AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Parstoday
Perşembe

4 Mayıs 2023

07:47:33
1362528

Hindistan ve Çin, dünyadaki büyümenin yarısına sahip

Uluslararası Para Fonu IMF, Asya ve Pasifik'in küresel büyümenin %70'ini, Hindistan ve Çin'in ise bizzat küresel ekonomik büyümenin yarısını oluşturduğuna dikkat çekti.

Bu fon, "Bölgesel Ekonomik Görünüm - Asya ve Pasifik" raporunda, bu bölgenin küresel büyümenin yaklaşık %70'ini sağlayacağını duyurdu. Hiç şüphe yok ki son yıllarda yükselen ekonomik ülkelerin dünya ticaret gelişmeleri alanına girmesiyle birlikte  bu süreçte Asya'ya ait 21. yüzyılın teorisini gerçekleştiren çok büyük değişimler yaşanıyor.

Bilim ve bilginin giderek ilerlemesi ve dünyanın farklı bölgelerine yayılmasıyla birlikte yeni neslin azim ve bağımlılık akımından ayrılma  iradesi ve bağımsızlık kazanmak ve sürdürmek için iç kaynakları ve kapasiteleri kullanmak isteği,  dünyanın küresel  ticaret ve ekonomi alanında yeni gelişmelere ve olaylara tanık olmasına neden olmuştur. Bunun sonucu ise, büyük güçlerin gücüne ve ekonomik gücüne meydan okumak ve hatta onların paraları yani doları zayıflatmaktır.

Uluslararası meseleler uzmanı Rajia Sing Bat bu konuda şöyle diyor: Bir zamanlar ülkelerin gücü ve karar alma yetkisi birkaç ülkenin elinde olmasına rağmen, yeni nesillerle birlikte küresel  koşullar da değişti. Dil bilen eğitimli ve dünya arenasında söyleyecek sözü olmasını seven nesil. Bu görüş, yabancı uzmanların Batılı ülkelerdeki faaliyet ve  çalışmalarıyla, onların sanayi, ticari ve ekonomik durumlarını, Hindistan gibi yeni ekonomik güçlere bağımlı hale gelmiştir.

Bu nedenle Uluslararası Para Fonu IMF’nin raporunda, Asya ve Pasifik'in 2023 yılında dünyanın en dinamik ekonomik bölgeleri olacağı vurgulanmıştır üstelik bunun büyük bir bölümü, Bu yıl küresel büyümenin yarısından sorumlu olan Çin ve Hindistan'ın gelişen ekonomisinden kaynaklanıyor. Bu arada Asya ve Pasifik ülkelerinin geri kalanı da bu büyümenin beşte birini oluşturdu.

 

Bunun karşı tarafı Batı'da, özellikle Amerika’da ekonomik durumun kötüleşmesidir. Amerika Hazine Bakanı, Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy'ye yazdığı mektupta, vergi gelirlerinin bir kısmının tahsil edilememesi nedeniyle Amerika hükümetinin borçlarını 1 Haziran'a kadar ödeyemeyeceği durumda iflas edeceği uyarısında bulundu.

 

Hazine Bakanı bu yazıda, Kongre'den böyle bir durumun önüne geçmek için hükümetin borç tavanının bu tarihten önce artırılmasını veya uygulanmasının durdurulmasını istemiştir. Daha önce ekonomistler, Washington'un borcunun Temmuz ayı sonuna kadar belirlenen tavanın üzerine çıkacağını tahmin etmişti. Doların küresel borsalardaki durumu her geçen gün zayıflarken ve ülkelerin ulusal para birimini kullanma isteği artarken böyle bir durumun kabul edilmesi Amerikan ekonomisine büyük darbe vuracaktır. Bu da Amerika başta olmak üzere Batılı ülkelerin ekonomik dayanıklılığının Ukrayna'daki savaşın maliyetleri karşısında büyük ölçüde azaldığını gösteriyor.

Amerika Hazine Bakanı'nın, korona salgını nedeniyle hükümetin iflasının Amerika’nın ekonomik ilerlemesini tehdit ettiğine dair açıklaması, Washington’un ülkenin ekonomik ve ticari durumunu organize edemediğinin itirafıdır. Buna karşı Çin ve Hindistan Korona dönemi ve sonrasında ekonomik büyümelerini sürdürmekle kalmayıp, doğru yönetim, finansal kaynakların optimal kullanımı ve ekonomik gücün güçlendirilmesi ile Asya'nın dinamizmini de desteklediler. Uluslararası Para Fonu'na göre, bunun başlıca nedeni Çin'deki ekonomik toparlanma ve Hindistan'daki esnek büyümedir.

Bu durum, Trump döneminde Amerika tarafından başlatılan savaşta Çin’in Amerika’ya karşı ticaret savaşında zaferinin göstergesidir. Görünen o ki doların zayıflaması ile Amerika küresel ekonomi alanında teslim anlamında elleri kalkmıştır./

342/