaki görüşlerini çekmeye yardımcı olabilir. Çünkü Afganistan'ın halkını gıda krizlerinden kurtarmak için uluslararası yardım beklemesi uygun değildir./