Cuma günü, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Almanya'nın Ramstein'daki üssünde Ukrayna destekçileri grubu toplantısına girmeden önce, bu askeri ittifaka ülkelerin Ukrayna'yı üye olarak dahil etme konusundaki fikir birliğini açıkladı ve gazetecilerle kısa bir görüşme yaptı ve şunları söyledi: "Ukrayna gelecekte NATO'ya katılıyor çünkü NATO ülkeleri bu ülkenin üyeliği konusunda anlaştı." Bu iddia, NATO'nun Batı Avrupa ve Doğu Avrupalı NATO'nun iki üyesi Almanya ve Macaristan'ın ani tepkisiyle karşılandı. Bu bağlamda Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius, Ukrayna'nın NATO'ya üyeliği konusunda böyle bir kararı reddetti. Pistorius, "Kapı açık ama şimdi karar verme zamanı değil." Almanya savunma bakanı, "Ukrayna'nın NATO veya Avrupa Birliği'ne olası üyeliği, Ukrayna Savunma Temas Grubu'nun Cuma günü Almanya'nın güneyindeki Ramstein Hava Üssü'ndeki dördüncü toplantısında tartışılmayacak." dedi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, NATO Genel Sekreteri'nin Ukrayna'nın bu askeri ittifaka katılması konusunda uzlaşı sağlanacağı iddiasına da tepki gösterdi. Orban, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in Kiev ziyaretine ve Ukrayna'nın bu askeri ittifakta "meşru ve haklı bir yere" sahip olduğu iddiasına atıfta bulunarak bu konudaki şüphelerini dile getirdi. Orban bu habere tepki olarak sadece inkarlarını sıralamakla yetindi ve "Ne diyorsunuz ?!" Stoltenberg Perşembe günü plansız bir şekilde Kiev'e gitti. Bu, Ukrayna'daki Rus askeri operasyonlarının başlamasından bu yana Ukrayna'nın başkentindeki ilk ziyaretiydi. Ukrayna Devlet Başkanı "Volodymyr Zelenskyi" ile düzenlediği ortak basın toplantısında, NATO üyesi ülkelerden Kiev'e askeri yardım akışının devam etmesini övdü ve bu yardımları "NATO'nun Ukrayna'ya uzun vadeli bağlılığının kanıtı" olarak nitelendirdi."
Avrupa'daki iki önemli NATO üyesinin Ukrayna'nın bu Batılı askeri örgüte üyeliğine karşı çıkması, Batı yanlısı Kiev yönetiminin ısrarlarına rağmen Ukrayna'nın NATO'ya üye olabilmesi için daha kat etmesi gereken çok yol olduğunu gösteriyor. Bu hususa ABD bile karşı çıktı. "Financial Times" gazetesi Nisan 2023'ün başlarında şunları bildirdi: "ABD, bazı Avrupa ülkelerinin bu askeri örgütün yaklaşan zirvesinde Ukrayna'nın NATO üyeliği için bir "yol haritası" sunma önerisine karşı çıkıyor, bu da farklılıkları gösteren bir pozisyon." Başta Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya olmak üzere başlıca NATO ülkelerinin, NATO liderlerinin Litvanya'da yapılacak toplantısında Ukrayna'nın bu Batılı askeri örgüte katılımı konusunu gündeme getirmeyi reddetmesi, bu konuda Kiev hükümetine verdiği sayısız söze aykırıdır. Ukrayna'nın NATO'ya üyeliği konusu, 2008'den beri Avrupalı ve Amerikalı NATO üyesi liderler tarafından gündeme getirilmektedir ki mevcut durum buna aykırılık teşkil etmektedir.
Ukrayna'nın NATO'ya üyeliği konusu, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın önemli nedenlerinden biri ve aslında temellerinden biri olmuştur. Rusya, Batı tarafından her zaman teşvik edilen bu eylemi ulusal güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit olarak görmektedir. Temel olarak, Ukrayna'daki savaşın ana nedenlerinden biri, Batı yönelimli Kiev hükümetinin NATO'ya katılma konusundaki ısrarıydı. Rusya bunu defalarca ulusal güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit olarak ilan ederken ve hatta Aralık 2021'de NATO ve ABD'ye teklifler sunarak bu sürecin durdurulmasını ve NATO güçlerinin 1997 sınırlarına geri dönmesini talep ederken,Amerika ve Batı buna karşı çıktı. Bu aslında Moskova'nın Batı'ya son ültimatomuydu. NATO ve Amerika'nın dikkatsizliği ve hatta saldırgan duruşuyla Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Batı'nın senaryolarının gerçekleşmesini engellemek için Ukrayna'ya saldırmasının zemini hazırlanmıştı. Şimdi ise Ukrayna'daki savaşın 14. ayında, Ukrayna'da ciddi insani ve maddi kayıplar söz konusu ve NATO'nun Kiev'in talebini yani NATO'ya üyeliği Litvanya'daki NATO zirvesinin gündemine almayı reddetmesi gündeme gelmiştir. Amerika'nın ve NATO'nun vaatlerine güvenerek ve Rusya ile yüzleşmenin ne kadar yanlış olduğunu açıkça ortaya koyduğu da söylenmelidir.
342/