AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Parstoday
Çarşamba

30 Ağustos 2023

20:11:08
1390147

Suudi Arabistan ile ABD ilişkilerinde yeni çatlaklar

Financial Times gazetesi, bilir kaynaklardan naklen, ABD'nin nükleer şartlarından memnun olmayan Suudi Arabistan'ın Çin, Rusya ve Fransa'nın da nükleer santralı yapımı için önerilerini incelediğini bildirdi. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, ABD ile müzakerelerin başarısız kalması halinde, Çin devlet firması ile işbirliğini başlatmaya hazır olduğu da bildirildi.

Daha önceleri de Wall Street Journal gazetesi de Suudi Arabistan'daki kaynaklardan naklen, Çin Ulusal Nükleer Firması CNNC'nin bu ülkenin doğu vilayetinde bir adet nükleer santralinin inşası için Riyad'a öneride bulunduğunu aktarmıştı.

Bu olayda ABD yalnız değil ve Siyonist rejim de, Riyad yönetiminin nükleer güce ulaşması şartını işgal rejim ile ilişkilerin kurulmasına bağlamasından sonra, daha önce İsrail içinde Suudi Arabistan ile ilişki konusu üzerinde mutabakat sağlanan mesele, anlaşmazlık konusu haline dönüştü ve böylece, Siyonist rejim içindeki anlaşmazlıklara yeni bir konu da eklenmiş oldu.
ABD ve Suudi Arabistan ilişkileriyle ilgili olarak izlenimler, bu münasebetlerin giderek zayıfladığı veya inceldiğini, Suudi Arabistan'ın bölge ve dünyada kendisi için yeni müttefikler bulmaya çalıştığını gösteriyor. Telegram'ın haberine göre 13 sene aradan sonra, dünyada değişiklikler yaşanmakta ve yeni ittifaklar oluşmaktadır. Artan biçimde kutuplaşan dünyada Suudi Arabistan yeni güvenlik ortakları peşindedir.
Geçen 15 senede, Washington'un Fars Körfezi petrolüne bağımlılığı büyük ölçüde azalmış ve başka taraftan ABD'de enerji üretiminde kaya petrolü  artırmıştır öyle ki ABD bugün petrol ihtiyacının yüzde 6'dan azını Suudi Arabistan'dan ithal etmekte.
Buna göre, "Güvenliğe karşı petrol" denklemi, senelerin ardından bugün artık ABD ile Suudi Arabistan münasebetlerinde görülmemektedir.
Buna karşı, Riyad'ın Pekin ile derin münasebetleri, petrol ihracat piyasasında değişikliği gösteriyor. Çin 2022 yılında Suudi Arabistan'dan günlük bazında 1 milyon 750 bin varil petrol alımıyla Riyad'ın en büyük petrol ithalatçısına dönüştü. Suudi petrol firması da Çin'deki yatırımını milyarlarca dolara çıkarmıştır.
Suudi Arabistan'ın Şanghay ve BRICS'e üyelik isteği ve bu ülke ve BAE'nin BRICS'e üye olma daveti, Fars Körfezi’nde bulunan her iki  ülkenin ABD'den giderek uzaklaşmakta olduğunu ortaya koymakta.
Uzmanlara göre, Batı Asya'nın iki büyük ekonomisi olan Suudi Arabistan ve BAE'nin BRICS'e üyelik için başarılı önerileri, bu ülkelerin uzun süre güvenliğini temin eden ABD'den bağımsızlığı için kabiliyetlerini artırmıştır.
BAE ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin Çin ile BRICS ve Şanghay çerçevesindeki ilişkileri, Batı'nın Fars Körfezi'ndeki iki kilit müttefikinin yeni ittifaklar arayışında olduğunu, bu ülkelerin güç münasebetlerinde değişen süreci doğru şekilde anlayarak, tüm ülkeler ve bloklarla çalışmaya ve tüm aktörlerle ilişkilerin avantajından yararlanmaya gayret gösterdiklerini ortaya koymakta.
Gerek Suudi Arabistan, gerekse BAE, petrol üretimi, Ukrayna savaşı, İran ve Suriye ile ilişkileri gibi konularda, ABD'nin yaklaşımından kendi yollarını ayırmışlardır.
Öte yandan Suudi Arabistan ve BAE'nin BRICS'e katılmaları ile, bu blok, dünyada dev petrol üreticileri ve ihracatçılarının bazılarını kendi kapsamına almış ve bu önemli durum, dolarsız ticareti güçlendirebilir.
Dolarizasyon sürecinin başlangıcı aslında ABD'nin performansından geliyor. Son yıllarda ABD'nin uyguladığı tek taraflı mali yaptırımlar, artık genel bir fikir birliği haline gelen dolarizasyonun gerekliliğini ve aciliyetini daha da gerekli hale getirdi./