AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Parstoday
Cuma

14 Temmuz 2023

09:47:23
1379277

Amerika'nın geri çekilme garantisi olmadan UNESCO'ya dönüşü

Amerika resmen beş yıl aradan sonra Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’ya geri döndü.

Birleşmiş Milletler'e bağlı bu örgütün genel müdürü Audrey Azoulay bu bağlamda yaptığı açıklamada, “Amerika'nın UNESCO'ya dönüşü tamamlandı ve bu ülke bir kez daha bu örgütün üyesi oldu.”dedi.

Amerika Birleşik Devletleri, 30 Haziran 2023'te UNESCO üyelerinin oy çokluğuyla Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'ne yeniden üye olarak kabul edildi. UNESCO üyesi ülkeler ABD'nin UNESCO'ya dönüşünü 132 evet, 10 hayır ve 15 çekimser oyla onayladı. ABD'nin UNESCO'ya yeniden katılmasına karşı çıkanlar arasında Çin, Rusya, Kuzey Kore, İran ve Suriye yer aldı ve oylamayı ertelemeye çalıştı.

Amerika'nın UNESCO'ya dönüşü, mevcut ve eski Amerikan başkanının uluslararası politikasındaki farklılıklardan birini gösteriyor. Biden yönetimi, ABD'nin Başkan Donald Trump döneminde UNESCO'dan çekilmesinden beş yıl sonra, Haziran ayı başlarında UNESCO'ya dönmek istediğini açıklamıştı. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra insanlığın kültürel mirasını korumak amacıyla doğan UNESCO, fonunun beşte birini sağlayan ABD'nin geri çekilmesinin ardından zorluklarla karşılaştı.

Amerikalı yetkililer, UNESCO’nun siyasetlerinin belirlenmesinde oluşan boşluğun Çin tarafından ve özellikle yapay zeka ve teknoloji eğitimi alanlarında   doldurulmasından duydukları endişe nedeni ile böyle bir karar aldıklarını belirttiler. Nitekim dışişleri bakanı Anthony Blinken şöyle dedi: UNESCO'ya geri dönmemiz gerektiğine gerçekten inanıyorum, UNESCO'ya hediye vermek için değil, UNESCO'da olanlar önemli olduğu için.

Blinken sözlerine şöyle devam etti: Onlar yapay zekanın kuralları, normları ve standartları üzerine çalışıyorlar. Bizler de bunun bir parçası  olmak istiyoruz. Amerika, UNESCO'ya dönüş konusunu gündeme getirirken, bazı ülkeler, bu  ülkenin söz konusu Birleşmiş Milletler organından iki kez geri çekilmesi göz önüne alındığında, özellikle Kasım 2024 başkanlık seçimlerinden sonra ve olası bir Cumhuriyetçi cumhurbaşkanının, özellikle de Donald Trump'ın seçilmesi, Washington bir kez daha UNESCO'dan  ayrılmayacağının hiçbir garantisi olmadığı için endişeli olduklarını belirttiler. Eski ABD Başkanı Ronald Reagan, 1984 yılında Amerikan karşıtlığı bahanesiyle ülkeyi UNESCO'dan çıkardı, ancak daha sonra Ekim 2003'te dönemin ABD Başkanı George W. Bush ülkeyi yeniden UNESCO’ya kattı.

UNESCO üyelerinin 2011'de Filistin'in üye olması için oy kullanması üzerine ABD ve Siyonist rejim UNESCO'ya mali yardımı durdurdu.  Bunun ardından Trump yönetimi Ekim 2017'de 31 Aralık 2018'den itibaren UNESCO'dan tamamen çekilme kararı aldı. Trump yönetiminin bu eylemi, bir yandan Siyonist rejimin kapsamlı desteği ve uluslararası örgüt ve kurumlar ile ikili ve çok taraflı uluslararası anlaşma ve anlaşmalardan çekilme alanındaki genel yaklaşımıyla uyumluydu.

Trump’ın aldığı bu karar bir yandan siyonist rejime kapsamlı desteği ve diğer yandan da Amerika’nın genel olarak uluslararası kurum ve teşkilat ayrıca ikili ve çok taraflı anlaşmalardan çekilme siyaseti doğrultusundadır. Eski ABD Başkanı Donald Trump, ABD'yi Paris İklim Anlaşması BERCAM nükleer anlaşması, İkili Serbest Ticaret Anlaşması (TPP) ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi ve Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması (INF) ve Açık Semalar Anlaşması gibi birçok uluslararası kurum ve anlaşmadan çekmişti.

Trump'ın başkanlığı döneminde Amerika'nın UNESCO'dan çekilmesinin nedeni, Filistin konusunda yaşanan anlaşmazlıktı. Gerçi Amerika yine de gözlemci ülke olarak UNESCO’da kaldı fakat artık üyeli aidatı ödemedi, bu yüzden Dünya Miras Komitesinde seçme ve seçilme hakka sahip değildi.

Elbette Amerika Birleşik Devletleri, Filistin'in BM'ye bağlı bu kuruma üyeliğini destekleme alanı da dahil olmak üzere, bağımsız politikaları nedeniyle uzun süredir UNESCO ile sorunlar yaşıyor. Ancak Washington  bu konuda ABD'nin Birleşmiş Milletler ve UNESCO gibi ilgili kurumlarda köklü değişiklikler istemesi, bu uluslararası  örgütün bütçesinin yeniden gözden geçirilmesi ve artan nüfusla ilgilenmesi gibi bahaneler ileri sürdü. Gerçi Amerika, Birleşmiş Milletler ve UNESCO gibi ilgili kurumlarda köklü değişiklikler istemesi ayrıca bu uluslararası kurumun bütçe konusunu gözden geçirilmesi ve bu örgütün üyelerinin artan borçlarıyla ilgilenilmesi gibi bahaneler ileri sürdü.

Görünürde böyle olsa bile Amerika’nın UNESCO’dan ayrılmasının gerçek sebebi, UNESCO'nun Filistinlilerin UNESCO'ya üyeliğinin kabulü de dahil olmak üzere Filistinlileri destekleyen tutumları ve eylemlerinden duyduğu derin memnuniyetsizliğin yanı sıra Siyonist rejimin Filistin karşıtı eylemlerinin tekrar tekrar kınanmasıydı./