İşgal rejimi Başbakanı Benyamin Netanyahu ise ABD Başkanı Biden'in üç günlük duraklama talebini reddetti. Netanyahu, ABD'nin karşı çıkmasına gösterdiği tepkide, Gazze'yi yeniden işgal etmekle tehdit ederek, "Hamas ortadan kaldırıldıktan sonra ne olacağını bilmiyorum, ancak savaş, onların silinmesinden az bir şeyle bitmeyecek." İfadesini kullanarak, savaşın Hamas yok olana kadar devam edeceğini ve kendince zaferi yarıda bırakmayacaklarını söyledi.
Netanyahu'nun ABD Başkanı Biden'in 3 günlük insani duraklama talebini geri çevirmesi, Siyonist rejimin en yakın müttefiği olan ve savaşta her türlü para, silah ve istihbarat desteği sunan ABD'ye bile en ufak bir değer vermediğini ve sadece kendi hedefleri doğrultusunda ABD'yi kullandığını gösteriyor. Bilindiği üzere, Hamas'ın işgal topraklarında gerçekleştirdiği operasyonun ardından Gazze savaşının ilk günlerinde Tel-Aviv'e roket yağarken işgal topraklarına giderek, bu rejimi desteklediği mesajını verip, ABD'nin İsrail'i koruma yükümlülüğüne vurgu yaparak, ziyaretinin amacının da bu olduğunu söyledi. Buna rağmen işgal rejimi Başbakanı, ABD Başkanı Biden'in pek de temel bir talep sayılmayan isteği yani esirlerin serbest bırakılması amacıyla 3 günlük ateşkes talebini kabul etmedi.
Anlaşılan bu mesele, Biden ile Netanyahu arasında yeni anlaşmazlık için bir başlangıç noktasına dönüşebilecek. Özellikle ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in Tel-Aviv ve bazı bölge ülkelerine son sıralarda gerçekleştirdiği ziyaret ve işgal rejimi Başbakanı Netanyahu'nun Gazze'yi işgal etmeye yönelik yaptığı açıklamanın ardından ABD'den İsrail'in Gazze'yi yeniden işgal etmemesi gerektiğine dair açıklamasına bakıldığında, bu anlaşmazlığın patlak verdiği ifade edilebilir.
Joe Biden'in Beyaz Saray'a gelmesinden sonra Biden ile Netanyahu'nun ilişkileri soğuk olmuştur ve ABD Başkanı, Netanyahu'yu ikili görüşmeler için kabul etmekten kaçınmıştı ve ikili ilk görüşmesi BM Genel Kurulu'nun 20 eylülde düzenlenen toplantısının marjında gerçekleşmişti. Biden defalarca Netanyahu'nun sağcı yönetimini eleştirmiştir. Benyamin Netanyahu'nun Biden tarafından Beyaz Saray'a davet edilmemesi, ABD yönetiminin "yargı reformu" başta olmak üzere Netanyahu hükümetinin politikalarından rahatsız olduğunu gösteriyor. Ayrıca Netanyahu hükümeti daha önce işgal rejiminin 1967 sınırları içinde yerleşim faaliyetlerini genişletmesini eleştirmiştir, ancak pratikte Tel-Aviv'i durdurmak için her hangi bir şey yapmış değildir.
Bu bağlamda diğer bir konu da, ABD'nin işgal rejimine yardım paketini içeren ve Temsilciler Meclisi'nden geçen kararın Senato Meclisi'nde reddedilmesidir. Bu karar Senato'dan bile geçseydi, Biden tarafından veto edilecekti. Çünkü Biden yönetimi, tasarıda Ukrayna'ya yardımların da yer alması gerektiğini deklare etmişti./