Fransa'nın başkenti Paris'te
çarşamba günü 17 yaşındaki Kuzey Afrika kökenli bir gencin polis
tarafından vurularak öldürülmesi sonrası patlak veren gösteriler üçüncü
gününde de devam etti.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dinmeyen gösterilerle ilgili olarak
bakanlarla yeniden kriz toplantısı düzenleyeceğini duyurdu. Avrupa
Birliği zirvesine katılmak için Brüksel'de bulunan Macron, bugün yerel
saatle 13.00'te başlayacak toplantı için ziyaretini erken kesecek.
İçişleri Bakanı Gerald Darmanin dün gece yaşanan olaylarda ülke çapında
667 kişinin gözaltına alındığını bildirdi. Fransız Le Figaro gazetesi
tutuklananların çoğunun yaşları 14 ile 18 arasında değişen gençler
olduğunu yazdı.
Ülke çapında en az 40 bin polis memurunun görevlendirildiği
göstericilerde protestocuları dağıtmaya çalışan çevik kuvvet ekipleri,
eylemcilere panzerler ve biber gazıyla müdahale etti. İçişleri Bakanlığı
olaylar sırasında 249 polis ve jandarma erinin yaralandığını duyurdu.
Ancak hükümetin müdahalesi ve şiddetin durması için yaptığı çağrılar protestocuların öfkesini bastırmaya yetmedi.
Cezayir ve Fas kökenli Nael M.'nin öldürüldüğü Paris'in batısındaki
banliyölerden Nanterre'de gencin ailesi tarafından gencin anısına
barışçıl bir anma yürüyüşü düzenlendi. "Beyaz Yürüyüş" olarak
adlandırılan eyleme binlerce kişi katıldı. Eylemcilerin birçoğu
üzerlerine "Nael için Adalet" ifadeleriyle birlikte gencin ölüm
tarihinin yazılı olduğu tişörtler giydi.
Barışçıl yürüyüşün ardından başlayan gösterilerde binalara "Nael için
intikam" yazan bazı protestocular, karanlığın çökmesiyle birlikte
yeniden harekete geçti. Protesto eylemlerinde kalabalık gruplar havai
fişek patlatarak araçları, kamu binalarını, bir banka ve çöp bidonlarını
ateşe verdi.
Protestocular tarafından çıkarılan yangınlara müdahale etmek için
görevlendirilen itfaiye, kent sakinlerinden acil bir durum olmadığı
sürece yangın söndürme ekiplerini çağırmamalarını istedi.
Öte yandan gösterileri fırsat bilen bazı kişiler hırsızlık ve yağmalama girişiminde bulundu.
Paris'teki bir banka göstericiler sırasında yağmalandı. Paris'in
merkezinde bir spor mağazasına giren 14 kişi çaldıkları ürünlerle
birlikte gözaltına alınırken, Rivoli caddesindeki mağazaların camlarını
indiren 16 gösterici de yakalandı.
Ülkeyi savaş alanına çeviren olaylar, başkent Paris'le sınırlı kalmadı
ve Lyon, Marsilya, Lille, Toulouse gibi birçok büyük kente sıçradı.
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde Paris'teki bir otobüs deposu ile
Lyon'daki bir tramvay deposu ateşe verildiği görüldü. Marsilya'da
turistik eski limanda gösteriler yapan gençler kafe ve mağazaları hedef
aldı. Polis, göstericilere göz yaşartıcı gazla müdahale etti.
Sonuç itibarıyla Fransa’da bir çocuğun polis tarafından öldürülmesinin
ardından başlayan protesto eylemlerinin, Fransa’nın sınırları dışına
bile aşacağı düşünülüyor. Nitekim Belçika gibi bazı Avrupalı ülkelerde
daha benzeri gösterilerin başladığı ifade ediliyor.
İnsan haklarını savunduğunu iddia eden Fransa yönetimi, kendi
vatandaşlarına karşı her türlü şiddet kullanarak, attığı sloganların
tamamen boş olduğu ve başka ülkelere karşı bu sloganı bir baskı aracı
olarak kullandığı bir kez daha kanıtlanmış oldu./
342/