Bu bağlamda, Pazartesi günü, İngiliz hükûmeti bir dizi sığınmacıyı büyük bir yerleşim gemisine nakletmeye başladı. Mülteciler ile mücadeleyi uzun süredir sosyal sektördeki en önemli politikalarından biri olarak ilan eden muhafazakâr "Rishi Sunak" hükûmeti, şimdi bu yaklaşımı fiilen gündemine aldı. Mültecilerin bir kısmının Ruanda gibi üçüncü bir ülkeye nakledilmesi ve mültecilerin su üzerinde botlara yerleştirilmesi bu politikalara bir örnektir. Bu bağlamda İngiliz hükûmeti Pazartesi günü çok sayıda göçmeni bu botlardan birine nakletti. İngiltere, sığınmacıların bir kısmını Portland'daki 200'den fazla yatak odasında yaklaşık 500 kişiyi barındırabilen gri, üç katlı "BB Stockholm" gibi kullanılmayan savaş gemilerine taşıyacağını duyurdu. İngiliz muhafazakâr hükûmeti katı göçmenlik politikalarını gündeme getirirken, birçok insan hakları savunucusu bu yasaların uygulanmasından endişeli ve kızgın.
Onlar bu tür eylemleri uluslararası hukukun ihlali olarak görüyorlar. Bu bağlamda 50 İngiliz yardım ve destek kuruluşu, İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman'ın "yasa dışı göçmenler" olarak sınıflandırdığı mültecilere yönelik muameleyi "acımasız" ve "insanlık dışı" olarak nitelendirdi. Hükûmete ait üç mülteci toplama merkezinin sakinleri, muhabirlerin önünde yaptıkları konuşmalarda ise olayı kimsenin beğenmeyeceği savaş esiri kamplarına benzetti. Bu, İngiliz hükûmetinin katı yasaları sıkılaştırarak sığınmacılar için iş ve barınma erişimini sınırlama niyetinde olduğu bir sırada ortaya çıkan bir gerçektir. Yeni İngiliz yasasına göre, sığınmacıları işçi olarak kullanan işverenlere 50 bin avro ceza ve evlerini Birleşik Krallık'ta kalma hakkı olmayan kişilere kiralayan mülk sahiplerine ise kişi başına 25 bin avro ceza verilecektir. İngiltere İçişleri Bakanlığı'nın göçmenler vekili yardımcısı "Robert Genrick" bu konuda şunları iddia etti: "Bu önlemler, sığınmacıların İngiliz Kanalı'ndan küçük teknelerle tehlikeli geçişini önlemeye yardımcı olacaktır."
Birleşik Krallık gibi Batılı ülkeler, ağırlıklı olarak Batı Asya ve Afrika ülkelerinden gelen sığınmacılar için sınır ve ikamet kısıtlamalarını artırmışsa da gerçekte çoğu durumda Batı'nın müdahaleci politikaları bu bölgelerdeki ülkelerde savaşa ve güvensizliğe neden olmuştur. 2003-2006 yılları arasında İngiltere'nin Suriye Büyükelçisi olan Peter Ford, "Mülteciler sorunu ve göçmenler ile mücadelesi aslında İngiliz hükûmeti ve onun Batılı müttefiklerinin eseridir; insanlık dışı olan İngiliz askerî ve ekonomik müdahalelerinin sonucudur. Yasa dışı göçmenlerin çıktığı Irak, Suriye, Afganistan gibi ülkelerde bu müdahaleler görülmektedir. Aslında İngiltere ve Batılı ülkelerin politikaları bu ülkelerin hükûmetlerinin iflas etmesine neden olmuştur. İngiltere'nin bu ülkeleri işgal etmesi ve tabii ki bu ülkelere karşı vekâlet savaşlarının azmettirilmesi ve dayatılması ve yaptırımların uygulanması bu durumun sebebidir. "