Pazar günü Mesih Alinejad, Twitter sayfasında ABD Federal Mahkemesi'nin kararının bir fotoğrafını yayınlayarak, bu mahkemenin, kardeşi Alireza Alinejad'ı tutuklama suçlamasıyla ilgili olarak İran hükümeti aleyhinde karar verdiğini duyurdu. Mesih Alinjad'a göre Federal Mahkeme, İslam Cumhuriyeti'ni toplam 3 milyon 325 bin dolar ödemeye mahkum etti. Alinejad bu miktarı almayı reddedeceğini iddia etti. Mesih Alinjad'ın ilk talebi İran'dan 500 milyon dolar tazminat almaktı.İlginç olan nokta, tazminat almaktan çekildiğini açıklaması, yurtdışındaki diğer devrim karşıtı İranlı unsurların kendisini İran halkının servetinden tazminat aldığı için sert bir şekilde eleştirmesinden sonra gerçekleşti.
Mesih Alinejad'ın şikayetindeki önemli husus, kardeşini İran'da tutuklama bahanesiyle İran'dan tazminat alma iddiasında bulunmasıdır. Temel olarak şu soru sorulmalıdır ki, bir kişinin tutuklanması ile başka bir kişinin yabancı bir ülkede tazminat almak için yaptığı şikayet arasında ne gibi bir bağlantı olabilir? Mesih Alinejad, Amerikan mahkemesine yaptığı şikayette kardeşi Alireza Alinejad'ın İran'da yaşayan bir yazar ve editör olarak, kız kardeşinin İslam Cumhuriyeti hükümetine karşı faaliyetleri nedeniyle tutuklandığı ve erkek kardeşinin bir suç işlemediğini öne sürdü.Bu arada, tavsiyesiyle kız kardeşine entelektüel olarak ilerlemesinde rehberlik eden Mesih Alinejad'ın kardeşi Alireza zaten İran'daki mahkemelerde suçlu bulunmuştur. Masih Alinejad'ın kardeşi Alireza, kardeşinin İran'dan ayrıldığı andan tutuklandığı ana kadar onunla temas halindeydi. Bu şahsın davasında gündeme gelen diğer davalar arasında yurt dışına kaçan hükümlü unsurlar, casuslar ve güvenlik zanlıları ile bağlantısı da bulunmakta ve bu vakalar dosyalar halinde belgelenmiş durumdadır.
Bir diğer önemli konu da Mesih Alinejad'ın İran'ın bölünmesi gerektiğini açıkça dile getiren ABD merkezli anti-devrimci unsurlardan biri olması ve İran'daki ayrılıkçı bölücü Kürt partilerinin ABD'deki temsilcisi olmasıdır. O, İran'ın parçalanmasının sözcüsüdür ve bu, İran karşıtı yabancı aktivistlerin bile kabul ettiği bir konudur.. Son yıllarda Mesih Alinejad, davranışları ve tutumları ile İran karşıtı hareket eden unsurların sembolü haline de gelmiştir. Bunun açık örneği Trump'ın azami baskı kampanyası sırasında Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile de görüşmesi ve İran'a yönelik yaptırımların genişletilmesini desteklemesidir.
Bir diğer konu da, Amerikan mahkemelerinin farklı başlıklar ve bahaneler altında çeşitli şikayetler sırasında davacılar lehine kaç kez İran'ın kamu servetine el konulması yönünde oy kullandığıdır. Bu konu, Amerikan yargı sisteminin, özellikle George W. Bush'un başkanlığı döneminde İran'ın nükleer programı bahanesiyle başlayan ve bugüne kadar, Biden başkanlık döneminde de devam eden İran'a yönelik kapsamlı yaptırım kampanyasıyla uyum içinde olduğunu göstermektedir. Joe Biden İran'ın el konulan kamu servetini yağmalamak için azami gücünü kullanıyor. Daha önce, Amerikan mahkemeleri, el konulan İran kamu mallarına ilişkin birkaç davanın davacılarına ödeme yapılması için çeşitli kararlar verdi. Diğer hususların yanı sıra, 2007'de bir Amerikan federal mahkemesi, İran'ı, 1983'te Lübnan dışındaki Amerikan deniz kuvvetleri karargahının imha edilmesi davasında suçlamış ve davacılara 2.65 milyar dolar tazminat ödemeye mahkum etmişti. Aslında bu tür kararlar hep tek taraflı olarak verilmiş ve İran'ın Amerika'da bloke edilen kamu servetinin bir şekilde yağmalanması doğrultusunda önemli adımlar sayılmıştır.
342/