Bu sene Erbain yürüyüşüne katılan Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansıyla söyleşi yaptı.
Ayetullah Rıza Ramazani bu söyleşide şu ifadeye yerdi: Bize bu başarıyı bahşeden Allah'a şükürler olsun ki, bu yıl Eba Abdillah’ın (a.s) pek çok âşıklarıyla birlikte Erbain yürüyüşüne katılabildik.
Erbain’in nefis cilvelerini dile getiren Ayetullah Ramazani sözlerini şöyle sürdürdü: Bilişsel, ahlaki, fedakârlık, bağış, ihlas ve diğer pek çok boyutlarda Erbain yürüyüşünde çok nefis atmosferlere tanık olduk. İnsan bu atmosfere girdiği zaman insani değerlerle süslenmesi için eğitsel atmosferin alt yapısını oluşturuyor. Aşura, çok dikkatli değerlendirme ve analiz konusu yapılırsa tarihi bir mucizedir. İnsanı aciz bırakan bu mucize henüz mevcuttur. Aşura ihlas ve kalıcılık açısından bir mucizedir.
İmam Hüseyin (a.s) meclislerinin görkemli cilveleri konusuna değinen Ayetullah Ramazani sözlerini şöyle sürdürdü: Dünya, Aşura kıyamının etkisi altındadır ve İmam Hüseyin’e (a.s) gönülden aşk beslemektedir. Her yıl İmam Hüseyin’e (a.s) matem tutanların sayısı artmaktadır. Onların kalplerinde İmam Hüseyin (a.s) sevgisi vardır. Her yıl yas tutanların kalabalığı daha da muhteşem hale geliyor ve sadece İran, Irak ve Şii ülkelerde değil, batı dünyasında da büyük bir olay gerçekleşmiştir. Muharrem ayı geldiğinde dünyanın her yerinde çadırlar kuruyorlar, İmam Hüseyin (a.s) için tanısal meclisler oluşturuyorlar ve onun kıyamını analiz ediyorlar. İmam Hüseyin’in (a.s) mazlumiyeti için gözyaşı döküp ağlıyorlar ve bu önemli akımdan örnek almaya çalışıyorlar.
Ayetullah Ramazani Erbain yürüyüşünün görkemi hakkında şu
açıklamalara yer verdi: Erbain yürüyüşünde dünyanın her yerinden
Müslümanlar ve gayrimüslimler, Şiiler ve Şii olmayanlar var ve tüm bu
gelişmeler son derece güzel gelişmelerdir. Tarif edilemeyecek bir
manzara olduğu için mutlaka gelip görmelisiniz. Bazen bu ihtişamın küçük
bir kısmı radyo ve televizyon, sosyal medya ağları tarafından
gösteriliyor ki bu olayın gerçekten çok küçük bir kısmıdır.
Herkes Erbain’i kendi bakış açısıyla analiz ediyor. Bazı insanlar epistemolojik bir bakış açısına sahiptirler, çünkü Erbain, insanı hakikati idrak ettirmek için tevhit yoluna sokar. Çünkü İmam Hüseyin (a.s) tevhit hakikatini yeniden diriltmiştir. Dolayısıyla insana ilim sahası belirginlik kazanır ve insan Arefe duasının güzelliğini müşahede eder. İnsan sevdiğine giden yolu İmam Hüseyin (a.s.) aracılığıyla bulur. Bu yol İmam Hüseyin’in (a.s) son anlarda başını secdeye koyarak şöyle dediği yoldur: “İlahi! Senden başka ilah yoktur. Ey acil yardım talebinde bulunanların yardımcısı!” Bu, İmam Hüseyin’in (a.s) tevhidi görüşünün en uç noktasıdır. Veya İmam Hüseyin (a.s) Hz. Ali Asgar’ı (a.s) kucağına aldığında şöyle arz etmektedir: “Ey Allah’ım! Bu büyük hasise benim için kolaydır, zira senin huzurundadır ve sen görüyorsun.” İmam Hüseyin (a.s) beşeriyet için büyük ders vermektedir.
Erbain’de insani değerleri tam olarak müşahede ediyoruz; başkalarına ilgi göstermek, yardım etmek ve fedakârlık yapmak görülmeye değer ve anlatılamaz bir manzaradır. Çadır sahipleri yıl boyunca birikim yapıyor ve bunu Erbain günlerinde İmam Hüseyin’in (a.s) konuklarına ve ziyaretçilerine harcıyor. Son derece değerli bir iştir; onlar en güzel şekilde ağırlamak için ziyaretçileri evlerine davet ediyorlar; ziyaretçilerin ayaklarını yıkıyorlar, onlar için yemek hazırlıyor ve istirahat etmeleri için yer veriyorlar. Ziyaretçilere ev sahipliği yapanlar sundukları imkânlardan yararlanmayan birini gördüklerinde rahatsız oluyorlar. Bunlar son derece nefis sahnelerdir ve bu sahnelerde insani ahlak ve fazilet kendini gösteriyor. Elbette bunlar aklın ötesindedir ve İmam Hüseyin’e (a.s) duyulan aşk ve sevginden başka bir şeyle anlaşılamaz.
Erbain yürüyüşünde kültürel çalışmalar hakkında da Ayetullah Ramazani sözlerini şöyle sürdürdü: Kur’ani, dini, direniş konusu vb. bölüm ve konularda çeşitli şekillerde sanatsal ve övünç dolu çalışmalar yapılıyor. İmam Hüseyin’in (a.s) hareketi hamasi idi ve İslam ümmeti içindi. İnsan bu büyük topluluğu bu açıdan analiz etmelidir. İlahi yöneticiliğin gölgesindeki bu yürüyüşte Allah Teâlâ bu büyük hadisenin içinde yer almaları için insanların kalplerini yönlendiriyor. Biz tam anlamıyla çok büyük manevi gösterişle ve tevidi ve akli tevhitle karşı karşıyayız. Tarihte böylesi bir gösteri yoktu ve bizler görmedik.
Tarih boyunca İmam Hüseyin’in (a.s) meclisleri ve Hüseyni kelimelerinden yararlandık, ancak bugün bu kültür, küresel bir akım haline gelmiştir. Bunun için bizim bu akımdan örnek almamız gerekir. Bir açıdan Erbain cehaleti giderebilir ve insanları şaşkınlıktan kurtarabilir. İmam Hasan Askeri (a.s) Erbain ziyaretinin müminin beş nişanesinden birisi olduğunu buyurmuştur. İmam Hüseyin (a.s) herkes için hücceti tamamlamış ve herkese nasihat etmiştir. İnsanların şaşkınlık ve sapıklıktan kurtarılması ve görevlerini tanıması için İmam Hüseyin (a.s) canını feda etmiştir.
Erbain yürüyüşünde farklı milletlerden pek çok insan bulunuyor ve bu ortak amaçtan dolayı büyük bir küresel topluluk ortaya çıkıyor, yani bu, Erbain’in uluslararası bir hareket olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla Erbain konusunda uluslararası bir bakış açısına sahip olmalıyız, çünkü birçok insan farklı milletlerden geliyor, dönüşüyor ve onlarda manevi bir dönüşüm yaratılıyor. Bu devasa toplulukta anı yazanların bir araya toplanıp bir araya getirilmesi, sanat insanlarının da sanatsal bakış açısıyla içeri girmesi gerekiyor. Bu olguya aynı zamanda fotoğrafçılık, belgeleme ve kişiliklerle ve farklı milletlerden röportajlar açısından da bakılmalıdır.
Kimseye Erbain yürüyüşüne gelmesi için para ödenmiyor. Herkes bu büyük toplantıya ve konferansa katılmak için para ödüyor. Dünyanın en uzak yerlerinden çok sayıda insanın Erbain yürüyüşüne katılmasına neden olan faktör nedir? Mucizeden başka bir şeyle isim vermek mümkün mü? Mucize dediğimiz şey nedir? Bu nedenle Erbain yürüyüşü bir mucizedir. Erbain yolunda yemek bile yemeyen, Hüseyin’in (a.s.) susuzluğu ve tarihin bir döneminde yaşanan acı sahnelerin anısına, kendilerini minimum suyla sınırlandıran insanlar gördük. Erbain’i uluslararası alanda eğitimsel, eğitici, tevhitsel, sosyal, ahlaki, manevi, entelektüel ve büyük topluluk boyutlarıyla inceleyebilir ve analiz edebiliriz.