Çad iletişim bakanlığı hükümetinin bu kararının ahlak dışı tavırlar ve Almanya büyükelçisinin diplomatik adaba ve örfe riayet etmemesinden kaynaklandığını duyurdu.
Almanya'nın Çad Büyükelçisi "Gordon Kerik" geçtiğimiz günlerde darbe sonrası seçimlerin ertelenmesini müdahaleci bir açıklamayla eleştirmişti. Bu arada Çad hükümeti, Alman büyükelçisini müdahaleci açıklamaları konusunda defalarca uyarmıştı.Çad, Burkina Faso ve Mali'den sonra bir Avrupa ülkesinin büyükelçisini sınır dışı eden üçüncü Afrika ülkesi da sayılır. Daha önce Burkina Faso ve Mali, Fransız büyükelçilerini sınır dışı etmiş ve Batılı ülkelerin Afrika'ya müdahalesine karşı uyarıda bulunmuştu. Son aylarda Afrika ülkeleri ile başta Fransa ve Almanya olmak üzere Batılı ülkeler arasındaki siyasi gerilimler arttı. Batılı ülkeler on yıllardır bazı Afrika ülkelerinde istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yardım etmek veya terörle mücadele etmek gibi çeşitli bahanelerle askeri ve diplomatik müdahaleci varlık göstermiş olsalar da, Ukrayna savaşının patlak vermesi ve Batılı ülkelerin Afrika ile ilişkilerini geliştirme ihtiyacı Batılıların yaklaşımını değiştirmiştir. Öte yandan, Fransa'nın da aralarında bulunduğu Batılı ülkelerin Mali'deki başarısız performansı, bu Afrika ülkelerinin birçoğunun Afrika meselelerine Batı müdahalelerine son verilmesini resmen talep etmesine neden oldu. Bu bağlamda Fransa Mali'de terörizm ile mücadele bahanesi ile varlığını sürdürdüğü sırada tam da Fransızların bulunduğu bölgelerde terörizm daha da güçlendi ve Fransa sırf kendi çıkarlarını korumaya çalışıp bölgeyi yağmalamaya çalıştı.
Afrika siyasi meseleleri uzmanı "Mota Muhammed Ali", Afrika ülkelerinin Batılı ülkelere olan bağımlılıklarını azaltmaya çalıştıklarına dikkat çekerek şunları söylüyor: "Batı ülkelerinden artık bağımsızlaşmak gerçek anlamda bağımsızlaşmak gerekiyor. Artık Afrika ülkeleri dünya ülkelerine, Batı'nın baskılarının Afrika ülkelerini son 10-20 yılda olduğu gibi Batı'nın taleplerine uymaya zorlayamayacağını göstermek istiyorlar. Nitekim Afrika ülkeleri, küresel gelişmeler, okur-yazarlık ve farkındalık düzeyinin artması, yeni nesil liderlerin ortaya çıkması ve uluslararası arenadaki siyasi değişimlerle birlikte Batılıların hakimiyetini artık kabullenmek istemiyor. Kendi karar vericileri olmaya çalışıyorlar. Bu sayede bölgesel işbirliklerinin güçlendirilmesi, ilişkilerin bölgesel siyasi ve ekonomik birlikler şeklinde tanımlanması ve ayrıca dünyanın diğer ülkeleri ile işbirliklerinin ve ortak çalışmalarının arttırılması özellikle yükselen güçler ile ilişkilerin genişletilmesi gündeme gelmiştir. Çin ile ilişkileri var olan ülkeler, Hindistan, Brezilya ya da Rusya ile de geniş ilişkileri sağlamak istiyor. Bu ülkeler Afrika kıtası ülkelerinin sadece önemli ticaret ortakları haline gelmemiş, aynı zamanda güvenlik konusunda da Afrika ülkelerini çeşitlenmeye doğru ilerlemekte desteklemiştir." Bu bağlamda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Afrika ülkeleri ile Rusya arasındaki iş birliğinin sona erdirilmesini talep eden ABD ve Avrupa ülkelerinin aslında Batı'nın Afrika'daki sömürgeci bağımlılığını yeniden tesis etmeye çalıştığını söyledi. Amerika ve Batı, Afrika ülkelerindeki Rusya etkisini azaltma çabaları doğrultusunda da hareket ediyor. Ancak Avrupalıların Afrika'da git gide daha da değersizleştiği söylenebilir.
342/