Rusya'nın arabuluculuğuyla 2020
yılında 10 maddelik ateşkes anlaşmasının Moskova’da ve Rusya
cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in arabuluculuğu ile imzalanmasıyla ikinci
Karabağ savaşı son bulduktan sonra 3 ila 6 bin Rus barış gücü bölgeye
konuşlanıp, iki taraf arasında ateşkesin tesisi için çalışmaya başladı.
Ancak geçen 33 ayda, Ermeni ve Azeri taraflar arasında ateşkes defalarca
ihlal edildi ve her defasında taraflar birbirini ateşkesi ihlal
etmekle suçladı.
Ermenistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı yeni açıklamasında ortadaki
sorunların uygun çözümünü bulma çabalarına vurgu yaparak, Erivan'ın
kırktırıcı eylemlere karşı hazırlık yaptığına dair açıklamaların tümüyle
temelsiz ve yalan olduğunu, Ermenistan'ın mevcut gergin durumu
tırmandırmak için hiçbir niyeti olmadığını, tam tersine gerilimi
azaltmak için önceki önerileri hakkında görüşmeye hazır olduğunu
vurguladı.
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı geçtiğimiz hafta,
Ermenistan'ı ortak sınıra askeri güç yığınağı yapmak ve yeni silahlar
almakla suçlayarak, bunu kışkırtıcı girişim olarak nitelemişti.
Ermenistan Dışişleri Bakanlığı açıklamasının devamında, bölgesel barış
ve istikrarın tesisini isteyen tüm ortaklardan Ermenistan'ın ilk
fırsatta Azerbaycan Cumhuriyeti ile görüşmelere devam etmeye hazır
olduğunu bilmeleri gerektiğini ifade etti.
27 Eylül 2020 tarihinde başlayan İkinci Karabağ Savaşı, Azerbaycan
Cum.’nin zaferiyle sona erdi. 9 Kasım 2020 tarihinde Rusya'nın
aracılığıyla Ateşkes Antlaşması imzalandı.
Uluslararası hukuka göre, ateşkes antlaşmaları devam eden çatışmaya son
verme ve koşullara bağlı olarak barışı teşvik etme amacını taşır. Bu
bağlamda, en azından kağıt üzerinde "kalıcı barış", iyi hazırlanmış bir
barış antlaşmasıyla mümkündür.
Azerbaycan Cum. ve Ermenistan arasında barış antlaşmasının
imzalanmasının hukuki sonuçları, tarafların birbirlerini devlet olarak
tanımaları ve diplomatik ilişkiler kurmaları, siyasi sonucu ise bölgede
istikrarın sağlanması olacaktır.
Savaş ve ateşkesin ardından başlatılan görüşmeler ancak şimdiye kadar
beklenen sonuçları vermiş değil. Rusya'nın arabuluculuğuyla barış
anlaşması imzalanmış olsa da, tarafları karşı tarafı yükümlülüklerini
yerine getirmemekle suçlamaya devam ediyorlar.
Burada üzerinde durulması gereken önemli konu şu ki, barış antlaşması
müzakerelerinin Rusya-Azerbaycan Cum.-Ermenistan ayrıca Avrupa
Konseyi-AzerbaycanCum.-Ermenistan ve ABD-Azerbaycan Cum.-Ermenistan
şeklinde "paralel müzakereler"le ilerlemesi, barış sürecinde
belirsizliğe yol açmaktadır. Çünkü Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle
Rusya'nın Güney Kafkasya'daki etkisi nispeten zayıflamıştır.
Bu durum, öncelikle Avrupa Konseyi ve şu anda da ABD tarafından doldurulmaya çalışılan bir boşluğa işaret etmektedir.
Hali hazırda yapılan Avrupa Konseyi- Azerbaycan Cum. -Ermenistan ve
ABD-Azerbaycan Cum.-Ermenistan görüşmelerinde ilerleme kaydedilirken,
müzakerelerin Rusya ayağında Azerbaycan-Ermenistan sınırında sürekli
çatışmalara tanık olunmaktadır./
342/