Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, Çinli meslektaşına iki ülke arasındaki ilişkilerin daha iyi olması için ortak sınırda barışın gerekli olduğunu söyledi. Çin Savunma Bakanı Li Shangfu ile yaptığı görüşmede, Yeni Delhi ile Pekin arasındaki ilişkilerin iyileşmesinin, iki ülke arasındaki askeri gerilimler nedeniyle bozulan bir durumun ortak sınırlara barış ve huzurun geri getirilmesine bağlı olduğunu vurguladı.
Çin Savunma Bakanı Li Shangfu, iki ülke arasındaki sınır gerilimlerinin son aylarda yoğunlaştığını ve Pekin ile Yeni Delhi arasındaki ilişkilere gölge düşürdüğünü söyledi.
Siyasi konularda uzman olan Li Miang, bu konuda şunları söylüyor: "Görünüşe göre Şangay'ın üyeler ile anlaşmazlıkları konusundaki zayıf noktaları ve zafiyetleri ortaya çıkmaktadır. Daha önce bahsedilen bir endişe kaynağından bahsediyoruz. Çünkü Hindistan ve Pakistan'ın üyeliği ile geleneksel farklılıkların ve ihtilafların yanı sıra, Çin ve Hindistan arasındaki sınır ihtilafları yaşanan bu teşkilatın, Şangay Örgütü üyelerinin etkileşim sürecine gölge düşüreceği öngörülebilirdi".
İki Asyalı nükleer silahlı güç arasındaki ilişkiler, Çin ordusu ve Hindistan'ın 24 kişinin öldürüldüğü tartışmalı Himalaya sınırlarında aşırı derecede gerginleştiği 2020'nin ortalarından beri bozuk ve gergindir.
Çin ile Hindistan arasındaki 3 bin 800 kilometrelik sınırda son dönemde yapılan askeri ve diplomatik müzakerelerin ardından durum büyük ölçüde yatışsa da, iki ülke orduları arasında ara sıra sınır şeridinde devam eden çatışmalar söz konusu olmuştur. Bu durumun iki tarafın işbirliği sürecine zarar verme riskiyle ilgili endişeleri artırıyor. Belki de aralarındaki yaygın çatışmaya sebebiyet verebilecek bir durumdan söz etmek mümkün.
Sınır ve toprak meselelerinin Hindistan ve Çin için bir onur meselesi haline geldiği düşünüldüğünde, iki taraf da konumlarından taviz vermeye yanaşmıyor. Siyasi konularda uzman olan Rajya Singh Yadav, bu konuda şunları söylüyor: "Hindistan ve Çin'in işbirliğini geliştirmek için farklılıklarını ve ihtilaflarını kökten çözmesi gerekiyor ve bu bağlamda toprak ve sınır konularına dikkat etmek çok önemli. İki ülkenin bir komite oluşturmasına ve özel toplantılarda bu konuda istişarelerde bulunmasına rağmen henüz köklü bir çözüme ulaşılamadıkları ve görüş ayrılıkları ve ihtilafların da Şangay konferansına gölge düşürdüğü görülmektedir."
Buna rağmen Hindistan Savunma Bakanı'nın açıklamaları da önemli bir mevzu olarak ele alınmalıdır. Bu durum iki önemli Asya ülkesi ve dünyanın en kalabalık ülkeleri arasındaki işbirliğinin Yeni Delhi'de önemli bir konu olduğunu gösteriyor. Ciddi bir meydan okuma ve güvensizlikle karşı karşıya olunduğunu da açıkça gözler önüne seriyor. Bu uzmanın Yeni Delhi ile Pekin arasındaki ilişkilerin sınırlarda barış ve huzurun hakimiyeti temelinde gelişmesinin mümkün olduğuna dair kesin vurgusu, iki nükleer gücün konumlarını yumuşatması ve farklılıkları çözmek için köklü adımlar atması gerektiğini gösteriyor. Aksi halde ihtilafların devam etmesi Şangay Örgütü'ndeki işbirliği düzeyini etkilemekle kalmayıp, bölge dışı ülkelerin bu iki ülkenin her birine karşı sömürülmesini teşvik edebilir ve bölge dışı aktörleri bölgeye çekebilir. Bu da sorunların daha büyümesi ve daha çözülmez olması anlamına geliyor. /
342/