Abdusselam Hanefi, Taliban’ın
Afganistan'da yeniden iktidara gelmesinin ikinci yıldönümü münasebetiyle
düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: Afganistan
tarihi boyunca Şiiler ve Sünniler, barış içinde ve kardeşçe yaşamışlar,
Sovyet güçlerinin işgaline karşı birlikte mücadele etmişlerdir.
Hiç şüphesiz Hanefi’nin açıklamaları Afganistan halkının tarih boyunca
barış içinde yaşadıklarına değiniyor. Bu birlikteliğin yok edilmesi ve
mezhep çatışmaların başlanması için bir çok çabalar gerçekleşti. Bu da
Afganistan toplumunu etkileyen afetlerin sadece içeriden değil, ithal ve
genelde işgalciler ve Afganistan halkının düşmanları tarafından
dayatıldığı anlamındadır.
Siyasi meseleler uzmanı İsa Hüseyini Mezari bu konuda şöyle diyor:
Afganistan Şiiler ve Sünnilerden oluşan Müslüman bir ülkedir ve onlar
tarih boyunca sadece barış içinde yaşamakla kalmamış, üstelik karşılıklı
olarak birbirlerinin mezhebi tören ve kurallarına saygı duymuştur ve
hatta Hüseyin-i Aşura gibi münasebetlerde Sünniler de Şiilerin yanında
matem törenleri düzenleyip hatta Hüseyin adını evlatlarına veriyorlar.
Dini törenlerde Sünniler ve Şiilerin dini törenlerdeki uyumu,
aralarındaki ilişkilerin ve barış içinde bir arada yaşamanın daha da
genişlemesine yardımcı oldu ve bu süreç halen gelişmektedir.
Bu yüzden Abdusselam Hanefi, Taliban, son yirmi yılda eğitim
merkezlerine, dini okullara ve halka açık yerlere yönelik saldırıların
hiçbirine karışmadığını vurguladı. Gerçek şu ki, Taliban, iktidarlarının
her iki döneminde de Afgan Şiileri hakkında her zaman olumlu bir görüşe
sahip olmuştur, zira onlar aynı zamanda Afganistan'ın çok etnisiteli ve
dindar toplumunun da güçlü bir parçası. Afgan Şiiler, işgalcilerle
karşı karşıya gelmek de dahil olmak üzere farklı dönemlerde
Afganistan'ın tüm siyasi ve güvenlik gelişmelerinde önemli rol
oynamışlardır. Bu gerçek Kabil'deki çeşitli çevreler ve hükümetler
tarafından her zaman doğrulanmış ve vurgulanmıştır.
Şimdi, son iki yılda Afgan Şii alimler, Taliban yetkilileriyle
yaptıkları çeşitli toplantılarda Afganistan'da barış ve istikrarın
tesisi için hep ulusal birliğe vurgu yaptılar. Bu da ülke Şiilerinin,
Afganistan'ın barışı, istikrarı ve kalkınmasının, bu ülkenin gelecek
nesillerinin barış ve güvenlik içinde yaşamanın tadına varmalarına büyük
önem veriyorlar.
Her halükarda Abdüsselam Hanefi ile görüşmede hazır bulunan Şii alimler,
son iki yılda sağlanan güvenliği överek ülkede Caferilik mezhebinin
tanınmasını talep ettiler. Afganistan'daki siyasi çevreler açısından
Şiiler, Taliban'la kapsamlı bir iş birliği yaparak barış ve güvenliğin
tesis edilmesi konusunun fiilen takip edildiğini göstermişlerdir. Ancak
Şiiler de, Taliban'ın Şiilerin haklarına saygı gösterme yükümlülüğüne ve
taahhüdüne uymasını bekliyor./